İran ile çatışma Irak Savaşı’ndan beter olur
İran’ın ABD kuvvetlerine saldırması ya da nükleer silahlarla ilgili çalışmalarını hızlandırması olasılığına karşı ABD’nin Ortadoğu’ya 120 bin asker göndereceği haberleri bölgede yeniden ama bu kez ciddi olarak savaş çıkacağı endişesini arttırdı.
MUSTAFA K. ERDEMOLGerçekleşmesi kolay gözükmese de iki ülke çatışmaya bir hayli yakın durumdalar. Bu gelişmeler 2003’te Irak’ın ABD öncülüğündeki güçlerle işgal edilmesi sürecini anımsatıyor. Üstelik halen Donald Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı olan John Bolton, Irak operasyonu sırasında da George W.Bush’un uluslararası güvenlik müsteşarıydı. Bush döneminde Ağustos 2005’ten Nisan 2007’ye kadar ABD’nin Birleşmiş Milletler temsilcisi olarak da görev yapmıştı.
Suriye’ye emperyal çullanma söz konusu olduğunda “Suriye Irak değil” diyenler, ki ben de onlardandım, şimdi de “İran Suriye değil” diyorlar. Nedeni şu; Irak’ın 25 milyonluk nüfusuna karşılık, İran’ın nüfusu 82 milyondan fazla. İran toprağı metrekare olarak da Irak’tan çok çok büyük. Irak’ın asker sayısı 450 binden azdı, İran’ın ise tahminen 500 binden fazla askeri, yarım milyon da her an silah altına alabileceği yedek askeri var. İran ordusu elbette ABD ordusu karşısında zayıf, ama İran geliştirdiği asimetrik stratejilere dayalı savunmasıyla ABD hedeflerini rahatlıkla vurabilir. İran dışında operasyonlar da gerçekleştiren İran destekli Devrim Muhafızları’nın, Muhafızlar içinde yer alan Kudüs Kuvvetleri’nin, nihayet Hizbullah’ın yüksek savaş kapasitesi de unutulmamalı. Hizbullah’ın 130 bin rokete sahip olduğu da. Ocak ayında yayımlanan bir Pentagon raporunda 2003-2011 yılları arasında Irak’ta 608 ABD askerinin İran’a bağlı bu güçler tarafından öldürüldüğü ileri sürülmüştü.
İran donanması avantajlı
Dünya petrol tankeri trafiğinin yaklaşık üçte biri İran’ın kontrolündeki Hürmüz Boğazı’ndan geçiyor. Boğazın en dar noktası bir kilomeredir, bu nakliye yolunun İran tarafından kapatılması durumunda İran’dan dünya pazarına giden petrolde yüzde 30 düşme gerçekleşebilir. İran’ın Hürmüz Boğazı’nı kapatmak için büyük gemilere veya ateş gücüne ihtiyacı yok. 2017’de ABD Deniz İstihbarat Raporu’nda İran’ın normal donanmasından farklı olan, daha küçük, daha hızlı ama yine de ağır silahlı gemilere odaklanabilecek Devrim Muhafızları donanması olduğu bilgisi yer alıyordu. Basra Körfezi’ni şu anda koruyan da bu donanma. Daha açık bir ifadeyle, İran Hürmüz’ün dar sularında ABD gemilerini yutabilir. İran’ın donanması ABD’ye karşı avantajlı durumda. Boğazı kapatmada mayın savaşının belirleyici bir etkisi de olacak. İran, karadan güdümlü ASCM’lerini (anti-ship cruise missiles) kamufle ederek kıyı şeridi boyunca, kendisine ait adalardan Hürmüz Boğazı’ndaki adalara ateşleme konumlarına yerleştirerek ABD saldırılarını zorlaştırabilir. İran daha düşük kapasiteli ASCM’leriyle yapacağı saldırılar sayesinde ABD’nin gücünü burada tüketebilir, ardından daha gelişmiş füzeleri devreye sokabilir. Böyle bir çatışma ABD için son derece yıkıcı olabilir. Halen Irak işgalinin ekonomik yükünü ve siyasi sonuçlarının sıkıntılarını yaşayan ABD, İran’da Irak’takinden daha fazla bir kayıp yaşar.