İnternet'ten silah satışı cezbedici hale geldi
UMUT Vakfı’nın basına yansıyan olaylardan derlediği rakamlara göre, bu yılın başından 18 Ekim’e kadar gerçekleşen 2 bin 765 silahlı olayda, 1722 kişi öldü, 2 bin 874 kişi yaralandı.
cumhuriyet.com.trHürriyet'ten Cansu Şimşek 'in izlenim haberinde Akcan'ın görüşleri şöyle:
UMUT Vakfı Yönetim Kurulu üyesi Dr. Ayhan Akcan’a göre “Sistem bizi koruyamıyorsa biz kendimizi koruruz” mantığı, oldukça hatalı. Akcan şöyle diyor: “Bu durumu sadece eğitimle çözemezsiniz. Kültürel bir ögeyi de kolay yok edemeyeceğinize göre silahlanmayı zorlaştırmak kesin bir çözüm olacaktır. İnternette reklam yasağı olmayışı ve karşınıza sürekli ilanların çıkıyor olması bu alışverişi cezbedici hale getiriyor. Kadük hale getirilmiş ‘Silah Kanun Tasarısı’ yeniden ele alınmalı. Daha önce kurusıkılara müdahale edilmişti. Kurusıkı alanlar bunu gerçek silaha dönüştürülebiliyordu. Bu bir sosyal soruna dönüşmeden önüne geçildi. Şimdi sıra internetten silah satışında. İnternetten pompalı tüfek satışı kontrolden çıkmak üzere.”
5 yıllık verilen silah bulundurma ruhsatı süresince ruhsatı iptal sistemi de getirilmesi gerek. Kişi, örneğin bu beş yıl içinde bir boşanma sürecine giriyorsa silahı alınmalı. Ya da silahı alan kişiye evinde kasa bulundurma zorunluluğu getirilmeli ki evdeki çocuklar ya da diğer bireyler kafalarına göre silahı kullanamasın. Av tezkeresi de özellikle tüfek satışında bahane olarak kullanılıyor. Tarlaya giren yaban hayvanlarına müdahale için verilmesi gereken, bu izin suistimal ediliyor ve yüzde 95’i amacına yönelik kullanılmıyor. Çoğu zaman kişilerde tüfek oluyor fakat üstüne kayıtlı tarla bile bulamıyorsunuz.”ef edelim'
PENDİK’teki okulunun önünde Mustafa Yetgin tarafından pompalı tüfekle öldürülen 17 yaşındaki Helin Palandöken’in babası Nihat Palandöken bireysel silahlanmaya karşı tepkisini sonuna kadar göstereceğini söyledi: “Meclis’te bu konuda bir önergenin kabul edilmediğini gördüm. Meclis’te yeni bir önerge hazırlanmalı çünkü bu konu rafa kaldırılacak bir mevzu değil. Bu konunun partisi, haklısı ya da tarafı olamaz. Birlik olup bu belayı defetmeliyiz.”
Kızının ölümünden önce de özellikle internette birçok silah reklamı gördüğünü söyleyen acılı baba, “Bu felaketin adım adım geldiğini ben görüyorsam, yetkililer daha da farkında olmalı. İnsan, ekmek almaya bile üç adım yol giderken, kapıya kadar silah servisi yapıyorlar” dedi. Helin’in acısının çok taze olduğunu söyleyen Palandöken, “Benim canım yandı. ‘Başkalarından bana ne’, diyerek bir köşeye çekilip suspus kalabilirdim. Fakat hepimizin çocukları tehlikede. Benim canım yandı, başkalarınınki yanmasın” diye konuştu.
TBMM Dilekçe Komisyonu Başkanı Belma Satır, ‘ruhsatı olmadan yivsiz tüfek bulunduran, satışına aracılık eden ve taşıyanlara her tüfek için 500 lira idari para cezasının’ hapis cezasına dönüştürülmesini istedi. Helin Palandöken’in Mustafa Yetgin tarafından öldürülmesinden sonra Anadolu Ajansı’na açıklamalarda bulunan Satır, pompalı tüfeklerle ilgili komisyona çokça dilekçe geldiğini belirterek şöyle konuştu: "Öldürme, terör, yağma, tehdit gibi olaylarla sıklıkla kullanıldığı görülen pompalı av tüfeklerinin kolaylıkla satın alınması önemli bir sorun. Normalde önce ruhsatlarının alınıp sonra tüfeklerin satın alınması gerekiyor ama yasal olarak istenen belgeleri almadan da internet üzerinden bu av tüfeklerine sahip olunabiliniyor. Alınan tedbirler ve uygulamalara rağmen av tüfeklerine gösterilen ilgide her yıl artış olduğu görülüyor.” Suç işleme düşüncesindeki kişilerin 150 - 350 lira bedelle ruhsatsız av tüfeği alabildiğini söyleyen Satır, mevzuata göre yivsiz tüfek ruhsatı olmadan bu tüfekleri bulunduran, nakleden kişilere her tüfek için 500 lira idari para cezası verildiğini anımsatarak, para cezasının hapis cezasına dönüştürülmesi gerektiğini söyledi. Satır, “Sadece cezaların arttırılmasıyla bu tür olayların önüne geçilmez ama caydırıcı olabilir” dedi.
Bu yılın başında yapılan düzenlemelerle, ruhsatsız olarak pompalı tüfek bulundurma cezasının beş kat arttırıldığına dikkat çeken Satır, “Kanuni düzenlemelerin hayata geçirilmesinde başta vali ve kaymakamlar olmak üzere yetkililerden duyarlılık bekliyoruz” dedi.
AYDIN Çine’de 11 yaşındaki Güray Kaygusuz’un yaşamını yitirdiği olayın çarpıcı bir yönü vardı. Kaygusuz’un ölümünden sonra köyde ve düğün salonunda yapılan aramada 2 çocuğun üzerinde silah ele geçirildi. Düğünde elinde silahla havaya ateş açanın 14 yaşındaki bir çocuk olduğu belirlendi.
EN sevimli çağındaydı 2 yaşındaki Muhammet Emir Sezer. Anne Elmas ve baba Osman Sezer’in gözbebeğiydi. Bir nisan akşamı hep birlikte parka gittiler. Muhammet Emir de yaşıtları gibi oynayacak, koşturacaktı. O parkta bir magandanın silahından çıkan kurşun küçük Muhammet’i yaşamdan kopardı. Amcası Müslüm Sezer, tepkisini şu sözlerle dile getiriryordu: “Havadan kurşunun geldiğini söylediler. Maganda kurşunudedikleri buymuş. Bu silahlar sıkılmaya devam ettikçe bu çocuklar ölmeye devam edecek. Böyle şeyler olmasın buna engel olalım.”