İnternet erişiminde sondan 7. ülkeyiz.

Eğitim yaşamından fiziksel olarak uzaklaşma birçok soruna neden oluyor. Bunlar; okul içi sosyal öğrenmenin kaybolması, sınıf içi iletişime dayalı akran etkileşiminin kaybolması, küçük yaş gruplarında somut öğrenme deneyimlerinin eksikliği olarak sıralanıyor.

Figen Atalay

Dünya genelinde uzaktan eğitim sürecinde öğrenme kayıpları yaşandı. Bu kaybı en çok anaokulu ve ilkokul öğrencileri yaşıyor. Soyut düşünme süreçleri gelişme sürecinde olan küçük yaş grubundaki çocukların uzaktan eğitimde verimli süreçler geçiremediği düşünülüyor. 77 ülkenin kıyaslandığı OECD raporuna göre, Türkiye, “İnternet bağlantısına erişimi olan öğrenciler” listesinde 70’inci oldu.

Eğitim Reformu Girişimi’nin Egˆitim I·zleme Raporlarının ikinci dosyası “Eğitimin İçeriği” yayımlandı. Rapor, ERG YouTube kanalında canlı yayımlanan bir etkinlikle kamuoyuna sunuldu. Dosyanın yazarı, Yeditepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Yelkin Diker Coşkun, raporun temel bulgularını sundu. Rapordaki bazı tespitler şöyle: 

ÖĞRENME KAYBI

Öğrenme kayıpları ile ilgili araştırmalar uzun tatil dönemlerinin sonunda özellikle “matematik ve okuma üzerine öğrencilerde gerileme olduğunu, matematikte bu gerilemenin daha fazla yaşandığını” gösteriyor. Salgın sürecinde uzaktan eğitimin hangi ders ve alanda daha fazla öğrenme kaybına neden olduğunu belirleyen okul temelli çalışmalar yapılmalı ve telafi programları bu çalışmalara dayalı olarak geliştirilmelidir. 

DANİMARKA BİRİNCİ

77 ülkenin kıyaslandığı OECD raporuna göre, Türkiye, “İnternet bağlantısına erişimi olan öğrenciler” listesinde 70’inci oldu. Eğitime erişim açısından incelendiğinde ise ödevler için bilgisayara erişimi olan öğrencilerin ortalaması Türkiye’de yüzde 70’in altında kalıyor. “Avantajlı okullarda” okuyan öğrencilerde ise bu oran yüzde 90’a yaklaşıyor. “İnternet bağlantısına erişimi olan öğrenciler” listesinde Endonezya son sırada yer alıyor; Danimarka, Finlandiya ve Estonya ise internet bağlantısına erişimi olan öğrenci oranının en çok olduğu ülkeler olarak öne çıkıyor.

FIRSAT EŞİTLİĞİ 

Fısat eşitsizliğini görünür kılan bir süreç yaşandı. Öğrencilerin ekonomik nedenlerle dijital araçlara, internete ulaşımındaki engeller öğrenme sürecini kesintiye uğrattı. Dijital okuryazarlık hem öğrenci hem öğretmen için kritik bir beceri haline geldi. 

EBA’YI KİM KULLANIYOR?  

Öğretmenlerin EBA’yı aktif olarak kullandığı ancak öğrencilerin önemli bir kısmının çeşitli nedenlerle erişim sağlayamadığı durumlar da yaşandı. Örneğin, Mardin’e bağlı Mazıdağı ilçesinde EBA’yı aktif kullanan öğretmenlerin oranı yüzde 84.3. Öğrenciler için bu oran yüzde 15.5. Mardin ili genelinde EBA’yı aktif kullanan öğretmenlerin oranı ise yüzde 80.9. Öğrencilerin oranı ise yüzde 22.2. Bu oranların eğitimde fırsat eşitliği ve etkili öğretimin eksikliği açılarından iyi analiz edilmesi gerekiyor.

EBA’da çok sayıda etkinlik olması, öğrenme  sürecinin niteliğini doğrudan etkilemiyor. 

EBA YETERSİZ ELEŞTİRİSİ

KAPSAYICILIK 

Dijital eğitim platformu EBA’nın kapsayıcılık açısından da iyileştirilmesi gerekiyor. Öğretmenler, EBA’ya girişte T.C. kimlik numarasının istendiğini belirterek mülteci çocukların EBA’ya erişiminin engellendiğini, bu tür sorunları kendi ürettikleri gündelik çözümlerle aşmaya çalıştıklarını söylüyor. Normal hayat akışında olduğu gibi pandemi sürecinde de özel gereksinimli çocuklar ve aileleri daha çok zorlukla karşılaştı. Çocukların yarıdan fazlası pandemi sürecinde hiçbir kaynağa ulaşamıyor, eğitimlerini alamıyor. Aileler ağırlıklı olarak örgün eğitime erişilemediğini, EBA TV’de çocukların gereksinimlerine uygun eğitim programları olmadığını ve EBA TV’nin yetersiz olduğunu belirtiyor.