"İnternet çocuklar için tehlike saçıyor"
Ankara Ticaret Odası'nın Online Çocuklar Araştırması'na göre insanlık tarihinin en büyük buluşlarından biri olan internet, çocuklar için ciddi tehlikeler saçıyor. Çocuklara internette çizgi kahramanlar yoluyla porno tuzağı kuruluyor. Oyun sitesi görünümündeki bazı sitelerde çocuklar, cinsel istismar, sanal seks ve kumar gibi tehlikelere maruz kalıyor.
cumhuriyet.com.trATO'nun yaptığı "Online Çocuklar Araştırması"na göre, insanlık tarihinin en büyük buluşlarından biri olan internet, çocuklar için ciddi tehlikeler saçıyor. Türk Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'nın çocukları, aileleri ve eğitimcileri bilinçlendirmek amacıyla kurduğu www.guvenliweb.org.tr sitesinden yararlanılarak yapılan araştırmaya göre, çocuklara internette, "popüler çizgi kahramanlar" yoluyla porno tuzağı kuruluyor. Pedofili hastaları (sübyancı), interneti çocuklarla buluşmak için bir araç olarak kullanıyor. "Oyun sitesi" görünümündeki pornografik içerikli bazı sitelerde çocuklar, cinsel istismar, sanal seks ve kumar gibi tehlikelere maruz kalıyor.
"Avrupa Çevrimiçi Çocuklar" Projesi kapsamında 25 Avrupa ülkesinde yapılan bir araştırmaya göre, Türk çocukları interneti güvenli kullanma konusunda Avrupalı yaşıtlarının gerisinde kalıyor. Mayıs-Haziran 2010 döneminde, 9-16 yaş grubuna yönelik olarak gerçekleştirilen araştırma kapsamında Türkiye'de de bin 18 çocukla yüz yüze görüşmeler yapıldı. Kırsal ve kentsel bölgelerde yapılan araştırmada, görüşülen çocukların tamamının internet kullandığı belirlendi. Türkiye'de yapılan araştırmaya göre, internette cinsel içerikli fotoğraf gördüğünü belirten çocukların oranı yüzde 13 olarak tespit edildi. Bu çocukların yüzde 46'sı gördükleri fotoğraflardan rahatsızlık duyduklarını ifade etti.
"Çocukların yüzde 12'si cinsel içerikli mesaj alıyor"
Türkiye'de çocukların yüzde 12'si cinsel içerikli mesaj alıyor, yüzde 4'ü de benzer mesajlar yolluyor. Cinsel içerikli mesaj alan çocukların yüzde 50'si bu durumdan rahatsızlık duyuyor. Araştırma, Türk çocuklarının yüzde 3'ünün siber zorbalığa maruz kaldığını ortaya koyuyor.
Çocukların tercihi de Facebook
Araştırmaya göre, sosyal paylaşım sitesi kullanan çocukların yüzde 85'i Facebook'u tercih ediyor. Bu tür ağlarda çocukları bekleyen en büyük tehlike, kimliklerini açığa çıkaracak kişisel bilgileri vermeleri ve fotoğraflarını ekleyerek tamamen tanınır ve ulaşılabilir hale gelmeleri. Sosyal paylaşım sitelerini kullanan çocukların yüzde 19'u adres, yüzde 8'i telefon numaralarını profillerinde paylaşıyor. Ebeveynlerin yarısından çoğu, kişisel bilgilerini internette paylaşmasını yasaklamış olmasına rağmen, çocukların yüzde 42'si profillerinin "herkese açık" olduğunu, yüzde 65'i kendisini açıkça gösteren bir profil resmi kullandığını, yüzde 59'u da güvenlik ayarlarını nasıl değiştireceğini bilmediğini belirtiyor.
Çocuklar için yaşıtlarının bu tür bilgilere erişmesi kötü ve çirkin mesajlar almalarına (siber zorbalık) ya da fotoğraflarının istenmeyen şekilde internette dolaşmasına neden olabiliyor. Ancak daha büyük tehlike, pedofili hastalarının çocukların kişisel bilgilerine ve fotoğraflarına erişmesi ve kendisini çocuk olarak tanıtıp onlarla iletişim kurması. İnternet ve sosyal ağlar bu kişilerin çocuklara ulaşmasını kolaylaştırıyor. Sosyal paylaşım sitelerine üye olma yaşının alt sınırı 13 olduğu halde, araştırma bu sitelerde hesabı bulunan çocukların üçte birinin 13 yaşın altında olduğunu gösteriyor.
Araştırmaya göre, çocukların yüzde 14'ü hiç tanımadıkları kişilerle internet üzerinden sohbet ediyor. Bunların yüzde 2'si de tanımadıkları kişilerle daha sonra yüz yüze görüşüyorlar. Fatih Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Özsoy'un yaptığı bir başka araştırmaya göre de, internet kullanıcısı kız çocuklarının yüzde 63'ü sanal ortamda tanımadıkları insanlarla diyaloğa geçiyor.
Oyunlar bağımlılık yapıyor
Bilgisayarda veya internet ortamında oynanan oyunlar özellikle çocuklarda bağımlılık yapabiliyor. Oyun bağımlısı çocuklar sosyal hayattan kopuyor. Sanal dünyadaki sanal arkadaşları ile daha fazla zaman geçirmeye başlıyor. Okul başarısı, aile ve arkadaşları ile olan ilişkileri zayıflıyor.
Anne-babaların çoğu bilinçsiz
"Avrupa Çevrimiçi Çocuklar" Projesi kapsamında Türkiye'de yapılan araştırmaya katılan çocukların yüzde 40'ı kendisine ait bilgisayarı olduğunu, yüzde 39'u da bilgisayarını aile fertleriyle paylaştığını beyan etti. Ebeveynlerin ise sadece yüzde 29'unun internet kullandığı ortaya çıktı. Araştırmaya göre, interneti kullanmaya yetecek kadar bilgiye sahip olan çok az sayıdaki ebeveyn, ne çocuklarının teknoloji kullanımı sırasında elde edeceği olanakları ve karşılaşabileceği riskleri anlıyor, ne de internette rahatsız edici durumlarla karşılaştıklarında yardım edebiliyor. Ebeveynlerin sadece yüzde 36'sı çocuklarıyla rahatsız edeci durumlarla karşılaştıklarında ne yapmaları gerektiği hakkında konuşuyor. Çocuklar, kendilerini rahatsız eden durumlarda yardım istemek amacıyla ebeveynlerinden ziyade arkadaşlarına danışıyor. Herhangi bir internet riski ile karşılaşmış çocukların yaklaşık yarısı bu durumu kimseyle paylaşmıyor. Ebeveynlerin üçte birinden daha azı çocuklarının ziyaret ettiği internet sayfalarını takip ediyor.
Çocuklar internet kullanmaya 10 yaşında başlıyor ve günde ortalama 1-1,5 saat internet kullanıyor. Çocukların sadece yüzde 24'ünün kullandığı bilgisayar, evin ortak kullanım alanında bulunuyor. Türkiye'de çocukların yüzde 60'ı okulda internete bağlanırken, yüzde 51'i internet kafeleri kullanıyor. Bu durumda ebeveynler çocuklarının İnternet kullanımını denetleyemiyor.
Uzmanlar uyarıyor
Okulda başarısı düşük, boş zaman değerlendirme aktivitesi olmayan, kendisini ifade etmekte zorlanan, ailesinin yeterli zaman ayırmadığı çocukların internete gereğinden fazla ilgi gösterdiğini belirten uzmanlar, internetin yol açabileceği tehlikeli durumlar konusunda aileleri şöyle uyarıyor:
"-Çocuğunuza zaman ayırın.
-Çocuğunuzu dışarıda oyun oynamak, spor yapmak, ailesi ve arkadaşlarıyla zaman geçirmek, kitap okumak, müzik dinlemek gibi alternatiflere yönlendirin.
-Tüm aile bireylerinin bir araya geldiği ortamlar yaratın.
-Okul başarısızlığı ve sınıf arkadaşlarıyla yaşadığı kişisel sorunların tespitini ustalıkla yapıp en kısa sürede müdahale edin.
-Bilgisayarı çocuğunuzun odasında değil evin ortak kullanım alanlarında tutun. Size zaman kalması için çocuğunuzun kendi odasında bilgisayar başında uzun zaman geçirmesine izin verdiğinizde ona iyilik yapmadığınızı bilin. Sizin bırakacağınız boşluğu internetin dolduracağını unutmayın.
-İnternet hakkında ne kadar bilgi sahibi olursanız, çocuğunuzu da o kadar çok bilgilendirebilir ve internette var olan tehlikelerden o kadar çok koruyabilirsiniz. Bu nedenle internetle siz de tanışın ve interneti öğrenin.
-Çocuğunuzun hangi internet sitelerine girdiğini düzenli aralıklarla kontrol edin.
-Çocuğunuzun internet başında geçireceği zamanı mutlaka sınırlayın.
-İnternette karşılaştığı her şeye inanmaması konusunda çocuğunuzu uyarın.
-İnternetteki kullanıcı adı, şifreler ve kişisel tüm bilgilerin kendisine ait çok özel ve önemli bilgiler olduğu, telefon numarası, adres, okul adı gibi bilgileri hiç kimseyle paylaşmamaları gerektiği konusunda çocuğunuzu uyarın.
-Tanımadığı kişilerden gelen e-mailleri açmaması gerektiğini öğretin.
-Çocuğunuzla internette neler yaptığı, kimlerle iletişim kurduğu konusunda sürekli konuşun.
-Çocuğunuzun sosyal ağ olarak adlandırılan arkadaşlık sitelerine üyeliklerini izleyin. Orada neler yaptığı ve kimlerle arkadaşlık kurduğu konusunda bilgi sahibi olmaya çalışın. Çocuğunuzun üye olduğu sosyal ağa siz de üye olabilir ve çocuğunuzla arkadaşlık kurarak neler yaptığı konusunda bilgi sahibi olabilirsiniz.
-Sizden onay almadan resimlerini sosyal ağlarda paylaşmaması konusunda uyarın.
-Çocuğunuzla birlikte kullanıcı alanlarındaki gizlilik ayarlarını düzenleyin. Yabancıların mesaj iletmelerini engelleyin. Resimlerinin başkalarına iletilebilmesini sağlayan ayarları da kapatın.
-Arkadaşlarının onun hakkındaki her şeyi internetten okumalarına gerek olmadığını, örneğin bir doğum günü davetini kullanıcı alanında ev adresini vererek değil, telefonla yapması gerektiğini hatırlatın.
-Çocuğunuzun oynadığı ve çok sevdiği oyunlar ve siteler hakkında bilgi edinin.
-Çocuğunuzun internetle ilgili herhangi bir konuda tehlikede olduğunu hissettiğinizde harekete geçin, adli veya idari mercilere başvurun. Uygunsuz içerikli, rahatsız edici siteleri www.ihbarweb.org.tr adresine ya da 0 (312) 582 82 82 numaralı telefona şikayet edin.
-İnternet kullanımında zararlı içeriğe ulaşımı engelleyen filtreleme programları kullanın.
-Bilgisayarınıza mutlaka güvenlik duvarı içeren bir anti-virüs programı yükleyin. Programı düzenli olarak güncelleyin.
-Gece uykusunda sayıklayan, idrarını kaçıran, aniden tırnak yeme alışkanlığı geliştiren, içine kapanan, uykudan sıçrayarak uyanan ve dengesiz davranışlar gösteren çocuğunuzu iyi takip edin."
"Çocuklarınızı internet ile baş baş abırakmayın"
ATO Başkanı Sinan Aygün, çocuklarını internetin yol açabileceğini tehlikelerden uzak tutmaları konusunda aileleri uyardı. Ebeveynlerin çocuklarının internette hangi sitelere girdiklerini ve hangi oyunları oynadıklarını, internette ne kadar zaman geçirdiklerini denetmeleri gerektiğini vurgulayan Aygün, "Çocuklarınızı internetle baş başa bırakmayın" dedi.
Türkiye'de çocuklara yönelik olarak işlenen suçlarda internetin de payı olduğunu kaydeden Aygün, "İnternet doğru kullanıldığında çocuğun kişisel gelişimine ve okul başarısına katkıda bulunur. Ancak doğru kullanılmazsa çocuğun felaketi olabilir" uyarısında bulundu.
Pek çok ülkede çocukları internetin zararlı içeriklerinden korumak için önlemler alındığını belirten Aygün, Türkiye'de sorunun henüz yeterince ciddiye alınmadığını bildirdi. (ANKA)