İnsanlık Anıtı 'Yüz Yüze' bu kez müzikle yaratıldı

39. İstanbul Müzik Festivali'nde, en eski mevlevihanelerden, Galata Mevlevihanesi'nde dün akşam usta kanun sanatçısı Ruhi Ayangil ve ud virtüözü Ara Dinkjian'ın "Yüz Yüze" müzik sohbetine tanık olundu.

cumhuriyet.com.tr

İki bilge besteci, iki büyük yorumcu sololarının ardından Tanburi Cemil Bey, Kemani Tatyos Ekserciyan, Bimen Şen, Ara Dinkjian, Kemençeci Nikolaki, Mes’ud Cemil, Hovsep Şamlıyan’ın eserlerini yorumladılar. Heykeltraş Mehmet Aksoy’un ucube kabul edilip yıktırılan insanlık anıtı “Yüz Yüze/ Face to Face”in temsil ettiği insanlık durumunu Ruhi Ayangil ile Ara Dinkjian karşılıklı müzik yaparak “aynı ruhta iki bedene” dönüştürerek olağanüstü bir icrayla hayata geçirdiler. Sanatın gücünü, yaratının tüketilemeyeceğini bir kez daha gösterdiler.
 
Ruhi Ayangil’e konserin ardından bu projenin nasıl doğduğunu sorduk? 

-Festivalin yıllık programının bir yıl ve daha öncesinden planlanmış olmasına karşın, uzun bir aradan sonra festival programına bir Türk Müziği konseri konulması gereksinimini de duyan festival yönetimi, Galata Mevlevihanesi’nin renovasyonu sonunda yeniden hizmete açılmasını da fırsat bilerek, hem bu mekânı yeniden İstanbul Festivali konser mekanları arasına katmak, hem de bu mekânın anlam ve önemine uygun düşecek “nitelikli bir etkinlik” tasarımı ile bizim üzerimizde durmuşlar. Herşey son üç aylık bir zaman diliminde kotarılmak üzere, bu konserin yapılmasında mutabık kaldık.
 
Ara Dinkjian’la bu ilk beraberliğiniz mi?

-Evet. İlk defa birlikte çalıyoruz. Festivalin bu yılki teması bildiğiniz gibi “Çok uzaklardan” başlığı ile belirlenmiş. Ben de çok uzaklarda, Amerika’da yaşayan yakın dostum, uluslararası üne sahip değerli müzikçi Ara Dinkjian’la bir “makam müziği konseri” yapmak istediğimi söyledim. Bu kararın ve seçimin ne denli anlamlı ve isabetli olduğunu dün akşamki sonuç bizlere göstermiş oldu.
 
Konserin teması nasıl belirlendi?

-Konserin başlığını, heykeltraş Mehmet Aksoy’un kamuoyunda geniş tartışmalara neden olan insanlık anıtı üzerindeki spekülasyonlardan hareketle “Yüz Yüze/ Face to Face” olarak belirledim. Yani bir anlamda, heykelin temsil ettiği insanlık durumunu birlikte, karşılıklı müzik yapan “aynı ruhta iki bedene” dönüştürerek hayata geçirmek, sergilemek istedim. Ara da bu düşüncemi hararetle destekleyip önerimi kabul edince, dün akşamki güzellik doğdu. Bir anlamda, - sebepleri her ne olursa olsun - çok uzak düşmüşlüğün dramını yaptığımız ortak müzikle ortadan kaldırıp kamuoyuna, sanat/ müzik yolu ile “sevginin ve barışın insana huzur vaad eden ebedi mesajını” iletmeye çalıştık. Hepsi bu.