İnsan tacirleri, Ayvacık’tan Midilli’ye geçişi ‘Ege tarifesi’ olarak sunuyor!
Afgan zeytin gözlü 2 yaşındaki Zahra, 11 yaşındaki ablası Remziye ve etrafındaki çok sayıda çocuk gibi tüm yaşananlardan habersiz Midilli Adası’na bakıyor. Sahil kenarında oyun oynuyor.
Hazal OcakMülteciler insan kaçakçılarının büyükler için 800 dolar, küçükler için 400 dolar istediğini anlatıyor. Korkmuyor musunuz diye sorunca “Çaresiziz be abla, ne yapalım” diye yanıt veriyor. Bot temin eden mülteciler de bu zorlu yolculukta yalnız. Botlara kalabalık binmek zorunda kalan mülteciler botlarını da kendilerinin kullandığını söylüyor.
FIRTINA ENGELİ
Çanakkale Ayvacık sahilinden botlarla Yunanistan’ın Midilli Adası’na geçen mülteciler yüreklere dokundu. Bunun üzerine Ayvacık sahiline doğru yola çıkıyoruz. Midilli Adası’na en yakın nokta Biberdere mevkiine vardığımızda hava iyice bozuyor. Denizde fırtına çıkıyor.
Olumsuz hava koşullarından etkilenen mülteciler karşıya geçemeyeceklerini anladığında dağılıyor. Havanın düzelmesini bekleme noktalarından biri de Ayvacık’a bağlı Sokakağzı sahili. Burada bizi sahil kenarında boş bir eve yerleşen Afgan mülteciler karşılıyor.
Bu sırada bir yardım kuruluşunun gönüllüleri, sahilde bekleyen 30 kişilik Afgan göçmenlere gıda, giyecek ve battaniye yardımında bulunuyor.
2 yaşındaki Zahra “Mickey Mouse” baskılı sarı eşofmanı alınca mutluluktan havalara uçuyor. 11 yaşındaki ablası Remziye’nin ellerini sıkı sıkı tutuyor. Ablası Remziye bir yandan kardeşiyle oyun oynuyor, bir yandan ellerini öpüyor.
KAMPTAYDIK, BURDAYIZ
Remziye’ye neden burada olduklarını sorduğumda “Kamptaydık, Yunanistan’a gitmek istediğimizi söyleyince askerler bizi buraya getirdi” diyor. Adını vermek istemeyen bir Afgan mülteciye buraya nasıl geldiklerini soruyorum:
“Ben Ankara’da 2 yıldır dönercilik yapıyordum. 4 gün önce geldik. Yunanistan’a kaçmaya çalışırken yakalanıp kampa götürüldük. Sınırı geçmek isteyenlere müdahale edilmeyecek kararından sonra bize Yunanistan’a tekrar gidip gitmeyeceğimizi sordular. Gitmek isteyenleri getirip buraya bıraktılar. Bot temin etmeye çalışıyoruz. Yunanistan’a geçmek isteyenlerden adam başı 800 dolar istiyorlar. 10 yaşından küçüklerden almıyorlar. 10 yaşından büyük çocuklara da 400 dolar istiyorlar. Şimdi ne olacak bilmiyoruz.”
‘BURADA HAYAT ZOR’
Afgan göçmen Kasım Zahoç da göç yolculuğunu şöyle anlatıyor: “2 yıl önce Afganistan’da savaş var, iş yok diye geldim. İstanbul’da bir fabrikada çalışıyordum. Yunanistan’a geçince devam edeceğim. Kardeşim Belçika’da oraya gideceğim. Burda hayat zor. Kimlik yok. Hastaneler kabul etmiyor. ”
Botla karşıya geçmenin tehlikeli olduğunu söyleyerek korkup korkmadığını soruyorum “Çaresiziz be abla. Ne yapacağız başka” diyor.