IMF, Türkiye için büyüme tahminini yükseltti
IMF son dönemlerde dalgalanma gösteren Türkiye hakkındaki büyüme tahmin rakamlarından sonuncusunu yayınladı. IMF, Mexico City'de toplanan G-20 zirvesi için hazırladığı "G-20 Gözetim Notu"nda Türkiye için büyüme tahminlerini bu yıl yüzde 2.3, gelecek yıl ise yüzde 3.2 olarak yukarı yönlü revize etti.
cumhuriyet.com.trUluslararası Para Fonu (IMF) son dönemlerde dalgalanma gösteren Türkiye hakkındaki büyüme tahminlerinin sonuncusunu yayınladı. IMF'nin, 25-26 Şubat'ta Mexico City'de düzenlenen maliye bakanları ve merkez bankası yöneticileri zirvesi için hazırladığı "G-20 Gözetim Notu"nda son gelişmeler doğrultusunda revize edilen büyüme tahminleri yer aldı.
Buna göre Ocak 2012 verilerine göre Türkiye'nin reel GSYİH'sı bu yıl yüzde 2.3 artacak. 2013 yılında ise yüzde 3.2 büyüme bekleniyor. Son çeyrekler karşılaştırıldığında ise 2012'de yüzde 1.7, gelecek yıl ise yüzde 3.9 büyüme sağlanacağı tahmin ediliyor.
Tahminlerin öyküsü
Eylül ayında önce Türkiye'nin 2012'de yüzde 2.2 büyüyeceğini açıklayan, sonra rakamı Türkiye temsilcisinin açıklamasıyla yüzde 2.5'e çeken IMF, Ocak G-20 temsilciler zirvesi için hazırladığı raporda ise büyüme oranını yüzde 0.4 olarak ilan etmişti.
Diğer ülkeler
Son rapora göre dünya ekonomisi bu yıl yüzde 3.3, gelecek yıl yüzde 3.9 büyüyecek. IMF Ocak tahmininde de dünya ekonomisinin yüzde 3.3 büyümesini öngörmüştü.
Gelişmiş ülkelerde bu yıl ortalama yüzde 1.2 büyüme tahmin ediliyor. Büyüme gelecek yıl yüzde 1.9'a yükselecek. Ocak tahmininde bu yılın tahmini yine yüzde 1.2 idi. Avrupa Birliği ise bu yıl yüzde 0.1 oranında küçülecek. Avro bölgesinde bu yıl yüzde 0.5 "küçülme" bekleniyor. Bu tahminler de Ocak raporuna göre değiştirilmedi.
Yükselen ve Gelişmekte olan ülkelerin bu yıl yüzde 5.4 büyüyeceğini öngören IMF bu tahminini Ocak tahminine göre yüzde 0.1 oranında düşürdü.
Son G-20 Gözetim Notu'nda bazı ülkeler için öngörülen ve Ocak ayına göre değişiklik yapılmayan 2012 büyüme tahminleri şöyle:
Brezilya yüzde 3, Çin yüzde 8.2, Fransa yüzde 0.2, Almanya yüzde 0.3, Hindistan yüzde 7, Endonezya yüzde 6.1, İtalya yüzde - 2.2, Japonya yüzde 1.7, Meksika yüzde 3.5, Rusya yüzde 3.3, İngiltere yüzde 0.6, ABD yüzde 1.8.
Riskler aşağı yönlü
Gözetim Notu'nda küresel toparlanmanın bir gerilemenin etkisi altında kaldığı ve son iyileşmelere karşın aşağı yönlü büyük risklerle karşı karşıya olmaya devam ettiği belirtildi. Küresel ekonomik etkinliğin 2012'de yavaşlayacağı belirtilen Not'ta, "Avro bölgesinin ılımlı bir resesyona girmesi, diğer gelişmiş ekonomilerin ise zayıf ve inişli çıkışlı bir büyüme yaşaması bekleniyor. Yükselen ekonomilerde büyümenin, politikalardaki son sıkılaşmayı ve gelişmiş ekonomilerden yayılan karşı etkileri yansıtarak makul biçimde süreceği tahmin ediliyor" denildi. Not'ta özetle şöyle denildi:
-Küresel büyümeye ilişkin riskler, son dönemdeki politikalar ve finansal piyasa gelişmeleri şiddetli bir küresel yavaşlama olasılığını düşürse de, net şekilde aşağı yönlü.
-Avro bölgesinin son önlemler üzerine inşa edilmesi ve krize başarılı bir çözümü başarmak için birçok cephede kararlılıkla hareket etmesi gerekir.
-Diğer gelişmiş ülkelerde orta vadede, mali konsolidasyona doğru güvenilir bir yol hazırlamak için acil gereksinim var.
-Yükselen ekonomilerde öncelik; iç büyüme, kötüleşen dış ortam ve oynak sermaye akışları arasında yavaşlarken yumuşak inişi sağlamak. Enflasyonist baskının hafiflediği (örn. Latin Amerika ülkeleri) gibi ülkelerde para politikaları gevşetilebilir ve gerek duyulan yerlerde makro ihtiyati önlemlerle ve kimi sektörlerde (örn. Gayrimenkul) aşırı ısınmaya karşı geliştirilmiş bir finansal denetimle tamamlanmalıdır. Dış fazlanın büyük (örn. Çin), mali pozisyonun güçlü ve enflasyonist baskının rahatlaması beklenen ekonomilerde, harcamaları -kimi durumlarda sosyal harcamalar dahil- artırma imkanı var. Görece yüksek enflasyon ve kamu borcu görülen ekonomilerde ise (örn. Hindistan) politika alanı daha kısıtlı ve politikalarda gevşemeye karşı daha temkinli bir duruşa izin veriyor.
-Küresel dengesizliklere karşı ortak hareket güçlü, sürdürülebilir ve dengeli bir büyümeye dönüşü sağlamaya yardımcı olabili