"IMF tabusunu yıktık, anlaşmasak da olur"
AKP Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, IMF'ye direnebilmek için bir takım şartların oluşması gerektiğini belirterek, "Biz direndik, haklı olduğumuz ortaya çıktı. Biz alışılagelmiş bir tabuyu yıktık. IMF ile anlaşmazsak da olur. IMF'siz de olabileceğini ispat ettik. IMF'ye bağımlılığı aştık" dedi.
cumhuriyet.com.trAKP Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, global krizin etkilerini bertaraf etmek için yoğun bir çalışma yapıldığını ve tedbirler alındığını kaydederek, iki ana konu üzerinde yoğunlaştıklarını söyledi. Birincisinin talebin canlandırılması olduğunu anlatan Canikli, "Çünkü dünyada finans krizi olarak başlayan krizin Türkiye'de yan etki olarak reel sektör üzerinde bir tahribatı var. Üretim üzerinde, doğal olarak istihdam üzerinde olumsuz bir etkisi var. Reel sektör üzerinde satışların düşmesi, talebin daralması ve finansman sıkıntısı ortaya çıkıyor" diye konuştu.
"Kriz Türkiye'de abartılarak ağırlaştırıldı"
İç talepte daralma olduğu için iç talebe yoğunlaşılması gerektiğinin altını çizen Canikli, finans piyasalarında ortaya çıkan krizin Türkiye'de abartılarak ağırlaştırılarak, ağlaşarak kamuoyuna sunulduğunun belirtti.
Talep artışının ana hedef kitlesinin marjinal tüketimi yüksek olan gruplar olması gerektiğinin altını çizen Canikli, şöyle devam etti:
"Yani düşük gelir grubunda bulunan harcama eğilimi yüksek, kendisine aktarılan ilave parayı harcamak durumunda olan marjinal tüketimleri yüksek olan gruplara aktarmamız gerek ki bu tür politikalarda başarılı olunsun. KEY ödemeleri yapılan kitle ve maaş artışlarının hedefinde bu vardı. İkincisi ise yatırımların artırılması yoluyla bunun tahrik edilmesi vardı. O noktada da belediyelere kamu lokal yönetimlere ciddi kaynak aktarımları oldu. Bunları topladığınız zaman maliyeti aşağı yukarı üç kalemin 12-13 milyara ulaşan bir miktarı var.
Yatırımlar çerçevesinde bir de bölgesel kalkınma projeleri devreye sokuldu. Onlara da çok ciddi kaynaklar aktarıldı."
"Türkiye, dünyadan önce krizden çıkacak"
Türkiye'nin kesinlikle krizden dünyadan önce çıkacağını kaydeden Canikli, bankalarda, kredilerde sıkıntı olmadığını belirtti. Canikli, üretimin istihdama yansımasının 2009'un son çeyreği ve 2010'un ilk çeyreğinden itibaren görüleceğini ifade etti.
"IMF'nin çifte standart uygulamaması gerekiyor"
IMF müzakere sürecine de değinen Canikli, "IMF ile anlaşacağız diye kuralımız, önyargımız yok. Türkiye ekonomisi uluslararası bir denetim ya da destekleme mekanizması olmadan da ayakları üzerinde durabilir noktaya getirdi" dedi.
Piyasanın bu algıyı kabullenmeye başladığını dile getiren Canikli, bundan bir kaç ay önce soru işaretlerinin olduğunu söyledi. Artık bir çok ekonomistin köşe yazılarında, kitaplarında "Efendim IMF ile anlaşma olmazsa sıkıntıya girer Türkiye. Finansmanda sıkıntıya girer.." gibi eleştirilerin kaybolduğuna dikkat çeken Canikli, şöyle devam etti:
"Çünkü güven oluşmaya başladı. Bu hükümetin ekonomi yönetiminde güven oluştu. Başından beri biz, 'Artık IMF'siz de olabileceğini' herkes kabul ediyor. Bugüne kadar IMF ile 19-20 anlaşma yapılmış ve mecbur kalınmış. Finansman ihtiyacı nedeniyle. IMF'ye direnebilmek için bir takım şartların oluşması lazım. Destekleyecek unsurların olması gerekiyor. Ekonominiz yeterince güçlü değilse, bir istikrar sağlamamışsanız, dış finansmanda acil ihtiyacınız varsa böyle bir gücünüz olmaz, pazar gücünüz olmaz. IMF birçok şeyi değiştirmek zorunda. Bir defa çifte standardı uygulamaması gerekiyor."
"IMF'nin önerileri Türkiye'yi sıkıntıya sokardı"
Krizin birçok yerde aynı sonuca ulaştığına işaret eden Canikli, krizin reel sektördeki etkilerinin ABD'de de Türkiye'de de aynı olduğunu kaydetti. Çözümün de aynı olduğunun altını çizen Canikli, "Siz 'Amerika'da kamu maliyesine para politikası harcama politikası uygulayın' derken Türkiye'de ve gelişmekte olan ülkelere bildiğimiz o klasik şablonları sunmaya çalışırsanız açıkça çifte standart olur. Biz ona karşı çıkıyoruz zaten" dedi.
En son IMF'nin faizdışı fazlada artış istediğini belirten Canikli, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Şu tabloda öyle bir şeyin ortaya çıkması mümkün mü? Olduğu zaman da daha da kasılarak daha da daralır tam aksine genişletmemiz lazım. Rahatlatmamız lazım piyasa ekonomisini ve ona uygun tedbirler almamız gerekirken IMF'nin önerileri eğer kabul edilmiş olsaydı bize sıkıntıya sokardı. İşin siyasi kısmından bahsetmiyorum ekonomik açıdan değerlendiriyorum tamamen. Biz direndik haklı olduğumuz ortaya çıktı. IMF de bu klasik şablonlarını gözden geçirdi. Aslında IMF kendi yapısını değiştirmesi lazım. Gelişmekte olan ülkelerin daha fazla söz sahibi olması lazım. IMF sadece gelişmekte olan ülkelere değil gelişmiş ekonomilere de bir gözetim kuruluşu olarak öneride bulunabilmeli."
"Türkiye ille de IMF'ye bağımlı değil"
Başından beri "IMF ile anlaşmak zorunda değiliz" görüşünü savunduklarını dile getiren Canikli, alışıla gelmiş bir tabuyu yıktıklarını söyledi. "IMF ile anlaşmazsak da olur" diyen Canikli, Türkiye'de uzun yıllardan beri IMF alışkanlığı olduğunu kaydetti. IMF'siz de olabileceğini ispat ettiklerini anlatan Canikli, "En zor dönemimizde bile ki, Türkiye'nin en ağır yaşadığı krizlerden biriydi, Türkiye'nin içinden bu kriz geçerken bu yaşandı ve IMF'siz de o zor süreci atlattık" dedi. Ne yaptıklarını bildiklerini ifade eden Canikli, IMF'ye bağımlılığı aştıklarını, Türkiye'nin ille de IMF'ye bağlı olmadığını söyledi.