"IMF ile anlaşma zorunluluğu var"
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, dünyanın bugün küresel bir karşılıklı bağımlılık dönemi yaşadığını belirterek mevcut konjonktürde Türkiye’nin IMF ile yeni bir anlaşma yapma gereğinin ortaya çıktığını söyledi.
cumhuriyet.com.trTürkiye Odalar ve Borsalar Birliği(TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, dünyanın bugün küresel bir karşılıklı bağımlılık dönemi yaşadığını belirterek “Bu nedenle hepimiz, tüm ülkeler küresel ekonomik krizin negatif etkilerini birlikte hissediyoruz. Ancak bundan daha kötü olan krizin nerede biteceğini hiç kimsenin biliyor olmamasıdır” dedi.
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, ekonomik reformlara odaklanılması gerektiğini belirterek, mevcut konjonktürde Türkiye’nin IMF ile yeni bir anlaşma yapma gereğinin ortaya çıktığını da söyledi. Hisacıklıoğlu, Türk Amerikan İş Konseyi toplantısında yaptığı konuşmada bu hafta içinde yaşadığı bir olayı aktarırken, şunları söyledi: “Bu hafta Avrupa Parlamentosu’nda bir toplantıya katıldım. 45 Avrupa ülkesinden 700’ün üzerinde şirket temsilcisi vardı toplantıda. Doğal olarak konuştuğumuz konuların başında küresel kriz geldi. Bu tartışmalar sırasında şunu gördük ki toplantıda bulunanların yüzde 65’i yatırım planlarını erteleme kararı almışlar. Hemen her şirket ekonomik büyümede bir yavaşlama bekliyor” Hisarcıklığoğlu, birçok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de ekonomik büyümeye ilişkin tahmin ve öngörülerin aşağıya doğru revize edileceğine dikkat çekti.
“Bizim odalar kendi seçimlerine değil ABD seçimlerine odaklı”
Küresel kriz yanı sıra dünyanın en önemli gündem maddesinin ABD’deki başkanlık seçimleri olduğunu ifade eden TOBB Başkanı şunları söyledi: “ABD’deki başkanlık seçimleri tüm dünya için hayati bir önem taşıyor. Ben bizim sanayi ve ticaret odalarını sık sık ziyaret ederim. Şunu büyük bir hayretle gördüm ki yerel iş dünyası Amerika’daki seçimlere kendi oda seçimlerinden çok daha fazla ilgi gösteriyor” ABD ile Türkiye arasındaki ilişkilere değinen TOBB Başkanı ilişkilerin daha da geliştirilmesine ihtiyaç olduğuna vurgu yaparak “Hepimiz biliyoruz ki ikili ilişkilerin en önemli iki ayağını askeri ve siyasi ilişkiler oluşturuyor. Ancak bu ilişkilerin üçüncü ayağını oluşturan ekonomik ilişkilerin de daha derinleştirilmeye, çeşitlendirilmeye ve geliştirilmeye ihtiyaç vardır” diye konuştu.
General Brent Scowcroft: ABD’nin ekonomik liderliği sorgulanıyor
Türk-Amerikan Konseyi Başkanı Brent Scowcroft da DEİK Türk Amerikan İş Konseyi tarafından onuruna verilen yemekte yaptığı konuşmada, küresel ekonomide yaşanan gelişmelere değinerek "ABD' nin ekonomik liderliği sorgulanıyor" dedi. Türkiye'nin şimdiye kadar küresel krizin etkilerinden fazla etkilenmediğini ve durumun devam edeceğini umduğunu belirten Scowcroft, "Sizin de aynı görüşü paylaştığınızı zannediyorum ki, Amerikan ekonomisinin ve ABD'nin ekonomik liderliğinin hızla iyileşmesi bizim olduğu kadar Türkiye'nin de çıkarınadır" dedi.
ABD'deki seçimlere de değinen Scowcroft, "ABD’de kim başkanlığa seçilirse seçilsin, yeni yönetim, Türkiye'nin merkezi önemini, bir dost ve müttefik olarak değerini iyi bilecektir” görüşünü ifade etti. General Scowcroft ABD Kongresi’ne sunulan Ermeni tasarılarına şimdiye kadar karşı çıktıklarını ve geçmesini engellediklerini belirterek “Yeni dönemde yine böyle bir tasarı gelirse geçmesine karşı çıkacağız” dedi.
Hisarcıklıoğlu: "Küresel ekonomide güç merkezi Asya'ya kayıyor"
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu küresel ekonominin yeni bir dönüşüm sürecine girdiğini, küresel üretimin hızla Asyalaştığını ve Asya ekonomilerinin dünya ekonomisi içindeki payının giderek arttığını söyledi. Trabzon’un Orta Asya ile Avrupa’yı birbirine bağlayan tarihi İpek Yolunun en önemli merkezlerinden biri olduğun kaydetti. Gelişmiş ülkelerin dünya üretimindeki payının 150 yıldan beri ilk kez 2005 yılında yüzde 50’nin altına düştüğünü vurgulayan Hisarcıklıoğlu dünya ekonomisinin lokomotif rolünü yükselene piyasaların üstlenmeye başladığını söyledi. Hisarcıklıoğlu son 20 senede küresel ticaretin tarihinin hiçbir dönemde görülmemiş hızla büyümeye başladığını kaydederek “Yaşanan bu küresel dönüşüm süreci içinde Asya’da üretilen malların batı pazarlarına en hızlı ve en ucuz şekilde ulaştırılması hayati önem taşımaktadır. Batı Asya limanlarının kapasiteleri ve alt yapıları hızla gelişen ticaret hacmi karşısında yetersiz kalmaktadır. Bu durum yeni ulaştırma rotası arayışlarını beraberinde getirmiştir. Bu arayış sürecinde Avrasya ve Karadeniz bölgesinin kara ve demir yolları son derce önem kazanmıştır. Son 20 yılda yaşadığımız değişim dönüşüm süreci, tarihi İpek Yolunu yeniden canlandırılması ve bu güzergâh üzerinde bulunan ülkelerin küresel ekonomik sisteme entegrasyonu gereğini doğurmuştur” dedi.
Hisarcıklıoğlu İpek Yolunun bir ucunda küresel ekonomini büyüme motorlarında Çin, diğer ucunda ise dünyanın en büyük pazarı AB’nin bulunduğunu kaydetti. Tarihi İpek Yolunun yeniden canlandırılmasını hayal olmadığını kaydeden Hisarcıklıoğlu İpek Yolunun canlandırılmasının küresel ekonominin değişen dinamiklerinin zorunluluğu olduğunu belirtti.
Şahenk: ABD değil küreselleşme sorgulanıyor
Toplantıda görüşlerini aktaran Doğuş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk ise “Sorgulanan sadece ABD’nin ekonomik liderliği değil, küreselleşmenin bizzat kendisidir.Dikkatleri daha çok bu noktaya çevirmeli, hem daha dikkatli hem de daha aktif olmalıyız” dedi. Şahenk, "Kriz bir günde çıkabilir ama krizin etkilerinin tamiri yılları alabilir” diye konuştu.
Büyükeşi: Küresel ekonomi büyük bir krizle karşı karşıya"
TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi de konuşmasında küresel ekonominin ciddi bir krizle karşı karşıya olduğunu, yaşananların soğukkanlılıkla değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Türkiye’nin krize çok güçlü girdiğini ve Bankacılık sisteminin altyapısının sağlam olduğunu vurgulayan Büyükekşi “Bu dönemde kalıcı yabancı sermaye çekmede etkili olabiliriz. Körfez ülkelerinde birikmiş sermayeyi ülkemize çekebilirsek krizini etkilerini minimize edebiliriz” dedi.
Dünyada güvenilir liman arayan sermayenin Türkiye’ye çekilebileceğini vurgulayan Büyükekşi Türkiye’nin geleceğin önemli ve şanslı bir ülkesi olduğunu kaydetti. Büyükekşi Türkiye’nin bundan sonra üretiminin ve ihracatını ön planda tutulduğu yeni stratejiler hazırlaması gerektiğini söyledi.