İletişim, çocuğun gelişimini etkiliyor
Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği Genel Başkanı Dr. Cem Keçe, anne ve babanın çocuğuyla sağlıklı iletişim kurmasının önemine dikkati çekerek, ''Özellikle 3 yaşına kadar anne ve babayla kurulan ilişki bireyin kişiliğinin oluşmasına büyük rol oynar'' dedi.
cumhuriyet.com.trCinsel Sağlık Enstitüsü Derneği Genel Başkanı Dr. Cem Keçe, son dönemde çocukların yaşadıkları dramların medyada sıkça yer aldığını söyledi.
''Dayak, taciz, tecavüz, sağlıksız aile ilişkileri, eğitimsizlik ve parasızlığın kurbanının hep çocuklar'' diye konuşan Keçe, ''Aile, Türk toplumunun en temel ve önemli değerlerinden biridir. Ruh sağlığı yerinde ve mutlu nesiller yetiştirebilmek için sağlıklı aile ilişkileri önemlidir'' diye konuştu.
Ailenin toplumun temel direği olduğunu vurgulayan Cem Keçe, şöyle devam etti:
''Ne yazık ki, anne-baba olmak çok kolay bir şey olarak algılanıyor. Aslında dünyadaki en zor meslek annelik ve babalıktır. Çünkü anne-babanın sorumluluğu bir insan yetiştirmektir. Ancak çoğumuz bunun ne kadar önemli bir görev olduğunun farkında değiliz. Çocukluk dönemi aslında insanın hayatındaki en önemli dönemdir, özellikle 3 yaşına kadar anne ve babayla kurulan ilişki bireyin kişiliğinin oluşmasına büyük rol oynar. Birey kendisine, hayata, dünyaya, geleceğe ve çevresindeki insanlara karşı güvenli ya da güvensiz bir bakış açısı geliştirir ve bu tüm hayatını etkiler. Bu nedenle özellikle 3 yaşına kadar olan dönemde, cinsel kimliğin oluştuğu 3-5 yaş arasındaki dönemde ve daha sonra da ergenlik döneminde çocuğun anne-babayla kurduğu iletişim çok önemlidir.''
Çocuğun sağlıklı iletişimin olduğu, anne-babanın birbirine yakınlık ve sevgi gösterdiği, sağlıklı rol modellerinin bulunduğu ortamda büyümesi halinde gelecekte çevresiyle daha olumlu ilişkiler kurabileceğini anlatan Keçe, ''Bu nedenle aslında eşler anne-baba olma kararı aldıklarında bunun için eğitim almalı. Bana göre ülkemizde anne baba okulları kurulmalıdır'' diye konuştu.
"Çocuk aile içinde birçok travma yaşar"
Çocukluk travmalarının, insanın gelecekteki yaşantısında önemli rol oynadığını bildiren Keçe, şunları kaydetti:
''Sağlıklı bir aile yaşantısı içinde büyümeyen çocuklarda hem kendilerine hem de dünyaya karşı güvensizlik gelişiyor, bu ileride iş yaşantısından evlilik yaşantısına kadar birçok şeyi etkiliyor. Çocuklar aile içinde birçok travmaya maruz kalabiliyor. Özellikle anne-baba tarafından koşullu sevilme, değer görmeme, ihmal edilme, sürekli yetersizliğin ve beceriksizliğin vurgulanması çocuğun öz güveninin ve öz saygısının gelişmesini engelliyor. Ayrıca aşağılanma, dayak, yakın akrabalar ya da tanıdık, güvenilen birinin tacizine ya da tecavüzüne uğrama da oldukça yaygın.''
Çocuk sahibi olmanın önemli bir karar olduğuna işaret eden Keçe, ''Tam anlamıyla aile olmak için gerçekten istedikleri için çocuk sahibi olan çiftlerin yanı sıra çocuğu iyi gitmeyen evliliği kurtarma aracı olarak gören, akrabaların baskısı yüzünden hazır olmadığı halde doğurmak zorunda kalan çiftlere de bugün sıkça rastlıyoruz'' dedi.
"Çocuk; ilgi ve sevgi bekler"
Eğitimsizlik ve ekonomik sorunların da önce çocukları etkilediğine işaret eden Keçe, ailenin ekonomik durumunun çocuğun sağlıksız koşularda bakılmasına ve eğitim imkanlarından yoksun kalmasına neden olabildiğini söyledi.
Cem Keçe, şunları kaydetti:
''Bakacak imkanı olmadığı halde fazla çocuk sahibi olan ailelerin ilgilenmediği çocuklar, tüm vaktini dışarıda geçiriyor, küçük yaşta çalışmaya zorlanıyor ya da uygunsuz arkadaşlar edinebiliyor. Hayat şartları bazen bizleri zorlayabiliyor ancak şartlar ne olursa olsun çocuklarımızın bizden ilgi ve sevgi beklediğini unutmayalım.''