'İktidarın emek karşıtı politikaları artacak'

DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, Anayasa değişiklik paketinin AKP'nin istediği biçimde geçtiğini savunarak, iktidarın emek karşıtı politikalarının bundan böyle daha da yoğunlaşacağını ifade etti.

cumhuriyet.com.tr

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu(DİSK) Genel Başkanı Süleyman Çelebi, Anayasa değişiklik paketinin AKP'nin istediği biçimde geçtiğini savunarak, iktidarın emek karşıtı politikalarının bundan böyle daha da yoğunlaşacağını ifade etti. Çelebi, TEKEL işçileri konusunda, "Mahkeme Başkanı Haşim Kılıç 'Artık 17 üyeye çıktık, 11 üyeyle karar vermemiz tartışma nedeni olur' diyor. Yani, Anayasa Mahkemesi'nin bu konuda TEKEL işçilerinin lehine bir karar vermesi zor gözüküyor" dedi. "10. Türkiye Eczacılık Kongresi"ne katılan Çelebi, burada yaptığı konuşmada referandum sürecini ve güncel konuları değerlendirdi.

Objektif olarak bakıldığında Türkiye'nin, dış dinamikler tarafından şekillendirilen ve iç dinamiklerinin gelişmemişliğinden dolayı da ekonomik ve siyasi olarak kaygan ve değişken bir yapıya sahip olduğunu savunan Çelebi, "Biz gelecekte Türkiye'nin öncelikle barış, özgürlük ve eşitlik temelinde toplumsal yapısını sağlamlaştırmış, yoksulluğun, adaletsizliğin ve hukuksuzlukların ortadan kalktığı bir ülke olmasını, halkımızın acılardan uzak, sömürüsüz bir toplumda özgür ve mutlu yaşamalarını diliyoruz" dedi.

Dış dinamiklerin de etkisiyle, 2010 yılında Türkiye'de ekonomik, sosyal ve politik bakımdan sorunların birikmiş olduğunu, farklı ve değişik süreçlerin etkisi altında bir kaos döneminin hâkim hale geldiğini dile getiren Çelebi, "Cumhuriyet tarihinin en derin ekonomik krizlerinden biri yaşanmış, yıllardır biriken sorunlara krizin çok ağır ekonomik ve sosyal sonuçları eklenmiş, bütün bu sorunlar çözüm yoluna girmeden gelecek yıllara aktarılmıştır" dedi.

AKP iktidarının siyasi demokrasi anlayışının kendi doğrularını toplumun geniş kesimlerine kabul ettirme ilkesine dayanmakta olduğunu ifade eden Çelebi, "Demokratikleşme ve açılım adı altında yapılan girişimlerin hepsi 12 Eylül rejiminin temel hukuksal ve kurumsal düzenlemelerinin gölgesinde kalmış, inandırıcılıklarını yitirmiştir" dedi.

Türkiye'de kriz fırsatçılığına imkân veren bir sistemin yaratıldığını savunan Çelebi, "Tazminatsız işten çıkarmalar, muvazaalı işyeri kapatmaları, ücretsiz izne zorlamalar, mesaisiz fazla çalıştırmalar, sigortasız istihdam ve yarım sigorta uygulamaları, ücret indirimleri, toplu iş sözleşmelerini uygulamama, sendikal örgütlenmeye engel olma, iş güvencesi ve işçi sağlığı kurallarını hiçe sayma, ücretlerin aylar sonra ödenmesi bunların başında gelmektedir" diye konuştu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, sık sık Türkiye'nin dünya'nın 17. büyük ekonomisi olduğunu söylediğini ifade eden Çelebi, "Başbakan'a göre dünyanın 17 Avrupa'nın da 6. Büyük ekonomisiyiz. Ancak resmi TÜİK rakamlarına göre, Türkiye her sabah uyandığında, yiyecek yemeği olmayan 1 milyon 400 bin ve resmi olarak yoksul ilan edilen 12 milyon 170 bin kişinin varlığı gerçeğiyle karşı karşıya kalıyor. Bugün açlık sınırı 846 TL. Yoksulluk sınırı ise 2 bin 757 TL'dir. Bu mudur dünyanın 17. büyük ekonomisi" dedi.

Çelebi, "1923'ten 2002 yılına kadar, 80 yıldır Türkiye'nin toplam 220 milyar dolar olan borcu 2009 sonunda 270 milyar dolar artarak 490 milyar dolara çıkmıştır. Yani 2010 yılında yeni doğan her bebek yaşamına 7 bin dolar borçla başlamıştır" diye konuştu.

Çelebi, bundan böyle Anayasa Mahkemesi'nin, Danıştay gibi yüksek yargı organlarının Tamgün Yasası, Sosyal Güvenlik, 4/C, muayene katkı bedeli gibi konularda karar vermesine hukuki engeller çıkacağını ifade ederek, "Danıştay, TEKEL işçilerinin 4/C statüsüyle ilgili durumunu Anayasa Mahkemesi'ne taşımıştı. Tek Gıda-İş yöneticileriyle görüşen Mahkeme Başkanı Haşim Kılıç "Artık 17 üyeye çıktık, 11 üyeyle karar vermemiz tartışma nedeni olur" diyor. Yani, Anayasa Mahkemesi'nin bu konuda TEKEL işçilerinin lehine bir karar vermesi zor gözüküyor" diye konuştu.