'İki pilotu bulamayan Başbakan'

CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, "Beygire binmeyi bilmeyen uçakta pozlar vermeye başladı. İki pilotunu bulamayan bir ülkenin Başbakanı pilot pozu veriyor" dedi.

cumhuriyet.com.tr

TBMM'de basın toplantısı düzenleyen CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, konuşmasına, "Uçağımızın Suriye tarafından düşürülmesini kınıyoruz. Pilotlarımızın akıbetinin ne olduğunu hepimiz merak ediyoruz ve bir an önce arama kurtarma çalışmalarının sonlandırılmasını istiyoruz" diyerek başladı.

Dış politikada yaşanan gelişmelere değinen İnce, "Geldiğimiz noktada bu fiyaskonun bu rezaletin sorumlusu AKP'dir, Recep Erdoğan'dır ve Davutoğlu'dur. Bu iktidar bu Başbakan 'muhafazakâr demokratız' diyorlardı sonunda muhafazakâr demokratlıktan muhafızlığa geçtiler. Esad ile kankaydılar, Esad ile kanlı oldular. Ordunun başına çuval geçirildi sustu, Mavi Marmara'da insanlarımız öldü, esti gürledi, sonucu hikaye çıktı, Rum kesimi deniz sahamızda arama yaptı, Başbakan Recep Erdoğan savaş sebebidir dedi ama arama devam ediyor yine hikaye çıktı.

Beygire binmeyi bilmeyen uçakta pozlar vermeye başladı. Beygirden düşen pilot pozu vermeye başladı. İki pilotunu bulamayan bir ülkenin Başbakanı pilot pozu veriyor şimdi" dedi.

"Deliğe süpürüleceğini hep birlikte göreceğiz"

Başbakan'ı sert sözlerle eleştiren İnce, "Suriye'ye demokrasi götürüyordu sözde Libya'ya nasıl demokrasi götürdüğünü hep birlikte gördük. Buradaki olay şudur; esti gürledi kimseden destek gelmedi ne NATO'dan ne AB'den ne ABD'den bunların hepsi yan çizdi. Yani Başbakan'a diyoruz ki attan düştüğün günleri özleyeceksin, gözden düştün dikkat et deliğe süpürüleceksin. O günler iyi günlerindi. Attan düşmesi önemli değil, gözden düştü artık deliğe süpürüleceğini hep birlikte göreceğiz" dedi.

Yaramaz çocuk benzetmesi yapan İnce, şöyle dedi:
"Mahallede herkesle kavga eden yaramaz çocuğa benziyor. Ama işin kötüsü kavga etmeyi de beceremiyor. Mahallede herkesle kavga eden yaramaz çocuklar vardır, onlar sıkıştıklarında babaya şikâyet eder, bizimki sıkıştığında Obama'ya şikayet ediyor. Yaramaz çocukla Başbakan arasındaki fark budur. Mahallede herkesle kavga eden yaramaz çocuk sıkıştığında babaya şikâyet eder, bizim Recep Erdoğan bizim Başbakan da sıkıştığında Obama'ya şikayet eder."

Devlet adamlığının gereğini yapmakla olacağına işaret eden İnce, "Devlet adamlığı görüntü vermekle, 'one minute' ile Bush'un gözlerinden kararlılık okumakla Obama'nın yanında bacak bacak üstüne atmakla devlet adamlığı olmaz. Devlet adamlığı gereğini yapmakla olur. Eğer geçmişimizde savaşla, harekatla, uçakla bu konuyla ilgili geçmişte bir örnek arıyorsa 74'deki Ecevit'e bakmasını tavsiye ediyorum. Devlet adamlığı öyle olur. Poz vermeyle olmaz, çakma pozlarla olmaz. Devlet adamlığı gereğini yapmakla olur" dedi.

Sorular

Bir basın mensubunun, "Başbakan Erdoğan'ın yarın Leyla Zana ile görüşmesi gündemde, ne diyorsunuz?" sorusuna İnce, "Yani görüşebilirler. Fakat bu sorun adına ne derseniz deyin kişilerin özel istekleriyle kişilerin girişimleriyle çözülmez. Bu bir ortak akılla çözülür. Ama şunu da unutmamak lazım ki Zana geçmişte Sayın Zana geçmişte 'özerklik yetmez' demişti. 'Başbakan bu işi çözer' dedi sonra. Önce özerklik yetmez dedi sonra bu işi Başbakan çözer dedi. Acaba Başbakan özerklik konusunda kendisine bir söz mü verdi? Bunu da sormadan edemeyeceğim" dedi.

Özel yetkili mahkemeler

Bir basın mensubunun, "Özel yetkili mahkemeler konusundaki tartışmalara ne diyorsunuz?" sorusuna İnce, şu yanıtı verdi:

"Bu konuya ilkesel yaklaşmamız lazım. Yani Devlet Güvenlik Mahkemeleri, sıkıyönetim mahkemeleri, terör mahkemeleri, özel yetkili mahkemeler, bugün yine gazetelerde vardı yine farklı hâkim ve savcıların adının değişmesi. Bunlar hiç önemli değil, ilkesel yaklaşmamız lazım. Adalet herkese lazım ve olağanüstü yargılama mantığıyla adalet olmaz. Bunların tümüne karşıyız. Savaş ortamı mı var, olağanüstü bir durum mu var yani DGM'lerin 80 öncesinde bu ülkenin duvarlarını doldurduğunu hepimiz hatırlarız. Bunun adı ne olursa olsun ilkesel olarak olağanüstü yargılama mantığına karşı olmamız lazım. Demokrasiye inanıyorsak hukuka inanıyorsak bu ilkesel birlikteliği sağlarsak sorun kendiliğinden çözülür."

"Suriye konusunda gereğini yapmakla devlet adamlığı olur dediniz, gereğini yapmaktan sizin kastınız nedir?" sorusuna da İnce, "Birincisi Başbakan'ın en büyük çılgın projesi Ahmet Davutoğlu'dur. İşlere yanlış başlarsanız yanlış gider.
Gereğini yapın derken bunun ardına yandaş medya 'savaş çığırtkanlığı yapıyor' yazarsa şaşırmam. Gereğini yapmak savaş çığırtkanlığı değildir ama ülkenin onurunun korunmasıdır. Senin uçağını düşürüyorlar, gıkın çıkmıyor orada bekliyorsun ya uçağını düşürtmeyeceksin ona göre geçineceksin komşularla düşürdüler mi de gereğini yapacaksın. Yoksa bu coğrafya da barınman zor olur bunun adı da savaş çığırtkanlığı değildir"
dedi.