İki kez Bulgaristan'a gitmiş

Dünyanın en çok aranan teröristleri listesinde ilk sıralarda yer alan ve Usame bin Ladin'in öldürülmesinden sonra El Kaide'nin başına geçeceği tahmin edilen Seymen El Zevahiri'nin 1995 yılında Bulgaristan'a iki kez geldiği ortaya çıktı.

cumhuriyet.com.tr

Araştırmacı gazeteci Boryana Lazarova'nın 24 saat gazetesinde yer alan haberine göre, başına 25 milyon dolar ödül konulan El Zevahiri 1995 yılında Bulgaristan'ın küçük bir dağ kasabasında 20 gün tatil yaptı.

Haberi doğrulayan dönemin İstihbarat Servisi Müdürü Vladimir Manolov da "Zevahiri 1995'de tatil için 20 günlüğüne Bulgaristan'a geldi. Tatil yaptığı kasabada her gün camiye gitti ancak buradan terör eylemleri planlamadı" diye konuştu.

Manolov'a göre, 1981 yılında Mısır Cumhurbaşkanı Enver Sedat'ın öldürülmesi ve 1995 yılında Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'e karşı düzenlenen suikast nedeniyle Mısır tarafından aranan El Zevahiri, Bulgaristan'da yaptığı tatil sırasında herhangi bir örgütleme girişiminde bulunmadı.

Manolov, Bulgaristan ile Mısır arasında herhangi bir anlaşma bulunmamasına rağmen dönemin İçişleri Bakanı Lübomir Naçev'in talimatı üzerine, El Zevahiri'nin Bulgaristan'daki her hareketinin, Bulgar ajanları tarafından yakından takip edildiğini söyledi.
Vladimir Manolov, Bulgaristan'a farklı bir isme düzenlenmiş bir pasaportla gelen El Zevahiri'nin tatilin ardından başka bir Avrupa ülkesine geçtiğini açıkladı.

Bu arada El Zevahiri, aynı yılın sonlarında bir kez daha Bulgaristan'ı ziyaret etti. Dönemin İçişleri Bakanlığı Genel Sekreteri Georgi Lambov'un gazeteci Bogdana Lazarova'ya yaptığı açıklamaya göre, "El Zevahiri uçakla Avusturya'dan Türkiye'ye giderken Bulgaristan'da aktarma yaptı".

Bu sırada bir Avrupa ülkesinden El Zevahiri'nin göz altına alınması ile ilgili talep geldiğini belirten Lambov, olayı şöyle anlattı:

"Gelen talebi değerlendirdik. Ancak intikam amaçlı olası terör eylemlerinden çekindiğimiz için bu talebi reddettik. El Zevahiri'nin gözaltına alınmasını isteyen ülkeye 'Onu Avusturya'da tutuklasaydınız' yanıtını verdik. Biz Zevahiri'yi göz altına alsaydık Bulgaristan'ı terör örgütünün hedefi haline getirebilirdik. Yugoslavya savaşı döneminde El Zevahiri defalarca Batı Balkanları ziyaret etmişti. Komşu ülkelerde benzer teröristlerin tutuklamalarından sonra o ülkelere yönelik terör eylemleri gerçekleştirilirdi. Böyle bir tehlikeyi göze almamız mümkün değildi."