İhraç edilen Prof. Dr. Özdemir Aktan: Bu ülkenin tamamı depresyonda
Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi'ndeki görevinden KHK ile ihraç edilen Prof. Dr. Özdemir Aktan için İstanbul Tabip Odası tarafından Marmara Üniversitesi Eğitim Araştırma Hastanesi'ndeki odasında veda töreni ve hastane önünde basın açıklaması yapıldı. Prof. Dr. Aktan veda konuşmasında “Bu tür uygulamalar bu ülkenin moralini bozuyor, motivasyonunu bozuyor. En azından ben bir hekim olarak etrafıma baktığım zaman neredeyse bu ülkenin tamamını depresyonda görüyorum. İnsanlar gelecekle ilgili iyi düşünceler maalesef besleyemiyor" dedi.
cumhuriyet.com.tr
Prof. Dr. Özdemir Aktan, ilk olarak hastanede bulunan odasında kendisini uğurlamaya gelen arkadaşları ve İstanbul Tabip Odası üyelerine kısa bir veda konuşması yaparak, 1988 yılından beri görev yaptığı üniversiteden ayrılmak zorunda kaldığını, öğrencilerini, asistanları ve birlikte çalıştığı mesai arkadaşlarını çok özleyeceğini belirtti. Aktan, “Bir geri dönüşü de özlemle bekleyeceğim. Bir geri dönüş için gayret sarf edeceğim. Bu bir geçici ayrılık olarak alıyorum ben" şeklinde konuştu.
GÜVENLİK ÖNLEMLERİ
Polis basın açıklaması öncesinde hastanede güvenlik önlemleri aldı. Grup Prof. Dr. Özdemir Aktan'ın hastanenin Genel Cerrahi bölümünde bulunan odasında kısa bir veda töreni yapıldı. Ardından Aktan ile beraber İstanbul Tabip Odası üyeleri hastane önüne gelerek kısa bir basın açıklaması yaptı. Grup ellerinde “Özdemir Aktan onurumuzdur", “Hocama dokunma" yazlı dövizler taşıdı.
BASIN AÇIKLAMASI OKUNDU
Grup adına basın açıklamasını yapan İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi İncilay Erdoğan, şunları söyledi:
“Prof. Dr. Özdemir Aktan ve kürsülerinden, hastanelerinden, ameliyathanelerinden, polikliniklerinden uzaklaştırılan bütün dostlarımızla yan yana, omuz omuza olmak, sadece burada değil ülkemizin her bir yanında üniversitenin ayaklar altına alınıp çiğnenen onuruna sahip çıkmak; Kamu kurumlarında gerçekleştirilen haksız, hukuksuz tasfiyelere, İstibdat heveslilerine hayır demek için buradayız ve burada olmaya devam edeceğiz. Bilinmelidir ki, Türk Tabipleri Birliği ve İstanbul Tabip Odası, hiçbir soruşturmaya ya da mahkeme kararına dayanmadan OHAL Kararnameleri üzerinden yapılan ihraçların bu ülkeye yakışmadığını hatırlatmaya; başta hocamız Prof.Dr. Özdemir Aktan olmak üzere iyi ve onurlu hekimliği temsil eden meslektaşlarımız ve akademinin yüz akı tüm dostlarımız geri dönünceye kadar demokrasiyi, hukuku ve adaleti herkes için savunmaya kararlıdır."
GÖKYÜZÜNE BALON SALDILAR
Basın açıklamasının ardından Prof. Dr. Aktan ve İstanbul Tabip Odası üyeleri üzerinde "Hekimlik ihraç edilemez" yazılı pankartın bağlı olduğu balonları gökyüzüne bıraktı.
“NEREDEYSE BU ÜLKENİN TAMAMINI DEPRESYONDA GÖRÜYORUM"
Basın açıklamasının ardından konuşan Prof. Dr. Özdemir Aktan ise şöyle konuştu:
“Bu ülke çok daha iyisini hak ediyor. Bunu bir bitmiş olay olarak görmek doğru değil. Niçin ihraç edildiğimi bilmiyorum. Gözüken tek şey bir belgeye imza atmış olmaktan kaynaklanıyor. Bu belge net bir belge, bir barış istiyor, insan haklarına saygı istiyor, demokrasi, özgürlük istiyor. Bir hekim olarak savaşa karşı çıkmak zaten boynumuzun borcu. Bu nedenle de bundan sonra da eğer barış savunmak gerekiyorsa, özgürlük ve insan haklarını savunmak gerekiyorsa, aynı şeyde mutlaka devam edeceği. Ancak bu süreç şöyle bir endişe getiriyor; insan gücümüzü kaybediyoruz. İnsanlar kolay yetişmiyor. Bu dönemde maalesef akademiden binlerce insan ihraç edildi ve bunlar hakkında bir soruşturma yok, bir suçlama yok. Niçin ihraç edildikleri de belli değil aynı benim olduğum gibi. Bir ülkenin en büyük değeri yetişmiş insan kaynağıdır. Şu anda gözüken o ki Türkiye'de biz insan kaynaklarımızı yok ediyoruz ve bunları yerine getirmek çok kolay değil. Bu nedenle gelecekle ilgili bir endişe duyuyorum elbette. Bu tür uygulamalar bu ülkenin moralini bozuyor, motivasyonunu bozuyor. En azından ben bir hekim olarak etrafıma baktığım zaman neredeyse bu ülkenin tamamını depresyonda görüyorum. İnsanlar gelecekle ilgili iyi düşünceler maalesef besleyemiyor. Bu bir ülkenin geleceği için de çok kötü. Bunun bir an önce değişmesini bekliyorum. Bu ülkenin yeniden demokrasiyle tanışmasını istiyorum. Bu ülkede özgürlüklerin rahatça ifade edildiği bir ortam istiyorum."