İçki yasağı genişliyor

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın İBB Başkanlığı döneminde başlattığı sosyal tesislerdeki içki yasağı İBB iştiraklerinden Beltur AŞ eliyle genişletiliyor. İBB'nin kiraya verdiği ve içkili restoran olarak kullanılan mekânların kira sözleşmeleri iptal ediliyor.

cumhuriyet.com.tr

Aralarında tarihi Moda İskelesi ve Üsküdar Salacaktaki Denizkızı Restoranın da bulunduğu mekânların işletmeleri Beltur AŞye devredilirken, sosyal tesis haline getirilen mekânlarda alkollü içki servisi de yasaklanıyor.

İBBnin aldığı kararla Kadıköyde ilk kez içki yasağı uygulandığını anımsatan Modalılar, Moda ile bütünleşen ve yıllardır içki servisi yapılan iskelede uygulanan yasağın demokratik olmadığına dikkat çektiler. Salacaktaki Denizkızı Restoran ise Beltur AŞ tarafından içkisiz balık lokantası olarak hizmete açılacak.

Yasak, ayrımcılık yaratıyor

İBB Meclisinde sosyal tesislerde uygulanan içki yasağının kaldırılmasına yönelik girişimler ise sonuçsuz kalıyor. İBB Meclisinin CHPli Kadıköy Meclis üyesi Hüseyin Sağ, Temmuz ayındaki meclis toplantısında başkanlık makamına verdiği önergede, belediye tesislerinde içki yasağının kaldırılmasını istedi. Önergesine, tesislerde uygulanan içki yasağının yasal gerekçelerinin açıklanmasını da isteyen Sağ, Tesisler, insanlar arasında, içki içenler ve içmeyenlerayrımcılığı yapılıyor konumuna düştü. Turistik tesislerde içki yasağı olur mu? Te- sislerin tamamında alkollü içki servisi yapılmasını öneriyorum. Tur operatörlerinin içki yasağı olan belediye tesislerine turist götüremiyor. Tesis personeli de müşterilere yasağı açıklamakta zorluk çekiyor. Ben tesislerin tamamında alkollü içki yasağının kaldırılmasını öneriyorumdedi.

İBB Meclisi AKP Grup Başkan Vekili Hüseyin Evliyaoğlu ise yasağı savunarak Yurttaşın böyle bir talebi yokyanıtını verdi.

İBBnin tesislerine 14 yıl önce halkın girişinin engellendiğini ileri süren Evliyaoğlu, Şimdi diyorlar kiAlkol satılmıyor’. Satmıyoruz, ne olacak!ifadesini kullandı. İçki yasağının Türkiyenin sorunu olmadığını da öne süren Evliyaoğlu, “içki yasağının türban yasağının yanında basit kaldığını söyledi.

Bahçelievler Belediyesine bağlı Yenibosna semtinde içkili restoran işletmeciliği yapan D.B., belediyeden 3 yıldır içki ruhsatı alamıyor. Başlarda belediye yetkililerinin evrak eksikliğiolduğu gerekçesiyle başvurularının kabul edilmediğini kaydeden D.B, son başvurusunun Bahçelievler Belediye Başkan Yardımcısı Hikmet Tekirlioğlunun Biz içki ruhsatına imza atarsak, mezardaki ölülerimizin kemikleri sızlar diyerek reddettiğini ileri sürdü. D.B. “Yaklaşık 300 bin YTL masraf ettiğim işletmemi açamıyorum. 3 yıldır belediyenin keyfi uygulamalarıyla mağdur ediliyorum. İçkisiz lokanta ruhsatı verildi.. ancak içki ruhsatı alamıyorumdedi.

Güngören Merterde içkili hizmet veren bir işletmesinin daha olduğunu söyleyen D.B, Güngören Belediyesinin benzer baskılarıyla karşılaştığını, ancak işletmesinin daimi ruhsatı olduğu için yaptırım uygulayamadıklarını belirtti.

Yılanın başı Beyoğlu anlayışı

Beyoğlu Eğlence Yerleri Derneği (BEY-DER) Başkanı Tahir Berrakkarasu, Beyoğlundaki içkili lokanta, birahane, cafe, bar gibi mekân sahiplerinin sorunlarının, AKPnin iktidara gelişinin ardından arttığını söyledi.

Berrakkarasu, bu sorunları şöyle özetledi:

Örneğin, sorun ruhsat almak değil, sonrasında o mekânı açık tutabilmekte. Ruhsat verme yetkisi 2005ten önce emniyetteydi, sonra yerel yönetimlere geçti. Biz ruhsatları önceden 5 senelik alıyorduk. Belediyeye geçince ruhsatlar süresiz ilan edildi. Ancak belediye, süresiz hale getirilen ruhsatları yenilemek istiyor. Sonra Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurulunun (TAPDK) çifte ruhsatlandırma yetkisi uyarınca bir de Tekelden ikinci bir ruhsat almamız istendi.

Belediyeden ruhsatı almışım.. ama benim yaşamamı istemiyorsa ruhsatın ne anlamı var ki? Hükümet alkol satan yerlerin ayakta kalmasını istemiyor. 2005 Şubatında aylık 7 YTL olan eğlence vergisini günlük 80 YTLye çıkarmak istediler. Gerçi sonra bu durduruldu. Beyoğlunda 2 binin üzerinde içkili içkisiz eğlence mekânı var, toplamda ise 5 bin esnaf var. 1.5 yılda kesilen 2 bin 800 para cezasının neredeyse tamamı içkili yere mi kesilir? Hiç mi bir elektrikçinin, manavın cezası olmaz? Bunlar bize yönelik haksız idari para cezaları. Sigara yasağı da tüm bunların üzerine tuz biber oldu.

‘Çifte standart uygulanıyor’

BEY-DER Yönetim Kurulu Üyesi Fuat Akyol da yüksek ses yayan kitapçıya değil de içkili yere ceza kesilmesi gibi çifte standart uygulamalarıyla karşı karşıya kaldıklarını anlatarak özetle şu görüşleri ifade etti:

Böylece esnafı da birbirine düşürmeye çalışıyorlar. Bize yönelik para cezaları da cabası. Bence asıl amaç Beyoğlundaki içkili mekânları kent dışına çıkarmak. Bir şeyi ne kadar küçültürseniz o kadar kolay kontrol altına alırsınız.

Burada ruhsatsızlar da sayılırsa 3-4 bin mekân var. Bu kadar işletmeye birden şehir dışına çıkın diyebilir misiniz? Bu olmayacağı için ekonomik olarak küçültme yoluna gidiliyor.

'Her yıl 700 YTL haraç ödüyoruz'

Bağcılarda müzikli ve içkili hizmet veren 13 restoran sahibi, ocak ayından bu yana AKPli Bağcılar Belediyesinin yüksek para cezaları ve işyeri kapatma yaptırımlarıyla karşı karşıya kalıyor. İçki ruhsatlarının yenilenmesinde sorunlar yaşadıklarını kaydeden Bağcılar esnafı, lokantalarının gece 02.00de zorla kapattırıldığını ve direnen 5 esnafın işyerlerinin birer ay süreyle mühürlendiğini söylediler. Bağcılar Malibu Restoranın mesul müdürü Vahap Köksal, işyerinin 2 Ağustosta belediye ekiplerince kapatıldığını belirterek, “İşyerime 10 gün kapatma cezası verildi. Bunun dışında 8 milyon 299 bin YTL de para cezası kesildi. İBB işyerlerinin kapanış saatini 04.00e kadar uzattı. Bahçelievler, Güngören, Esenler ve Anadolu Yakasındaki ilçelerin hepsi bu değişikliğe göre çalışıyor. Bağcılar Belediyesi ise değişiklik yapmıyor. Ruhsatlarımız değiştirilmiyordedi. Belediye ekiplerine her yıl 700 YTL harç ödediklerini de söyleyen Köksal, Bağcılarda birinci sınıf turistik tesis ruhsatı olan yerlerin ise sabaha kadar çalıştığına dikkat çekti.