Hüsrev Gerede'nin anılarından: Bir yoktan varoluş öyküsü
Hüsrev Gerede'nin anılarından: Bir yoktan varoluş öyküsü
cumhuriyet.com.trYıl 1930: Meclis’in ilk milletvekillerinden Hüsrev Gerede, Gazi Mustafa Kemal’le Yalova’da
“MAYIS 1921 Ordumuz Kütahya- Eskişehir savaşlarından sonra, Kral Konstantin’in komuta ettiği üstün kuvvetler karşısında tutunamayarak Sakarya nehrinin gerisine çekilmek zorunda kaldı. Bunu, düşmanla olan mesafeyi açmak, hazırlığı tamamlamak, zaman kazanmak için yaptık.
25 TEMMUZ 1921 Geri çekilme hareketi, Meclis’te çok heyecan ve öfke uyandırdı. Meclis’te Mustafa Kemal karşıtı akım başladı. Komutayı Mustafa Kemal’in alması önerildi.
5 AĞUSTOS 1921 Meclis’in çoğunluğunun isteği üzerine ordu başkomutanlığını Mustafa Kemal Paşa üstlendi. Ankara kısmen boşaltıldı. Eşyalarımızı geriye, Kırşehir taraflarına yolladık. Ben özel olarak Mustafa Kemal’in karargâhında askeri görevimi yapmak istedim. Fakat kendisi Meclis’te kendi karargâhının temsilcisi olarak kalmamın, her gün askeri durumu milletvekillerine açıklayarak onların morallerini yükseltmeye çalışmamın daha yararlı olacağını
söyledi.
23 AĞUSTOS 1921 Düşman Sakarya’ya 100 kilometrelik geniş bir cephede saldırıya başladı. Çok kritik günler geçirdik. Top sesleri Ankara’da duyuluyordu. Meclis toplantı salonuna bir kara tahta koydurttum. Her gün onun üzerine tebeşirle askeri durumu çizerek milletvekillerinin anlayacağı biçimde açıklamalar yapıyor, bilgiler veriyordum. Öyle günler oldu ki, milletvekillerinin askeri haberlerin ayrıntısını dinleyecek sabrı kalmadı. Daha ben kapıdan girerken “Hüsrev Bey, umut yüzde kaç” diye soruyorlardı. Bu umudun yüzde 10’a indiği anlar oldu. Böyle olmakla birlikte ben yüzde 50’den aşağı rakam vermedim. Başkomutan, “Hatt-ı müdafaa yoktur, sath-ı müdafaa vardır” cümlesiyle gerekirse yurdun karış karış her köşesinde savunulacağını ilan etmişti.
Nihayetinde ordumuz karşı saldırıya geçti. 13 Eylül’de zafer şanlı bayrağımızın, zulme uğramış ulusumuzun, mert, soylu Mehmetçik’in oldu. Meclis, minnet ve şükran duygularıyla Mustafa Kemal’i mareşal yaptı ve “Gazi” unvanı verdi.