Hüseyin Çelik Büyükanıt'la görüşmeyi anlattı

AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, 27 Nisan "e-muhtıra"dan bir gün sonra dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ile Genelkurmay Karargahı'ndaki görüşmenin detaylarını ilk kez anlattı.

cumhuriyet.com.tr

KanalA'da yayınlanan "Görüş Farkı" programına katılan AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Çelik, 27 Nisan 2007'deki "e-muhtıra"dan bir gün sonra Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ile yaptığı görüşmenin detaylarını açıkladı. Hüseyin Çelik, geçtiğimiz günlerde "27 Nisan bildirisi muhtıra değildi" diyen Büyükanıt'ın 28 Nisan tarihinde kendisine de benzer şeyler söylediğini belirtti. O görüşmeyi ilk kez anlatan Çelik, "2 saat 10 dakika oturduk, konuştuk. Bol çaylı, kahveli, ikramlı bir görüşme oldu. Ben iddiaların ne kadar mesnetsiz, gerçekten uzak olduğunu anlattım. Netice itibarıyla sitemimi ilettim" dedi.

Büyükanıt'ın kendisine verdiği cevabı da açıklayan Çelik, Büyükanıt'ın "Muhtıra verdiğimizi söylüyorlar, bunun neresi muhtıra? Sadece hassasiyetlerimizi ortaya koyduk, farklı noktalara çekiliyor" şeklindeki sözlerini aktardı. Çelik, "Ama biz hükümet olarak bildiriyi muhtıra olarak algıladık, ona göre cevap verdik. Hükümet bunu sineye çekseydi, bildiri muhtıra olarak kalmaya devam ederdi. Sayın Büyükanıt'ta gördüğüm şuydu: Muhtıra verilse asker muhtıraya sahip çıkardı. Orada, 'iyi ki bunu yaptık' diye bir hava sezmedim" dedi.
 

'Okullardaki şiddet ve namaz haberleri kuguydu, senaryoydu'

Hüseyin Çelik, Dursun Çiçek imzalı "İrtica Eylem Planı"nda ismi geçen tek bakan olduğu için plana karşı dava açmayı düşündüğünü belirterek, Milli Eğitim Bakanlığı yaptığı dönemde kendisine karşı bazı tezgahlar kurulduğunu savundu. "Ben bunları yaşadım" diyen Çelik, gazetelerde çıkan namaz haberleri ile şiddet olaylarının bilinçli bir senaryo olduğunu söyledi. Çelik, "Plan'da 'mescit görüntüleri yayınlayın' deniyor. Adana'da, İstanbul'da namaz, mescit haberleri gazetelerde manşet oldu. Adeta gazeteler mescit timleri oluşturdu. Okullarda şiddet vardı. Nerede şimdi? Hokus pokus mu yapıldı? Okullardaki şiddet de bir kurguydu. 28 şubat'ta Aczmendiler, Fadimeler, Müslüm Gündüzler gibi. Ne oldu onlar? Maalesef böyle şeyler yapıldı. Sonradan öğreniyoruz ki, bunların hepsi hikaye" diye konuştu.

'Müjdat Gezen, Tarık Akan arandı, Levent Kırca'yı aramadılar'

AKP'nin, 20 Mart'ta sanat dünyasıyla bir araya geleceği toplantıyı organize eden Hüseyin Çelik, sanatçıları tek tek aradığını açıkladı. İdeolojik ayrım yapmadıklarını öne süren Çelik, "Mutlaka katılacağını söyleyen 60 kişi oldu. Şu ana kadar 'gelmiyorum, protesto ediyorum' diyen çıkmadı. Cem Yılmaz'ı aradım gelecek, Ata Demirer ve Yılmaz Erdoğan'la da görüştüm. Onlar da gelecek" dedi. Başbakan Erdoğan'la sanat dünyasının buluşmasına 80 civarında ismin çağrılacağını söyleyen Çelik, hükümete muhalif tutumları ile bilinen Tarık Akan, Müjdat Gezen'le yaptığı görüşmeyi de şöyle anlattı: "Tarık Akan'ın Tekel ziyareti sırasında 'çağırsalar gitmem' dediği medyaya yansıdı. Kendisini aradım, magazin basınına güvenemdiğimi söyleyerek daveti ilettim. Nazik bir şekilde teşekkür etti ve gelemeyeceğini söyledi. Müjdat Gezen'i de aradım. Katılmaktan büyük memmuniyet duyacağını ama başka meşguliyetleri, angajmanı olduğunu söyledi. Rutkay Aziz'i de arayacağım. Metin Akpınar'ı davet ettim, adresini aldık, davetiye göndereceğiz. Zeki Alasya'yı aradım, teyit bekliyoruz." Çelik, Levent Kırca'yı aramadığını belirterek, gazetecilerin Kırca'nın niye çağrılmadığı yönündeki ısrarlı soruları üzerine, "Kırca'yı sizin kontenjandan arayacağım" yanıtını verdi.
 

Sporculara da açılım anlatılacak

Başbakan'ın sanatcılarla ilk görüşmesine çağrılan 82 kişiden 75'inin geldiğini ve yüzde 96'sının açılımın ruhuna uygun ciddi konuşmalar yaptığını söyleyen Hüseyin Çelik, "Bir -iki sanatçı konuyla ilgili olmayan şeyler söyledi. Magazin basını bununla ilgilendi" dedi. Çelik, üçüncü seansta edebiyatçıların ve son olarak da sporcuların davet edilerek açılım projesinin anlatılacağını açıkladı.

'Kılçdaroğlu'nun ağzına biber sürüldü'

CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu'nun söylediği sözlerden sonra geri adım atmak zorunda kaldığını kaydeden Çelik, "Kılıçdaroğlu'nun ağzına biber sürdüler. Kılıçdaroğlu'da bunları sineye çekti. CHP, Bremen mızıkacıları gibi. Nereden ne ses çıkacağı belli olmuyor" dedi.

'Çetin Doğan, zekamızla alay etti'

Balyoz Darbe planı iddialarının gerçek olduğu yönünde mesajlar veren Hüseyin Çelik, "Balyoz bir darbe planıdır. Sayın Çetin doğan, milletin zekasıyla alay eder gibi konuşmalar yaptı. Yok plandı, senaryoydu. Bırakın Allah aşkına. Artık mızrak çuvala sığmıyor" dedi. Çelik, TSK içinde darbe planları yapan insanlar olduğunun ortaya çıktığını ancak birkaç yüz kişi için bir milyonluk TSK'nın yıpratılmaması gerektiğinin altını çizdi. TSK'nun başındaki ismin yanlış isimleri savunmaması gerektiğini söyleyen Çelik, Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un Dursun Çiçek belgesine "Kağıt Parçası" demesinin yanlış olduğunu söyledi.