Hükümetin Van notunu açıkladı

Genel Kurulda, MHP'nin Van depreminde koordinasyondan sorumlu Bakan Beşir Atalay hakkında verdiği gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmamasının görüşmeleri yapıldı.

Görüşmelerin ardından yapılan oylama sonucu, Beşir Atalay hakkında verilen gensoru önergesinin gündeme alınması kabul edilmedi.

• SURİYELİLER İÇİN KURULAN ÇADIRLAR NEREDE?

Atalay: Halkın yüzde 75'i Van'da bizi başarılı buldu

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, hakkında verilen gensoruya ilişkin yaptığı konuşmada AKP tarafından 26 ilde yapılan araştırmada "Vatandaşın yüzde 75'i Van depreminden sonra yaptığımız çalışmaları başarılı bulmuştur. Bizim seçmenimizin ise yüzde 94'ü başarılı demiştir. Muhalefet bilmiyor ama millet biliyor demek ki" dedi.

MHP Grubunun verdiği gensoruya ilişkin cevap veren Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, milletvekillerinin yaptığı konuşmalarda ciddi bir bilgi eksikliği olduğunun göze çarptığına dikkat çekerek, "Bilgi alır almaz 11 ilin tüm ekipleri bölgeye sevk edilmiştir. Bu deprem sonrasında en öncelikli konu can kurtarmak olmuştur. Peşinden de koordinasyon kurulu toplanmış ve burada işbirliği ve iş bölümü yapılmıştır. Ben ve arkadaşlarım hemen Van'a hareket ettik" dedi.

Depremin hemen ardından devlet, sivil toplum örgütleri ve vatandaşların bölgede hemen koordinasyon sağlandığının altını çizen Atalay, "İlk birkaç saat içinde 500'den fazla ekip bölgeye intikal etti. Eş zamanlı olarak daha uzaktaki ekiplerde harekete geçirildi" dedi.

Atalay şöyle devam etti: "Deprem anından şu ana kadar 70 bin tondan fazla kömür Van'da dağıtılmıştır. Bir bütün olarak devlet sivil toplum kuruluşları, özel sektör ve vatandaşlarımız etkin bir dayanışma ruhu ile yerine getirmiştir. Takdire şayan bir performans ile bölgede hizmet verilmiştir.
Ulusal ve uluslar arası otoritelerin yaptığı değerlendirmeler de, depremden sonra yapılan operasyon afet sonrası yapılan en büyüğü olduğu ifade edilmiştir. Uluslararası yardımlar içinde teşekkür ederiz.
Acil yardım ödeneği olarak Van Valiliği'ne 52 Milyon TL, başbakanlık hesaplarında 147 milyon TL, diyanet işlerinde 37 milyon TL, Kızılay hesaplarında 43 milyon TL olmak üzere toplam 228 milyon TL nakdi yardım toplanmıştır. Bölgeye gönderilen yardımların tutarı ise 390 milyon TL'dir.
Şu anda 20 bin 400 konteynır alınmıştır. Alt yapıları hazırlanıyor. 2 oda banyo ve tuvaleti bulunan 7-8 kişinin barınabileceği konteynırlardır. Kalıcı konutlarla ilgili ise çalışmalar başladı. İhaleler yapıldı. Bin 800 TOKİ konutu bitecek ve teslim edilecek. Toplam 2 bin 900 konutun ihalesi tamamlanmış, temelleri atılmıştır. Ağustos 2012 tarihinde konutlar sahiplerine teslim edilecektir. Sosyal çalışmalar ve rehabilitasyon psikolojik destek verilmektedir. 188 çocuğumuz anne ve babasını kaybetmiştir. Bunlara ilişkin çalışmalar yapılmaktadır."

Bölgede devam eden çalışmalara ilişkinde bilgi veren Bakan Atalay, "Şu anda 400 teknik personel ile hasar tespit çalışmaları devam etmektedir. Erçiş ve köyleri tamamlandıktan sonra Van'a gelecekler. Onun ertelenmesi de artçıların devam etmesinden kaynaklanmaktadır. Halen son meydana gelen artçı ile hasar gören binalar vardır" diye konuştu.

Atalay, şunları söyledi:
"Yapı denetimine ilişkin çalışmalar devam etmektedir. Bölgedeki maliye, harç ve vergilerin tamamı ertelenmiştir. Tarım bakanlığımız hayvanı telef olanlara aynısını verecektir. Yıkılan ahırların yerlerine yenileri yapılacaktır. Şunu biliyoruz deprem ülkemizin bir gerçeğidir. Medeniyetleri kalbi olan Van'ı yeniden inşa edeceğiz. Tüm olumsuz şartlara rağmen fedakarca görev yapanlara herkese teşekkür ediyorum.
Benim konuşmama ilişkin sayın muhalefetin sözlerine cevaben 45 dakikalık konuşmamda benim ifade ettiğim çadırlara öncelik veriyoruz dedik. Bu arada 26 ilde yaptırdığımız araştırmada, vatandaşın yüzde 75'i Van depreminden sonra yaptığımız çalışmaları başarı bulmuştur. Biz bunları araştırıyoruz, ama açıklamıyoruz. Kendimizi denetliyoruz. Bizim seçmenimizin ise yüzde 94'ü başarılı demiştir. Muhalefet bilmiyor ama millet biliyor demek ki."

MHP'li Vural: Zannedersiniz ki Fransız bakan

TBMM Genel Kurulu'nda konuşan Vural, Van depreminden sonra Türk insanının bölgedeki afetzedelere kucak açarak "Milletimiz aramıza konulmak istenen fay hattını, bölge insanına koşarak" yıktığını ifade etti. Vural, şöyle konuştu:
"Türk milleti bu depremin acılarını paylaşmak için dimdik ayakta durmuştur. Bu gensorunun amacı, deprem konusunda Türkiyenin hazır olmasının ve etkin kamu yönetimini oluşturmaktır. O kadar düzensiz bir kamu yönetimi var ki depremin şiddetini bile bilmiyoruz. Devletin sahip olduğu imkan ve kabiliyet şiddetin belirlenmesiyle kıyaslanır. Bunu bile Amerika'dan öğrendik. Çok kıymetli zaman kaybedilmiştir.
Afet işlerinde bulunan 3 bin konteynır buhar olmuştur. Bu 10 bin vatandaşa çare olacakken nereye gittiği bilinmemektedir. Madem ki devlet geçici ve kalıcı barınmayı vermekle sorumludur, bunun stoğu da bulunmalıdır.
Birde yasal düzenlemeler aksatılmaktadır. Yapı denetimi kanunu 9 yıldır, yüzüstü bırakılmıştır. Başlangıçta 19 ilde konulan daha sonra tüm ülkeye yayılmasına rağmen ihmal edilmiştir. Yapı denetim kuruluşları 6 aydır hak edişlerini alamamaktadırlar."

"Hani stratejiniz vardı"

İstanbul ve Marmara bölgesinde bir deprem için hiçbir çalışma yapılmadığını vurgulayan Vural, "Bu tam anlamıyla vurdum duymazlıktır. Hani senaryolarınız vardı. 2023 deprem stratejisi hazırladınız. Somutta hiçbir şey yok" diyerek 1999 yılından sonra deprem için toplanan paralarının nereye harcandığını bilmediğini söyledi.

Vural, şöyle devam etti:
"Bugün Van'da kurtarma çalışmalarına katılan 98 tane çalışan ekiplerin 93 tanesi 99 depreminden sonra oluşturulan ekiplerdir. Çadırları önce vatandaşlara dağıtmayanlar, daha sonra bunun adaletsizliğinin farkına varılmıştır. Naylon çadırlarda kalanlar, bu çadırlarda hayatlarını kaybedenler hergün gündeme gelmektedir.
Suriye'den gelenler için 1 günde çadırkent kuranlar, Van'da sınıfta kalmışlardır. Vatandaşlarımızın ihtiyaçlarının karşılanmaması nedeniyle vatandaşlarımız Van'ı terk etmektedirler. Erdoğan Bayraktar, en güvenli yer Van'dır demiş. Hasar tespitlerinin yapıldığını söylemiş. Bu evlere girenler enkaz altında kalmıştır. Aslında o enkazın altında kalan bu işleri koordinasyon sorumlusu olanlardır.
Sayın Bayraktar, zannedersiniz ki Fransız bakan, biz girin de girmeyin de demedik diyen bakan olur mu? Bir bakanın ayakkabısını boyatırken depreme ilişkin bilgi alması, traji komik bir durumdur. TBMM olarak sayın bakana güvenmediğimizi ifade etmeliyiz."