Hrant'ın arkadaşlarına biber gazı
Hrant Dink 6. ölüm yıl dönümünde Agos gazetesi önünde anılıyor. Şişli camii önünde binlerce kişiyle başlayan yürüyüş hızla artarak devam ediyor. Agos Gazetesi önünde toplanan gruba polisin biber gazı sıktığı öğrenildi.
cumhuriyet.com.tr“Hrant’ın Arkadaşları”, 6 yıl önce gazetesinin önünde başından vurularak öldürülen Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink için bugün Hrant için adelet için yürüyor.
“Hrant’ın Arkadaşları” olarak tanımlayan çok sayıda sivil toplum örgütü, siyasi partiler, yurttaşlar 13.30’da Şişli camii önünden yürüyüşe geçti. Çok yoğun bir katılımın olduğu yürüyüş ilk dakikalarda sağanak yağmur altında başladı. Yürüyüş halen Agos Gazetesi önüne doğru devam ediyor. Osmanbey Metro hattının bir süreliğine kapalı olması sebebiyle binlerce kişi yağmur altında Agos Gazetesine yürüdü.
Grup Hrant Dink’in öldürüldüğü saat olan 15.05’te gazetesinin Osmanbey’deki binasının önünde toplanıldı.
Hrant'ın arkadaşlarına Biber gazı
Agos Gazetesi'nden Taksim'e doğru giden küçük bir grubun etrafa taş atmasını bahane ederek polisin Agos gazetesi önünde toplanan gruba biber gazı ile müdahale ettiği öğrenildi. Biber gazından Agos Gazetesi'nin de etkilendiğini belirtildi.
Rakel Dink: Birbirlerimizi anlamalıyız
Uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybeden Hrant Dink'in ölümünün 6. yılı dolayısıyla Agos gazetesi önünde anma töreni düzenlendi. Şişli Meydanı'nda toplanan Dink'in eşi Rakel Dink, oğlu Arat Dink, kardeşi Orhan Dink, CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, BDP milletvekilleri Sebahat Tuncel ve Sırrı Süreyya Önder, Dink ailesinin avukatı Fethiye Çetin, Beşiktaş ''Çarşı'' taraftar grubu üyeleri ve Cumartesi Anneleri'nin de aralarında bulunduğu kalabalık grup, ''Hepimiz Hrant'ız, Hepimiz Ermeniyiz'' yazılı pankart açarak, Türkçe ve Ermenice sloganlar eşliğinde Halaskargazi Caddesi'ndeki Agos gazetesinin önüne kadar yürüdü.
Öldürüldüğü yere Hrant Dink'in fotoğraflarının bulunduğu dövizler, kırmızı karanfiller ve mumlar bırakılırken, gazetenin bulunduğu Sebat Apartmanı'na da ''Buradayız Ahparig'' yazılı pankart asıldı. Hrant Dink için yapılan saygı duruşunun ardından, Dink'in kendi sesinden nasıl tehditler aldığı dinletildi. Anma töreninde konuşan Dink'in eşi Rakel Dink, özlem dolu ama kararlılıkla, Hrant Dink'in vurulduğu yerde 6. yılda da birlikte olduklarını söyledi.
Rakel Dink, şöyle devam etti: ''Ümitle, imanla, şevkle buradayız, birlikteyiz. Ey Türkiye'nin güzel insanları, sevgili gençler, anneler, babalar, kardeşler... Türkiye'nin sevgili vatandaşları, sağdakimize, soldakimize rahatsızlık vermeden, ötekileştirmeden, ayrımcılık, ırkçılık etmeden buradayız. Adalet borcumuzu, sevgimizi, umudumuzu hatırlayarak buradayız. Yataklarında sevgililerinin ellerini tutarak ölme fırsatı ellerinden alınanların anısına buradayız. Acımızla, onurumuzla buradayız. Doğruluk ve adalet için buradayız. Birbirimize hikayelerimizi anlatmak, anlamak için buradayız. Hepiniz hoş geldiniz.''
Boğaziçi Üniversitesi'nce düzenlenen ''2013 Hrant Dink İnsan Hakları ve İfade Özgürlüğü'' konferansı dolayısıyla İstanbul'da bulunan dilbilimci ve düşünür Prof. Dr. Noam Chomsky de bu ilham verici kalabalıktan çok etkilendiğini ve mutlu olduğunu söyledi. Chomsky, ''Hrant Dink'i öldürüldüğü yerde anmak için gelen bu kalabalık, hayatını verdiği amaçlar uğruna onun izinden gitmeye söz verdiğimizin ve başarılı olacağımızın göstergesidir. Onu en iyi ancak bu şekilde anabiliriz'' diye konuştu.
'Bu cinayetin arkası aydınlanacak'
Dink ailesinin avukatı Fethiye Çetin de yaptığı açıklamada, ''Gerçekten umutluyum. Umudumu biraz da bu kitlenin kararlılığına borçluyum. İnanıyorum ki bu cinayetin arkası aydınlanacak. Bunu kimse engelleyemez'' dedi. Polisin geniş güvenlik önlemleri aldığı ve Vali Konağı Caddesi girişinden Şişli Meydan'a kadar trafiğe kapattığı Halaskargazi Caddesi, anmanın ardından tekrar açıldı.
ABD’li ünlü düşünür Noam Chomsky, konuşmasının ardından Dink'in avukatı Fethiye Çetin ile bir süre başbaşa konuştuktan sonra Rakel Dink ve Agos çalışanlarına veda ederek Agos'tan ayrıldı.
Agos gazetesinin önünde Ermenice ve Türkçe şarkılar da çalındı. Yapılan açıklamaların ardından katılımcılar dağıldı.
Halkların Demokratik Kongresi de (HDK), Hrant Dink’in katledilişinin 6. yılı nedeniyle “Burdayız Ahparig” (Burdayız kardeşçiğim) sloganıyla, 19 Ocak’ta başta İstanbul olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanında ve dünyanın her tarafında Hrant Dink’i anacağını bildirdi. “Burdayız Ahparig” sloganıyla gerçekleştirilen etkinliğe katılacağını açıklayan Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi ise yazılı açıklamasında, şunları kaydetti:
“Gerçeklerin örtülmesine, sumen altı edilmesine artık izin vermeyin. Halkın vicdanında çoktan mahkûm olmuş kişi ve zihniyetleri daha fazla korumayın. Vicdanları kanatan bu davanın siyasi ve bürokratik sorumlularının ceza almasını bu kez engellemeyin.”
Gazeteci Hrant Dink, doğum yeri Malatya'da anıldı
Uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybeden gazeteci Hrant Dink, ölümünün 6. yılında doğum yeri Malatya'da anıldı.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Malatya Şubesi öncülüğünde, Eğitim-Sen Toplantı Salonu'nda Hrant Dink ile ilgili slayt ve belgesel gösterimi yapıldı. Çeşitli sivil toplum örgütlerine üye bir grup, daha sonra Milli Egemenlik Caddesi Ofis Kavşağı'nda toplanarak, Hrant Dink'in doğduğu Çavuşoğlu Mahallesi'ndeki Taşhoron Kilisesi'ne doğru sloganlar atarak yürüdü.
Kilise önünde toplanan grup, burada ''Hepimiz Hrant'ız, hepimiz Ermeniyiz'' şeklinde slogan attı. Hrant Dink'in fotoğrafı önüne mumlar ve kırmızı karanfiller koyan grup adına İHD Malatya Şube Sekreteri Ramazan Kuzu, açıklama yaptı. Kuzu, insan hakları savunucuları olarak adalet istediklerini söyledi.
Eski bakanlardan Fikri Sağlar da Türkiye'de demokrasi, eşitlik ve özgürlüğü yerleştireceklerini belirterek, ''Bu ülke, bugün ne güzel tesadüftür ki senin açtığın yolda barışla karşı karşıya. Yeni bir barış dönemi başladı. Bu dönem, Türkiye'nin daha da büyümesi, Kürdüyle, Türküyle, Ermenisiyle, Lazıyla, Çerkeziyle kucaklaşması için başlayan yeni bir heyecanlı dönem olacaktır. Seni anıyoruz, önünde saygıyla eğiliyoruz'' diye konuştu.
Anma programına, CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba da katıldı.
Grup, açıklamaların ardından dağıldı.
Bursa'da da yürüyüş düzenlendi
Setbaşı'nda toplanan ve kendilerine ''Hrant'ın arkadaşları'' adını veren grup, buradan çeşitli sloganlar atarak Kent Müzesi'ne kadar yürüdü. Burada, grup adına basın açıklamasını okuyan Rüstem Avcı, adalet için yürüdüklerini, Hrant Dink'in ölümünün sadece ailesi, dostları ve Ermeniler için değil, insanlık, barış, kardeşlik, özgürlük ve demokrasi için büyük bir kayıp olduğunu söyledi.
Avcı, Hrant Dink'in her zaman ezilenden yana taraf olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:
''Öyle samimi ve içtendi ki, hem kalemiyle yazıyor hem yüreğiyle yaşıyordu. Bu nedenledir ki 'Kürt'ün Kürt kalabilmesi, arada bir Türk olabilmesiyle, Türk'ün de Türk kalabilmesi, arada bir Kürt olabilmesiyle yakından ilgilidir. 'Gelin hep birlikte eşit ve ayrıcalıksız yurttaşlar olma talebimizi öne çıkaralım' diyordu. Ölümünden 4 gün önce yapılan 'Türkiye Barışını Arıyor Konferansı'nın çağrıcısı oluyor, Kürt sorununda demokratik çözüm istiyor, barış istiyordu. Bugün Hrant yaşıyor olsaydı, barış için başlayan diyaloğun en önde savunucusu olacaktı hiç şüphesiz. Çünkü o güvercin tedirginliğinde yaşanmasını değil, güvercinlerin eşit ve özgürce uçabilmesini istiyordu.''
Siyasilerden Hrant Dink'in ölüm yıl dönümü ile ilgili demeçler:
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, ''Dink cinayetinin tüm yönleriyle açığa çıkartılması, bu cinayeti organize eden, gerçekleştiren örgütün açığa çıkartılarak, güvenlik birimlerinden siyasete kadar uzanan tüm sorumluların yargı önünde hesap vermesi gerekir'' ifadesini kullandı.
Demirtaş, gazeteci Hrant Dink'in ölümünün 6. yılı dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, Dink'in şahsında demokrasiye ve barışa kurşun sıkıldığını, halkların kardeşliğinin hedef alındığını ancak başarılı olunamadığını belirtti.
''Çünkü bir Hrant Dink öldürüldü, ama ardından milyonlarca Hrant Dink doğdu'' ifadesine yer veren Demirtaş, fiziksel olarak olmasa da Dink'in anısıyla kalplerinde yaşamaya devam edeceğini kaydetti.
Demirtaş, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
''Sevgili Hrant, halkların kardeşliğinin, barış içerisinde bir arada yaşamanın çok değerli bir sembolüydü. 301'inci maddeden yargılandı, karanlık odakların hedefi haline getirildi. 'Ya sev ya terk et' zihniyetinin, ırkçılığın, nefret söyleminin kurbanı oldu.
Hrant, devletin takibi altında göz göre göre katledildi. Katledilmesine göz yumuldu, hatta Dink'in katledilmesine giden yoldaki taşlar bizzat kendisini hedef gösteren, takip eden, yine bizzat onu koruması gereken devlet birimlerince döşendi, tetikçiler de bu yoldan ilerleyerek cinayeti gerçekleştirdi.''
Yargıtay Cumhuriyet Savcılığı'nın örgütün varlığını saptarken, cinayetin sıradan bir olay olmadığına dikkati çektiğini belirten Demirtaş, ''Şimdi bu gerçekler ışığında Dink cinayetinin tüm yönleriyle açığa çıkartılması, bu cinayeti organize eden, gerçekleştiren örgütün açığa çıkartılarak, güvenlik birimlerinden siyasete kadar uzanan tüm sorumluların yargı önünde hesap vermesi gerekir'' ifadelerini kullandı.