Hocalara katil tarifesi!

KESK üyesi öğretim görevlilerine Sarısülük’ün katil zanlısı polisle aynı ceza verilmesi üniversiteyi ayağa kaldırdı.

Fırat Kozok/Cumhuriyet

Marmara Üniversitesi Rektörlüğü, KESK’in 4-5 Haziran’da yurt genelinde düzenlediği iş bırakma eylemine katılan iletişim fakültesinden Eğitim-Sen üyesi 11 araştırma görevlisine 24 ay kademe durdurma cezası verdi. Öğretim üyelerine verilen cezanın, Ethem Sarısülük’ü başından vurarak öldürmekten yargılanan polise verilen cezayla aynı olması üniversiteyi ayağa kaldırdı. Öğretim üyeleri 17 Şubat Pazartesi günü fakülte önünde eylem yapacak.

KESK, “İnsanca yaşam, güvenceli iş ve gelecek” talebiyle 5 Haziran’da yapacağı iş bırakma eylemini, Gezi Parkı eylemlerinin ardından “Demokratik bir Türkiye” talebiyle birleştirerek 4-5 Haziran’da gerçekleştirmişti. Eyleme Marmara Üniversite’nden de 11 araştırma görevlisi katılmıştı. Sendikanın fakülte işyeri temsilciliği eylemle ilgili fakülte yönetimine önceden bilgi vermişti. Ancak buna rağmen rektörlük, Eğitim-Sen üyesi 11 araştırma görevlisi hakkında disiplin soruşturması açmıştı. Soruşturmanın gerekçesi olarak da araştırma görevlilerinin iş bırakması nedeniyle sınavlarda önemli aksamalar yaşandığı iddiası ileri sürülmüştü.

Soruşturma sonucunda 11 araştırma görevlisine 24 ay kademe durdurma cezası verildi. Verilen cezanın, aynı zamanda Ethem Sarısülük’ü başından vurarak öldürmekten sanık polis memuruyla aynı olması tepki çekti. Cezanın “kin ve nefret” duygularını açık bir şekilde ortaya koyduğunu ifade eden Eğitim-Sen İstanbul 6 No’lu Üniversiteler Şubesi, pazartesi günü saat 12.00’de Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi önünde eylem çağrısı yaptı. Sendikadan yapılan açıklamada şöyle denildi:

“Akademik ve idari bütün üniversite emekçilerine ve öğrencilere dönük baskı ve yıldırma politikaları ile dekan Yusuf Devran ve rektör Zafer Gül, anayasayı, insan hakları sözleşmelerini, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ile idari yargı kararlarını, kamu emekçilerinin sendikal ve demokratik haklarını tanımadıklarını bir kez daha ilan etmişlerdir. ‘Marmara Satır Üniversitesi’olarak anılacak kadar öğrencilerin can güvenliğinin olmadığı; Kampüskart uygulamasıyla on binlerce öğrencinin ve binlerce akademik ve idari personelin bilgilerinin bankaya satıldığı Marmara Üniversitesi’nde soruşturmalar, cezalar, altı aylık sözleşmeler ile araştırma görevlileri, öğretim üyeleri, idari personel ve öğrenciler üzerine saldıkları korkuyu pekiştirmek isteyenlere karşı dik ve onurlu bir duruşla ifade ve örgütlenme özgürlüğünü savunan herkesi 17 Şubat 2014 günü Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi önünde yapacağımız basın açıklamasına destek vermeye çağırıyoruz.”