"Hiçbir sanat eseri ucube olamaz"

Kültür ve sanat üzerine çalışmaları bulunan, Siyaset ve Kent bilimci Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Suavi Tuncay, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "ucube" dediği insanlık anıtının yıkılmaması gerektiğini söyledi.

cumhuriyet.com.tr

Tarihin ilk yıllarından bugüne kadar sanatın ve sanatçının çok önemli olduğunu belirten Tuncay, "Türk kültürü içerisinde kültür ve sanatın ağaç ve taş oymacılık dahil her türlü el sanatlarının ve edebiyatın özel ve önemli bir yeri vardır. Tarihsel süreç içerisinde kurulan bütün Türk devletlerinde 'evren-doğa ve insan' üçgeni içerisinde hayata bakılmıştır. Türkler, ağaç ve taş oymacılığı ile yaşamlarına renk katan toplumsal yaşam alanlarına hanlar hamamlar ve anıtlar ile büyük önem vermiştir" dedi.
 

"Değerler önemlidir"

Türk tarihinde sanat ve edebiyata çok değer verildiğinin altını çizen Yard. Doç. Dr. Suavi Tuncay şöyle devam etti:

"Birlikte yönetim olgunsunda devlet hizmetlerinde bir süreklilik ve devamlılık vardır. Yaşam böyle inşa edilir. Birisinin yaptığını bozan değil o konuya adeta bir ozan gibi bakmak gerekir. Onu içselleştirmek gerekir. Onunla bütünleşmek gerekir. İşte çağdaşlık budur. Çağdaş yeniliklere ve yeni yaklaşımlara açık ancak eski değerlerimizi de yitirmemektir."
 

"Devlet yap-boz tahtası değildir"

Devletin sanata ve sanatçıya daha çok önem vermesi gerektiğinin altını çizen Suavi Tuncay, "Siyasal yönetimin ve yöneticilerin birinci derecede görevi de ana kültürü koruyarak bu çağdaşlığı yakalamaktır. Bunun için toplumların erdem ve fazilet yüklü yönetenlere ihtiyacı vardır. Bu bağlamda ele aldığımızda değil yapılan heykelleri yıkmak onları korumak her bireyin ve kurumun başlıca görevidir. Devlet yap boz tahtası değildir. Devletlerde devamlılık ilkesi vardır.Devlet ancak böyle bir olgu ile yönetilir. Onun için siyasal yöneticilerin son derece dikkatli ve uzlaşmacı bir duygu ve düşünce içinde mantık ölçülerini kullanarak davranmak zorunluluğu vardır. Ön yargı ve eğilimlerin olumluluğu ancak psikolojik algılarımızın örtüştürülebilmesi ve kavramlara taşıdığı değer hükmünün verilmesi ve sosyalleşmek ile mümkün hale gelir. Bu bağlamda yönetenlerin etrafında onu doğru bilgilendiren uzman kişilere ihtiyacı vardır. Umarım daha doğru bir karar yeniden gözden geçirilip düşünülerek verilir. Hiçbir zaman öfke baldan tatlı olmamalıdır" diye konuştu.