Hesap vermeden gitti netekim
12 Eylül darbesinin mimarı, binlerce ölümün sorumlusu Kenan Evren, dün GATA’da 98 yaşında yaşamını yitirdi...
cumhuriyet.com.tr12 Eylül askeri darbesinin lideri, eski Genelkurmay Başkanı, 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren, tedavi gördüğü GATA’da 98 yaşında hayatını yitirdi. TSK’nin 17’nci Genelkurmay Başkanı olan Orgeneral Ahmet Kenan Evren, 1918 yılında Manisa’nın Alaşehir ilçesinde doğdu. 1938 yılında Kara Harp Okulu’ndan, 1940 yılında Topçu Okulu’ndan mezun oldu. 1949 yılında Harp Akademisi’ni kurmay subay olarak bitirdikten sonra, 28’inci Tümen Topçu Alayı’nda Batarya Komutanlığı, Genelkurmay Eğitim Daire Başkanlığı emrinde Proje Subaylığı, 33’üncü Tümen Topçu Komutanlığı’nda Tabur Komutanlığı, 1’inci Ordu Harekât Başkanı Yardımcılığı, Kara Harp Akademisi’nde Öğretim Üyeliği, 9’uncu Kore Türk Tugayı Harekât Eğitim Şube Müdürlüğü ve Kurmay Başkanlığı, Ordu Donatım Okulu Kurmay Başkanlığı, 2’nci Ordu Harekât Eğitim Başkanlığı, 227’nci Piyade Alay Komutanlığı ve 9’uncu Kolordu Kurmay Başkanlığı görevlerini yürüttü. 1963 yılında tuğgeneralliğe terfi etti. Tuğgeneral rütbesi ile Kara Kuvvetleri Okullar Daire Başkanlığı yaptı, 1966 yılında tümgeneralliğe terfi etti.
1978’de zirveye çıktı
Tümgeneral rütbesi ile 58’inci Er Eğitim Tümen Komutanlığı ve 2’nci Ordu Kurmay Başkanlığı görevlerinde bulunan Evren, 1970 yılında korgeneralliğe yükseldi. Korgeneral rütbesi ile 2’nci Kolordu Komutanlığı, Kara Kuvvetleri Denetleme Kurulu Başkanlığı ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanlığı görevlerinde bulunduktan sonra 1974 yılında orgeneralliğe terfi etti. Orgeneral rütbesinde Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanlığı, Genelkurmay II’nci Başkanlığı, Ege Ordu Komutanlığı, Kara Kuvvetleri Komutanlığı görevlerini yürüttü, 7 Mart 1978 tarihinde Genelkurmay Başkanlığı’na atandı.
Zemin hazırlayan olaylar
Evren, Genelkurmay Başkanlığı’na gelince darbenin koşullarının oluşmasını bekledi. 16 Mart 1978 günü sol görüşlü öğrenciler İstanbul Beyazıt’ta İstanbul Üniversitesi’nin Beyazıt Meydanı’na açılan kapısında dışarıya çıkarlarken bomba atıldı, 7 öğrenci katledildi. 3 Eylül 1978 tarihinde Sivas’ta Alevilere yönelik saldırılar yapıldı. 19-26 Aralık 1978 tarihleri arasında Kahramanmaraş’ta yaşanan olaylar 12 Eylül sürecine giden yolda önemli dönüm noktası oldu. Maraş katliamı sonucu 100’den fazla kişinin hayatını kaybetti. 1 Şubat 1979 tarihinde Milliyet gazetesi başyazarı Abdi İpekçi, Mehmet Ali Ağca adlı tetikçi tarafından öldürüldü. Mayıs- Temmuz 1980 tarihinde Çorum katliamı yapıldı, 57 sol görüşlü yurttaş öldürüldü. Ordu’nun Fatsa ilçesinde 14 Ekim’de 1979 ara seçimlerinde Devrimci Yol örgütünün desteği olan Terzi Fikri lakaplı Fikri Sönmez belediye başkanı seçildi. Sosyalist yönetimin ilk örneği olan Fatsa’ya 8 Temmuz 1980’de Samsun’dan gelen askeri birliklerle operasyon düzenlendi. Fikri ile birlikte 300 kişi gözaltına alındı.
Hükümete uyarı mektubu
12 Eylül öncesi askeri müdahale fikri 1979 yılının temmuz ayı içerisinde ordunun üst kademesinde açık açık konuşulmaya başlandı. Bu tarihlerde Kenan Evren, kuvvet komutanlarıyla görüşmeler yaptı. Yaptığı görüşmeler sonucunda Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Haydar Saltık’tan bir çalışma grubu kurmasını istedi. Başkanlığını Haydar Saltık’ın kurduğu 3 kişilik grupta iki de kurmay subay vardı. Gizli grup 11 Eylül 1979 tarihinde çalışmaya başladı. 21 Aralık 1979’da Genelkurmay Başkanı Kenan Evren, kuvvet komutanları, Harp Akademileri Komutanı, Ordu ve Kolordu komutanlarının katılımlarıyla toplantılar yaptı. Bu toplantı süreçlerinin sonunda 26 Aralık 1979 tarihinde hükümetteki parti liderleriyle diğer siyasi parti liderlerine uyarı mektubu verilmesi yönünde karar alındı. 27 Aralık 1979’da Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk aracılığıyla başbakan ve diğer siyasi parti liderlerine Genelkurmay Başkanlığı tarafından ülkede yaşanan siyasi ve sosyal çalkantılar karşısında TSK’nin görüşünü içeren bir uyarı mektubu verildi.
‘Bayrak Harekâtı’
Hesap vermeden gitti netekim Askeri darbe planı hazırlıklarını tamamlayan Orgeneral Haydar Saltık, 4 Haziran 1980’de Evren’e planı sundu. “Bayrak Harekatı” adı verilen darbe planı, Ağustos 1980 tarihinde komutanlıklara gönderildi. Askeri Harekatın tarih ve saati belli olmasına rağmen planda gizli tutularak zamanı “G” günü, “S” saati olarak kodlandı. 5 Eylül 1980’de Genelkurmay Başkanlığı’ndan çıkan özel kuryeler harekat tarih ve saatinin 12 Eylül saat 04:00 olduğunu belirten emrin bulunduğu zarflarla Türkiye’nin dört bir yanına hareket etti.
12 Eylül 1980 sabahı ülke darbeye uyandı
Kenan Evren, 12 Eylül 1980’de Hava Kuvvetleri Komutanı Tahsin Şahinkaya, Kara Kuvvetleri Komutanı Nurettin Ersin, Deniz Kuvvetleri Komutanı Nejat Tümer, Jandarma Genel Komutanı Sedat Celasun, ülke yönetimine el koydu. Darbe, sabaha karşı Genelkurmay ve Milli Güvenlik Konseyi Başkanı sıfatıyla Orgeneral Kenan Evren imzasıyla yayımlanan Milli Güvenlik Konseyi’nin bir numaralı bildirisi okunmaya başlandı. Bildiride, “İç Hizmet Kanunu’nun verdiği Türkiye Cumhuriyeti’ni kollama ve koruma görevi” uyarınca yönetime el konuldu. Darbeyle birlikte parlamento ve hükümet feshedildi, milletvekillerinin dokunulmazlığı kaldırıldı. Bütün yurtta sıkıyönetim ilan edildi, yurtdışına çıkış yasaklandı. Evren, 12 Eylül 1980 darbesinin ardından 9 Kasım 1982 tarihine kadar “Devlet, Milli Güvenlik Konseyi ve Genelkurmay Başkanlığı” görevini yaptı.1 Temmuz 1983 tarihine kadar Cumhurbaşkanı, Milli Güvenlik Konseyi ve Genelkurmay Başkanı olarak görev yapan Evren, 1 Temmuz 1983 tarihinde kendi isteği ile Genelkurmay Başkanlığı’ndan emekli oldu. 1983-1990 yılları arasında 7’nci Cumhurbaşkanı olarak görev yapan Evren, TSK Üstün Hizmet Madalyası, TSK Altın Şeref Madalyası ile ABD Liyakat Madalyası aldı. Sakine Evren ile evli olan Kenan Evren’in üç çocuğu var.
Müebbete mahkûm
Kenan Evren, 18 Haziran 2014 tarihinde darbe suçundan müebbet hapis cezasına çarptırıldı
ve TSK ile ilişiğinin kesilmesine hükmedildi. Evren’in dosyası şu anda Yargıtay’da bekliyor.
1961 Anayasası’nı ortadan kaldıran darbeciler, bir süre kendi kanunlarıyla ülkeyi yönetti. Darbecilerin hazırladığı yeni anayasa, 7 Kasım 1982 yılında halkın yüzde 91.37’sinin evet demesiyle yürürlüğe girdi. Kenan Evren, kendilerini korumak için bu anayasaya geçici 15. madde ekledi. Söz konusu madde, 12 Eylül 2010 referandumu ile kardırıldı. Bunun üzerine Kenan Evren ve hayatta olan Tahsin Şahinkaya hakkında darbe suçundan dava açıldı. Ancak söz konusu dava göstermelik oldu. Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’de yapılan yargılama boyunca iki sanık, duruşmalardan kaçtı. Sağlık gerekçesi sunan sanıklar, hastanedeki yataklarında telekonferans yoluyla duruşmalara bağlandı. Evren, 21 Kasım 2012 tarihindeki savunmasında “Ben kurucu iktidarım, beni yargılayamazsınız. Ben 12 Eylül’ün hesabını büyük Türk milletine verdim. Bundan sonra beni tarih yargılar” diyerek mahkemeye meydan okudu. Evren, sağlık gerekçesiyle duruşmalardan kaçtı, ancak Cemil Kırbayır’ın 105 yaşındaki annesi Berfo Ana, mahkeme salonundaydı. Berfo Ana, oğlunun kemiklerini isteyerek “Kenan Evren utanmadın mı? Sen benim çocuğumu niye böyle yaptın? Sana da inşallah büyük ceza verilirler, inşallah evin yıkılır, yuvan dağılır. Utanmaz. Sen benim ocağımı söndürdüm, yuvamı dağıttın. Çocuğumu aldın niye getirmedin namussuz herif” diye Evren’in yüzüne haykırdı. Kenan Evren, 18 Haziran 2014 tarihinde darbe suçundan müebbet hapis cezasına çarptırıldı ve TSK ile ilişiğinin kesilmesine hükmedildi. Evren’in dosyası şu anda Yargıtay’da bekliyor.
‘Bir sağdan bir soldan astık’
Kenan Evren, 12 Eylül’deki idamları, “Bir sağdan bir soldan astık” diyerek anlatmıştı. Evren, 17 yaşındaki Erdal Eren’in yaşının büyültülerek asılmasını ise “Asmayalım da besleyelim mi” diye savunmuştu. 12 Eylül döneminde idam edilen devrimciler şunlardı: Necdet Adalı, Serdar Soyergin, Erdal Eren, Veysel Güney, Ahmet Saner, Kadir Tandoğan, Mustafa Özenç, Seyit Konuk, İbrahim Ethem Coşkun, Necati Vardar, Ali Aktaş, Ramazan Yukarıgöz, Ömer Yazgan, Erdoğan Yazgan, Mehmet Kambur, İlyas Has, Hıdır Aslan. Müebbete mahkûm