"Hayırsıza 'Hayır' demek bizim inançlarımıza da paralel düşer"
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Hayırsıza 'Hayır' demek bizim inançlarımıza da siyasi düşüncelerimize de paralel düşer" dedi.
cumhuriyet.com.trCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Bayburt Cumhuriyet Caddesi'nde düzenlenen mitinginde halka hitap etti.
Kendisinin yeni bir siyasetçi olduğunu, iki dönem milletvekilliği yaptığını, genel başkan seçildikten sonra ''Bakalım ne açığını buluruz'' diye kendisi hakkında araştırma yapıldığını ifade eden Kılıçdaroğlu, ''7 değil 77 sülalemi araştırsınlar. Araştırmazlarsa namertler. Boğazımızdan tek bir haram lokma geçmemiştir'' diye konuştu.
AKP iktidarının Bayburt'un sorunlarına çare olmadığını ileri süren Kılıçdaroğlu, ''Bayburt, AKP iktidarında zulüm gördü. Bayburt, Bayburt olalı 8 yıllık iktidarında gördüğü zulmü görmemişti'' dedi.
İktidarın inanç sömürüsü yaptığını belirten Kılıçdaroğlu, inançların hiçbir zaman siyasetin konusu olamayacağını vurguladı. AKP iktidarının halkın dini duygularını, inançlarını sömürdüğünü kaydeden Kılıçdaroğlu, ''Her yerde ve her ortamda inançlara saygılıyız. Allah ile kul arasına kimse giremez. Dinimizde böyle bir şey yoktur ama din tüccarları bunu yapıyorlar'' dedi.
12 Eylül'de yapılacak referandumda yurttaşın özgür iradesini kullanacağını belirten Kılıçdaroğlu, yurttaşın tercihine saygılı olduklarını, bu konuda herhangi bir tereddüt yaşamadıklarını söyledi.
AKP iktidarının, söz vermesine rağmen dokunulmazlıkları kaldırmadığını ifade eden CHP lideri, yiğit adamın, halk için çalışan adamın dokunulmazlıkları kaldırarak ''Ben de halk gibi olacağım'' demesi gerektiğini kaydetti.
Yurttaşlardan referandumda 'Hayır'' oyu vermelerini isteyen Kılıçdaroğlu, ''Onlar size işsizlik, yoksulluk verdiler, siz onları iktidar yaptınız. Onlar sizi küme düşürdüler, şimdi Bayburtlu gereğini yapsın'' diye konuştu.
Büyük Ortadoğu projesi
Konuşmasında Büyük Ortadoğu Projesi'ne de değinen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
''Bizim bir komşumuz var Irak, işgal altında. 'Demokrasi' dediler binlerce insan orada öldü. Binlerce Müslüman kadına tecavüz edildi, 23 cami yerle bir edildi. Büyük Ortadoğu Projesi'nin eş başkanı kimdi? Recep Bey desin ki 'Ben değildim'. Eğer bu projenin eş başkanıysan binlerce insan öldü. Binlerce Müslüman kadına tecavüz edildi. Bu Recep Bey ne dedi biliyor musunuz? 'Kahraman Amerikan askerlerine başarılar diliyorum'. Size şikayet ediyorum Recep Beyi. Eğer diyorsa ki 'Ben bu lafı etmedim', dışarıda yayınlanan dergiden hem İngilizcesini hem Türkçesini Bayburtluların önüne koymaya şeref sözü veriyorum. Diyemez.
Biz bir şey daha yapacağız. Sandığa giderken düşüneceğiz. Şehitlerimiz, gazilerimiz var. Siz hiçbir ülkede bir başbakanın şehitlere 'Kelle' dediğini duydunuz mu? Başbakan, şehitlere 'Kelle' dedi, bir şehit yakını dava açtı. Başbakan'ı 3 kuruşa mahkum etti ve o hakime derhal müfettiş gönderdiler, soruşturma açtılar. Allah aşkına şehitlere 'Kelle' diyen Başbakan'a Bayburtlu gidip 'Sen arkadaş çok güzel yaptın. Senin anayasana da evet diyeceğim' diyecek midir? Elinizi vicdanınıza koyun ve sandığa öyle gidin.''
AKP'nin 8 yıllık iktidarı boyunca ülkenin sorunlarına çözüm üretmediğini, halkı değil kendini düşündüğünü ileri süren Kılıçdaroğlu, ''Bu hükümetin hayrı dokunmadı. Hayırsıza 'Hayır' demek bizim inançlarımıza da siyasi düşüncelerimize de paralel düşer. Hayırsızsan kusura bakma sana 'Hayır' diyeceğim, hayırlıysan başımın üstüne. Kararı siz verin, takdir size ait. Nasıl karar verirseniz biz ona saygı duyarız ama ben size söz verdim, her yerde söz vereceğim halka güveniyoruz, inanıyoruz. Halkla beraber yola çıkacağız, bizim kitabımızda, inancımızda, siyasi anlayışımızda önce vatandaşı düşünmek vardır'' diye konuştu.
Bayburt mitingi öncesi Ilıca ve Aşkale'yi de ziyaret eden Kılıçdaroğlu, Kop Dağı'ndaki bir dinlenme tesisinde de çay içerek vatandaşlarla sohbet etti.
İlk durak Erzurum
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, ''Kurumları kurum yapan da bu teamülleridir. Bu teamüllere siyasetin çok fazla burnunu sokmaması gerekiyor'' dedi.
Kılıçdaroğlu, Erzurum'da beraberindeki bir grup gazetecinin sorularını yanıtladı.
Kara Kuvvetleri Komutanı olması beklenen Orgeneral Hasan Iğsız ile ilgili başlatılan soruşturmayı, süren Yüksek Askeri Şura toplantısı kapsamında nasıl değerlendirdiğine ilişkin soruyu yanıtlan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
''Öteden beri askerlerin terfilerinde ve emekli sistemlerinde teamülleri var. Kurumları kurum yapan da bu teamülleridir. Bu teamüllere siyasetin çok fazla burnunu sokmaması gerekiyor. Öte yandan Ergenekon olarak adlandırılan davanın siyasi bir dava olduğunu söylemiştik zaten daha önce. Bu davanın savcısı Sayın Başbakan. Dolayısıyla oradan atılan her adımın bir siyasal içerik taşıdığını da hepimizin kabul etmesi lazım. Ben teamüllere bağlı kalındığı zaman askerlerin siyasete karışmamak koşuluyla kendi ülkelerine hizmet edeceklerine, morallerini daha güçlü tutacaklarına inanıyorum.''
Kılıçdaroğlu, ''Orgeneral Iğsız ile ilgili soruşturmanın zamanlamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusu üzerine de ''Bu aşamada böyle bir soruşturmanın yapılmasını doğrusunu isterseniz çok anlamlı buluyorum. Eğer bilgi, belgeler var ise niye daha önce açmadınız? Tam Yüksek Askeri Şura toplantısı sırasında böyle bir karar alınmasını ve bunun tebliğ edilmesini, doğrusunu isterseniz uygun görmüyorum'' diye konuştu.
''Sayın Gülen'in oy kullanmasını isterim"
Kılıçdaroğlu, Fethullah Gülen'in ''referanduma evet çağrısı''nı nasıl değerlendirdiği sorusuna ''Ben Sayın Gülen'in, gelip Türkiye'de oy kullanmasını isterim'' yanıtını verdi.
Kılıçdaroğlu, eski Başbakanlardan Bülent Ecevit'e ''Karaoğlan'' adını veren Şehzade Şahin'in kendisine ''Yiğitoğlan'' adını verdiğinin hatırlatılması üzerine, bunun güzel bir isim olduğunu, bütün meselenin o ismin hakkını vermek olduğunu kaydetti.
Kılıçdaroğlu, bir başka gazetecinin, son günlerde terör olaylarını arttığını, hükümetin bunu referanduma bağladığını ifade ederek değerlendirmesini sorması üzerine, şunları kaydetti:
''İktidarın hangi gerekçe ile referanduma bağladığını bilmiyorum, ama bildiğimiz bir şey var, açılım politikası sonucu terörün tırmandığıdır. Eğer bunun sorumlusu aranmak isteniyorsa, hükümetin, dönüp kendisine bakması lazım. Kendi uygulamaya koyduğu politikaların açmazlarını görmesi lazım. İnsanlara verdiği umutların, koyduğu yüksek çıtanın, beklentileri karşılamadığını, beklentiler karışlanmayınca da terörün yoğunlaştığını sağduyu sahibi olan herkes biliyor. Sorumlusu, sorumsuz bir açılım politikası ile ülkeyi bu hale getiren siyasal iktidardır.''
''Bu hükümet, adı şantaja çıkmış hükümettir"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''Bu hükümet, adı şantaja çıkmış hükümettir. Şantajla oy alacağını zannediyor. Benim bildiğim bizim milletimiz onurlu bir millettir ve şantaja da pabuç bırakmaz'' dedi.
Kılıçdaroğlu, partisinin Gümüşhane'de düzenlediği mitingde, halkını düşünmeyenin halkın iktidarı olamayacağını söyledi. Kılıçdaroğlu, Türkiye'yi adım adım gezdiklerini, gidilmedik nokta bırakmayacaklarını da belirtti.
Kılıçdaroğlu, 12 Eylül'deki referandumla ilgili şöyle konuştu:
''Bu referandumda diyecekler ki 'Anayasaya evet deyin.' Gelip söyleyecekler. Gümüşhane'den uyarıyorum; valiler, kaymakamlar sanki Adalet ve Kalkınma Partisi'nin, affedersiniz adaletten kaçanlar partisinin birer elemanıymış gibi çalışıyorlar. Valiler ve kaymakamlar vatandaşa baskı kuruyorlar; 'evet oyu vermezseniz yeşil kartınızı iptal ederiz', 'evet oyu vermezseniz para vermeyiz.' Şunu söylüyorum; bu hükümet, adı şantaja çıkmış hükümettir. Şantajla oy alacağını zannediyor. Benim bildiğim bizim milletimiz onurlu bir millettir ve şantaja da pabuç bırakmaz.''
Kılıçdaroğlu, hükümetin Anayasa değişikliğiyle yurttaşın gündemini değiştirmeye çalıştığını ileri sürerek değişikliklerin yurttaşı işsizlik, yoksulluk gibi sorunlarına çare olmadığını söyledi.
Kul hakkı yemenin affedilmez bir günah olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Kul hakkı yiyenleri Yüce Divan'a göndermeyip de 'evet' oyu verenlerin hangi sorumluluk altına girdiklerini Gümüşhaneli kardeşlerime bir kez daha hatırlatıyorum'' diye konuştu.
Bürokrat olduğu dönemden bu yana tüm mal varlığını internet aracılığıyla kamuoyunun bilgisine sunduğunu belirten Kılıçdaroğlu, verilmeyecek bir hesabının bulunmadığını vurguladı.
"Halkın önüne çıkmaya yüzünü bırakmayacağız onun"
Alanda bulunanlara ''Büyük Ortadoğu Projesini biliyorsunuz değil mi'' diye soran Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bu projenin eşbaşkanı kimdi? Recep Tayyip Erdoğan. Şimdi bana söyler misiniz, sıkıya gelince ses çıkarmıyorsun, orada ölenler Müslüman değil miydi? Orada Müslüman kadınlara tecavüz edilirken sen o projenin eşbaşkanı değil miydin? Kimse kimseye ders vermesin, kalkıp da millete de efelenmesin. Bütün foyanı ortaya çıkaracağız, halkın önüne çıkmaya yüzünü bırakmayacağız onun.
Yatırım yapmayan, esnafı perişan eden, çiftçiyi mağdur eden, emekliyi mağdur eden, Gümüşhaneli kardeşlerim bütün olanlara rağmen Adalet ve Kalkınma Partisine oy verecek mi? Oy verirseniz demokrasi bilinci tartılışır. Demokrasilerde kural şudur; bir iktidar verdiği sözü yerine getirmezse o iktidarı değiştirirsiniz. Kural budur. Yaptıysa devam eder siz de oy verirsiniz ama yapmadıysa, yoksulluğu artırdıysa, memnun olmayan bir toplum yarattıysa ondan da doğal olarak hesap sorulur demokrasi dediğin budur.''