'Hayatın Sesi TV' davası ertelendi

Hayatın Sesi'nin davasının dördüncü duruşması görüldü. Dava 19 Eylül 2018'e ertelendi.

cumhuriyet.com.tr

OHAL KHK’sine dayanılarak kapatılan Hayatın Sesi televizyonunun aynı anda hem IŞİD hem PKK hem de TAK proragandası yapmakla suçlandığı davanın dördüncü duruşması görüldü.

Evrensel’den Uğur Cevher Zengin’in haberine göre, “Zincirleme şekilde örgüt propagandası” yaptıkları suçlamasıyla ayrı ayrı 13 yıla kadar hapisleri talep edilen televizyonun sahipleri Mustafa Kara ve İsmail Gökhan Bayram ile Genel ve Sorumlu Müdürü Gökhan Çetin hakim karşısına çıkarak savunmalarını yaptı. Mahkeme heyeti avukatların ek süre talebi üzerine duruşmayı 19 Eylül 2018’e erteledi.

Sorumlu Müdür Gökhan Çetin, “(Hayatın Sesi) kuruluş sürecinden kapatıldığı güne kadar şiddete ve teröre karşı oldu. İddianamede geçen olaylarla ilgili şiddet ve terörü öven herhangi bir yayınımız yoktur. Tersine yayın ilkelerimiz gereği insani değerlere sahip çıktık. Ölümlerin karşısında yer alan bir yayın çizgisi benimsedik. Halkın haber alma hakkını savunduk. Bu çerçevede yayın çizgisi güttük. Bunun yargılamaya sebep olacak bir şey olduğunu düşünmüyorum. Suçlamaları kabul etmiyorum” şeklinde konuştu.

‘ÖLÜMÜN KARŞISINDA YER ALDIK’

Televizyonun sahiplerinden İsmail Gökhan Bayram da, “İddianameye konu yayınlar sıcak ve kamuyu ilgilendiren yayınlar. Bu yayınlarda yetkilileri eleştirmek kamu yayıncılığının görevi. İddianamede farklı farklı terör örgütlerinin propagandasını yaptığımız iddiası mantıklı değil. (Hayatın Sesi) Yayın hayatı boyunca yaşamın yanında olup ölümün karşısında olmuştur. Yayınlarımız düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamındadır. Televizyonun yönetim kurulu üyelerindenim. Televizyonun ortaklarından biri olarak tüm yayınları takip etmem zaten mümkün ve gerçekçi değil. Kaldı ki Anayasa Mahkemesi 2009’da bunun sahiplerin sorumluluğu olmadığını belirterek yasak eylemlerin basın yayın yoluyla işlenmesi halinde basın yayın organlarının sahiplerinin salt bu nitelikleri nedeniyle cezalandırılnasını anayasaya aykırı bulmuştur. İddianamede Yönetim Kurulu Üyesi olmam dışında başka veri yok. Dava dosyasında ise Hayatın Sesi’nin ortağı olmam dışında bir bilgi ya da kanıt yok. Suçlamaları kabul etmiyorum, beraatimi talep ediyorum.” ifadesini kullandı.