Hayalet avcıları işbaşında

Kısa süre içinde 2012'nin en popüler ismi olmaya hazırlanan Joseph Kony için uluslararası çapta başlatılan ve internet üzerinden sürdürülen kampanya büyük ilgi gördü. Biz yine de kötü adamı oynadık ve bu geniş çaplı kampanyayla ilgili endişelerimizi belirtme gereği duyduk.

cumhuriyet.com.tr

Eminim ki aranızda “Kony 2012” adlı uluslararası yardım kampanyasını sosyal medyadaki kişisel sayfalarında paylaşan veya aynı adlı belgeseli izleyenler vardır. Joseph Kony isimli Ugandalı savaş suçlusunu yakalatmayı amaçlayan uluslararası kampanya özellikle internet üzerinden her gün çığ gibi büyüyor, söylemeye gerek yok belki ama ilgiyle birlikte İnvisible Children adlı vakfa yapılan bağışlar da çığ gibi artıyor. Amaç 26 Nisan günü Kony’yi dünya çapında meşhur edip yakalanmasını sağlamak.

Joseph Kony’nin kötü bir insan hatta azılı bir savaş suçlusu olduğuna şüphe yok. Kız çocuklarını kaçırıp seks kölesi yaptığı, oğlanları da hükümete karşı yürüttüğü Lord Resistance Army isimli örgüt için gerilla olarak olarak yetiştirdiği söyleniyor ki, bu ididalar kendisini Uluslararası Savaş Suçluları listesinde bir numaraya taşıyor. Siz de bu vakfa kolaylıkla yardımda bulunabilir ya da ilgili sayfaları internette paylaşabilirsiniz. Ancak tüm bunları yapmadan önce İnvisible Childern adlı vakfın hazırladığı 30 dakikalık oldukça dokunaklı belgeselde gözardı edilen birkaç noktayı açıklamama izin verin. Uluslararası Bütçe Denetleme Kurulu raporlarına göre vakıf geçen yıl tam olarak 8 milyon dolarlık bir harcama yapmış ama harcamalarının sadece yüzde 31’i hayır işleri için kullanılmış. UNICEF’in yüzde 90’ıyla karşılaştırılınca pek de iç açıcı durmuyor. Yardım kuruluşları denetleme kurulları vakfa dört üzerinden iki yıldız veriyor, bunun sebebi de hesaplarının yeterince şeffaf olmaması. Vakıf Uganda’da olası bir askeri yönetim görüşünü destekliyor ve aldığı yardımların büyük kısmı Uganda Ordusu’yla Sudan Halkı Özgürlük Ordusu’na gidiyor; ki bu iki askeri güç de insanlık suçları konusunda Kony’yi aratmayacak bir sicile sahip. Konu hakkında geniş bir makale İngiliz Observer gazetesinde yer bulmuştu. Şu da bir gerçek ki, kampanya Uganda’da yaşananları da uluslararası kamuoyunun dikkatini çekmek için abartıyor. Bunu ben değil ABD’deki Foreign Affairs dergisi ve daha pek çok kaynak söylüyor. Burada Uganda’da yaşanan insanlık dramlarını küçük görmek söz konusu değil ama öte yandan ülkedeki siyasi karışıklık diğer birçok Afrika ülkesinde yaşananlardan farklı da değil. Dolayısıyla Obama’nın Uganda’ya asker sevkıyatını sırf Kony’yi avlamak için yaptığını düşünmek çok mantıklı değil.

Invisible Children’la ilgili iddialar çok da sıra dışı değil. Çok daha geniş çaplı ve köklü yardım kuruluşları da zaman içinde benzer suçlamaların hedefi oldular ve olmaya devam ediyorlar. Burada asıl söz edilmesi gereken Kony’yle ilgili yaratılan mitin kısa zamanda dünyayı çevrelemesi, internetin üstlendiği rol ve insanların konu hakkında yeterince bilgilenmeden yardım etmeye gönüllü olması.

Uganda’ya göz gezdirince yıllardır iç karışıklık içinde olan ve doğal zenginlikleri sebebiyle dış güçlerin müdahalesiyle karşı karşıya kalan bir ülke görürüz. Tıpkı diğer pek çok Afrika ülkesi gibi. Ancak ABD ve diğer Batılı güçler Ortadoğu ve Asya’da sağda solda askeri üstler açıp ticari yatırımlarını güvence altına almaya çalışırken bir şeyi gözden kaçırmış anlaşılan. Çin’in Afrika pazarındaki genişlemesi. Elbette bu genişlemeyi durdurmak tıpkı Asya’da olduğu gibi askeri güçle mümkün. Peki bölgede askeri güç nasıl sağlanacak? Orada cidden dramatik bir şeyler olması gerekiyor ki askerler Afrika’ya girebilsin. Tüm bu paranoyaklığımız da bizi Kony 2012 adlı belgesele götürüyor. Amatör bir çalışmanın ürünüymüş havası verilmek için büyük çaba gösterilse de bir prodüksyon işi olduğu aşikâr bu belgesel neredeyse 24 saat içinde Youtube’un en çok izlenenleri arasına girdi. Lady Gaga’ya bile gösterilmeyen bu ilginin bir anda Kony’ye karşı duyulması oldukça ilginçti. Peki neden Uganda ve neden Kony? Aslında ülke o kadar da önemli değil. Mesela Liberya’da Kony’den çok daha azılı bir savaş suçlusu var. General Butt Naked; ama ismi ne yazık ki suçlular listesinde hit yapacak kadar çarpıcı değil. Sahiden kim Butt Naked diye birini yakalatmak için para ödemek ister ki? Ancak tüm bu planlar işe yaramış gibi görünüyor; kısa bir süre sonra etrafınızda Kony posterli tişörtlerle dolaşan birileri görürseniz ya da en samimi arkadaşlarınız sizi Kony’yle ilgili iletileri paylaşmaya zorlarsa şimdiden hazırlıklı olun. Onlar gerçekten duyarlı insanlar. Duyarlık konusunda tam puanı hak ediyorlar ama duyduğuna hemen inanmama konusunda sınıfta kalmışlar.

Kony’nin lakaplarından birisi “Afrika’nın Bin Ladin’i”. Artık dünya çapında meşhur olan posterde de Hitler’le birlikte aynı kareyi paylaşan ikiliden kısa süre önce ölen Bin Ladin hakkında hafızanızı yoklamanızı öneririm. Henüz yaşarken bile ABD’ye saldırı videolarındaki farklı görüntüleri sebebiyle gerçek olup olmadığı tartışılan ödürüldükten sonra cesedi -nedense- denize atılmıştı. Peki Kony? Şu azılı suçlular listelerinde yer alan isimlerin hemen hepsinin Afrikalı olması da bir hayli ilginç. Listede yer almasa da ABD ordularını Afganistan ve Irak’a sokup hayali teröristler aratan George Bush ve birkaç yıl öncesine kadar Kraliyet Sarayı’nda ağırladığı Kaddafi’yi birden cani ilan edip hava harekâtı düzenleyen İngiliz hükümetinin bu listede yer almaması da Afrikalı olmamalarından kaynaklanıyor herhalde.

Bu arada Kony belgeselini çeken Jason Russell cephesinden de ilginç haberler geliyor. Aynı zamanda İnvisible Childern Vakfı’nın kurucularından olan Russell geçen hafta sokakta iç çamaşırlarıyla masturbasyon yaparken yakalandı. Bir insan hakkında yargıda bulunmak için sağlıklı bir haber değil. Ancak yakınları Russell’ın Uganda’da yaşadıkları yüzünden sarsıldığını ve aşırı yorgunluğun da etkisiyle akılsız şeyler yaptığını söylemiş.

Öyle ya da böyle Russell’ın filmi birçoklarını etkilemiş görünüyor. Etkilenenler sırf sıradan Youtube kullanıcıları değil elbet. Hollywood ve MTV ünlüleri de ışık hızıyla organize olup kampanyaya destek vermeye başladı. George Clooney kendisinin de kısa bir rol aldığı belgeselin bu kadar ilgi görmesine hem şaşırmış hem de sevinmişti. Sırf Clooney değil pekçokları için Youtube’daki ani ilgi patlaması sırf şaşırtıcıydı değil şüpheliydi de. Ancak önemli olan Justin Bieber’den Rihanna’ya, Kim Kardashian’a pek çok ünlünün dünyadaki onca sorun dururken Kony’ye ilgi göstermesi. Ünlüler sosyal medyadaki Kony’nin şöhretini arttırmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Fakat konuya farklı açıdan bakanlar da var; aktör John Francis Daley’in, Russell’in sokak ortasındaki masturbasyonuyla ilgili yorumu İnvisible Childern vakfına ince bir gönderme içeriyor, “Hey Russell görünmez olan sen değilsin, çocuklar.”