Hatıralar da enkaza karıştı

Depremin yıktığı evinin enkazından, kızının oyuncaklarını kurtaran bir babanını kameralara yansıyan görüntüsü, enkazla birlikte depremzedelerin hatırların da kamyonla götürülme anlarından sadece biri.

Eline iş eldivenlerini giyen baba, yerle bir olan Çınarlı Caddesi'nde evinin enkazında, çok sevdiği kızı Meryem'e güzel haberler vermek için çaba gösteriyor.

Beton parçaları arasında kızının oyuncaklarını bulan baba, heyecanla cep telefonundan kızı Meryem'i arayarak, onun için müjde sayılabilecek şu cümleleri söylüyor:

''Senin dolabını çıkarttım, bebeklerini çıkarttım, tavşanını çıkarttım. Senin masanı, sandalyeni, anaokuluna götürdüğün yiyecek kabını da çıkarttım. Bebeğini, elbiselerini, çoraplarını...''. Cümlenin arkası gelmiyor, söz yerini duygulara bırakıyor.

Bir başka görüntüde ise depremzede annenin, hasar gören çok katlı binadan çocuğunun kitaplarını çıkarma telaşı kameraya yansıyor.

Vanyolu Caddesinde iş makineleri enkaz yığınlarını ayıklarken esnaf da, enkaz açıldıkça sağlam eşyalarını toplamaya çalışılıyor.

Hasarlı evlerinin bahçesine çadır kuran bazı depremzedeler ise bir yanda hatıraları, diğer yanda ise hala hayatta olmanın şükrüyle çadır ortamına alışmaya çalışıyor.