Hastalıktan korunayım derken kilo almayın
Soğuk havalarla birlikte gelen kış hastalıklarından korunmak için pek çoğumuz çareyi bal pekmez ya da doğal ürünlere sığınmakta buldu. Peki hem hastalıklardan korunup hem de kilomuzu korumak mümkün mü?
cumhuriyet.com.trMemorial Şişli Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Dyt. Yeşim Çelik konu ile ilgili bilgi verdi. Çeliş'in açıklamaları şu şekilde:
Kendinizi bala ve pekmeze vermeyin
Günlerin kısalıp gecelerin uzadığı kış aylarında, ağırlık denetimini sağlamak daha zor olabiliyor. Soğuk hava nedeniyle evde oturmayı tercih ettiğimiz, televizyon karşısında daha çok vakit geçirdiğimiz bir gerçek ve böyle dönemlerde kilo alımları da kaçınılmaz oluyor. Bunun dışında özellikle son dönem de domuz gribi başta olmak üzere birçok grip türünden korunmak için bol miktarlarda tükettiğimiz bal, pekmez gibi besinlerin kalori miktarı yüksektir. Tüketim miktarı arttıkça vücuda alınan kalori miktarı da artacaktır. Bu yüzden bu tür besinleri tüketirken miktarına dikkat etmeniz gerekmektedir.
Bağışıklık sisteminizi güçlendirin
Soğuk havalara karşı bağışıklık sistemi, hastalıklara (grip, soğuk algınlığı, bronşit gibi) karşı kendini korumak için yağ yıkımını engeller. Bu durumda kış mevsimini sağlıklı geçirmek için bağışıklık sistemini biraz daha güçlendirmek gerekmektedir. Güçlü bir savunma mekanizmasının temelinde ise yeterli ve dengeli beslenme yer almaktadır. Kış aylarında metabolizmanın yavaşlamasına ek olarak fiziksel aktivitenin azalması da kilo artışına neden olmaktadır. Hormonal değişimlere bağlı olarak sindirim sisteminde kabızlık gibi problemler oluşabilir.
Güne kahvaltısız başlanmamalı
Güne sağlam bir kahvaltı ile başlamak metabolizmanızı iyi çalışır duruma getirmek için son derece önemlidir. Kahvaltı ile güne başlamak sizin hem direncinizi koruyacak hem kilo kontrolünde siz yardımcı olacak hem de metabolizma hızınızın yavaşlamasını engelleyecektir.
Soğuk havada çok susamasanız da mutlaka su için
Su vücudumuzdaki bütün metabolik reaksiyonların temel direğidir. Kışın su kaybımız daha az olduğu için susama hissimiz azalır, ancak su ihtiyacımızı yine de karşılamamız gerekmektedir. Kışın metabolizmanızı çalıştırmak için susamasanız bile günde 2-2,5 ( 10-14 bardak) litre su tüketilmesi gerekmektedir.
Çay tercihinizi kuşburnu ve rezeneden yana kullanabilirsiniz
Soğuk hava nedeniyle kışın favori içecekleri genellikle sıcak içeceklerdir. Sıcak içecek olarak genellikle kafein- tein içeriği yüksek olan çay- kahve tercih edilmektedir. Bu konuda bizim önerimiz bitki çaylarını tercih edilmesidir. Kuşburnu çayı C vitamini içerdiği için, rezene çayı gaz sorunlarına iyi geldiği için tercih edilebilir.
A ve C vitaminleri kışın en iyi dostunuz olsun
Kış sebzeleri ve meyveleri de bu konuda bize yeterli oranda A ve C vitamini sağlayacaktır. Narenciye ( portakal, mandalina, greyfurt ) , havuç, kivi, lahanagiller ( karnabahar, lahana, brokoli, Brüksel lahanası ) , yeşil yapraklı sebzeler (maydanoz, tere, ıspanak ) A ve C vitamininden zengin besinlerdir.
Gerek günlerin kısalması gerekse havaların soğuması ile birlikte fiziksel aktiviteler azalmaktadır. Lifli besinlerin tüketiminin de azalması sonucu kabızlık sorunu kendini göstermektedir. Bu nedenle kış mevsiminin vazgeçilmez yiyeceklerinden kuru baklagillerin, kepekli tahılların (esmer ekmek, bulgur, kepekli makarna / pirinç / erişte / un) ve özellikle C vitamininden zengin sebze ve meyvelerin tüketimine ağırlık verilmelidir.