Haşdi Şabi hedef oldu

Irak güçleri içinde yer alan Şii ağırlıklı oluşum Anbar’da ABD hava saldırısına uğradıklarını duyurdu. ABD ‘biz yapmadık’ derken saldırının arkasında IŞİD olabileceği iddia edildi.

cumhuriyet.com.tr

Hizbullah güçleri geçen hafta Arsel’de Nusra’ya karşı zafer ilan ederken Suriye ordusu ile birlikte sınır hattında IŞİD’e yönelik operasyonlara hazırlanıyor.

Irak hükümet güçlerine bağlı, İran destekli, Şiilerin çoğunlukta olduğu milis gücü Haşdi Şabi, Irak-Suriye sınırındaki operasyonlarında birçok kez karşı karşıya geldiği ABD’nin hava saldırısına hedef olduğunu öne sürdü. ABD’den iddiaya yalanlama gelirken bazı kaynaklar saldırının arkasında IŞİD’in olduğunu savundu.

Erbil merkezli Rudaw haber sitesine konuşan Haşdi Şabi içindeki Seyyid eş Şüheda Tugayları komutanları, Irak’ın Suriye sınırına yakın Anbar eyaletinin Ekaşat bölgesinde ABD savaş uçakları tarafından bombalandıklarını ve çok sayıda kayıp verdiklerini duyurdu. “Bu olay karşısında sessiz kalmayacağız” diyen Şüheda Tugayları’nın açıklamasında Haşdi güçlerine acilen toplanıp gerekli önlemleri alma çağrısı yapıldı ve Irak hükümetinden soruşturma talep edildi.

‘35 milis öldü’

Sputnik’e konuşan Haşdi komutanlarından Ali Haşim Hüseyni de ABD’nin Seyyid eş Şüheda Tugaylarını bombaladığını savunup 35 kişinin öldüğünü, 25 de yaralı olduğunu söyledi. Irak-Suriye sınırında yer alan, Baac kentine 20 km. mesafede bir yerin bombalandığı, yaralıların bazılarının durumunun çok ağır olduğu bilgisini paylaşan Hüseyni “Kasti bir saldırı” tepkisini gösterdi. İlk etapta Rudaw’ın ulaştığı ABD Savunma Bakanlığı yetkilileri “Olay hakkındaki rapor elimize ulaştı, incelemelerimiz devam ediyor” derken ardından ise saldırıyla ilgilerinin olmadığını açıkladı.

Son aylarda Haşdi Şabi, ABD ile vekil güçlerinin Suriye’nin doğusu ve güneyinde hakimiyet kurma çabasına karşı Suriye sınırına dayanıp Suriye hükümet güçleriyle işbirliği yapmış, ABD de her iki güce çeşitli saldırılar düzenlemişti. ABD’de Obama yönetimi döneminde özellikle İran tarafından desteklenmesinden dolayı soğuk bakılan Haşdi Şabi, buna rağmen Irak’ın Tıkrit, Ramadi, Felluce gibi şehirlerinin IŞİD’den kurtarılması operasyonlarına doğrudan katılmıştı. Ekim ortasında başlayıp temmuz ortasında biten Musul operasyonunda ise şehrin içine girmesine izin verilmeyen Haşdi Şabi, 5 aydır kuşatma altında tuttuğu IŞİD’in elindeki Türkmen şehri Tel Afer’i kurtarma operasyonunda da şimdilik dış kesimlerde kontrolü sağlamakla görevli gözüküyor. Önceki hafta İran’ın baş düşmanı Suudi Arabistan’ı ziyaret edip Veliaht Prens Muhammed bin Salman’la görüşen Iraklı Şii lider Mukteda Sadr’ın Irak hükümetine Haşdi Şabi’yi dağıtması çağrısı yapması da tartışmaları iyice alevlendirdi. Irak Başbakanı Haydar İbadi, Sadr’a, “Devlet ve dini mercinin kontrolünde olan Haşdi Şabi lağvedilmeyecek” yanıtını vermişti.

IŞİD’le mücadelede 4 yıl...

Bu tartışmalar eşliğinde ABD’nin liderliğindeki uluslararası koalisyonun IŞİD’e karşı başlattığı savaş dün dördüncü yılına girdi. Koalisyonun IŞİD’e ilk saldırısı 8 Ağustos 2014’te Körfez’deki Amerikan uçak gemisi USS George W. Bush’tan havalanan iki FA-18 jeti tarafından düzenlenmiş ve Erbil’e kadar ilerlemiş IŞİD güçlerine ağır bombardıman düzenlenmişti.

O dönemde 104 bin kilometrekareye hükmeden IŞİD’in artık elinde az sayıda bölge kalsa da geride bıraktığı toplu mezarların ardı arkası kesilmiyor. Son olarak Irak’ın Tikrit kentinde 2014’te IŞİD tarafından katledikleri sanılan 550 kurbanın kalıntıları bulundu.

ABD ÖZEL GÜÇLERİ LÜBNAN’A KONUŞLANDI

Lübnan’ın Suriye sınırındaki Arsel bölgesinde Kaide kolu Nusra’ya karşı Hizbullah’ın Lübnan ordusunun gözetimi ve Suriye ordusunun desteğiyla zafer kazanmasının ardından ABD ordusunun Lübnan’a konuşlandığı haberi geldi. ABD’nin Arapça yayın yapan TV kuruluşu el Hurra’ya göre Amerikan Özel Kuvvetleri’ne bağlı askerler Lübnan ordusuna “destek faaliyeti” gerekçesiyle ülkenin Suriye sınırının kuzeydoğusuna konuşlandı. El Hurra’ya “Lübnan’da ABD Özel Kuvvetleri’nin faaliyetini teyit edebilirim” diyen Pentagon sözcüsü Eric Pahon, askerlerin Lübnan ordusuna eğitim ve destek faaliyeti için bulunduklarını söyledi.

Lübnan’da operasyonel olan ABD askerlerinin sayısı ve niteliği hakkında ise “görevin doğası” gereği bilgi veremeyeceğini savundu. Lübnan’da Nusra’nın ardından IŞİD’e karşı operasyonun elinin kulağında olduğu dönemde ABD’nin tehlikeli bir adım attığı belirtiliyor. IŞİD operasyonuna İran destekli Lübnanlı Şii örgüt Hizbullah’ın da katılması gündemdeydi. ABD güçleri Lübnan’da Hizbullah’a geri adım attırma çabasına girerse kendilerini örgütle karşı karşıya bulabilir, bu da 1975-90 arası süren ve on binlerce can alan Lübnan iç savaşı koşullarına geri dönüşü tetikleyebilir. Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, geçen hafta Arsel zaferi için İran ve Suriye lideri Beşşar Esad’a teşekkür ederken “Amerika’dan yardım istemek Lübnan ordusuna hakarettir” demişti.