'Hani hepimiz kardeştik, Mahsun'
Senaryosunu ve yönetmenliğini Mahsun Kırmızıgül'ün yaptığı, 'New York'ta Beş Minare' İstanbul ve Ankara'daki özel gösterimin ardından dün 390 kopya ile 800 salonda vizyona 'tartışmalı' girdi.
cumhuriyet.com.trKırmızıgül, her ne kadar sinema yazarlarına saygı duyduğunu ve eleştirilmekten gocunmadığını söylese de festivallerde dışlanmasını ve izlenme rekoru kıran filmlerinin ödüllendirilmemesini protesto ederek filmi için basın gösterimi düzenlemedi. Filmin gala gecesine ise sanat, siyaset, medya ve spor dünyasından sadece 200 davetli katıldı. Bu kararın geçmişine şöyle bir uzanacak olursak 2007’de “Beyaz Melek”le 2 milyonun üzerinde seyirciye ulaşan Kırmızıgül, Kürt sorununa odaklandığı “Güneşi Gördüm”le de gişede 2.5 milyon seyirciye ulaştı ve Türkiye’nin Oscar aday adayı oldu.
Yine iddialı bir konuya İstanbul, New York, Bitlis üçgeninde 11 Eylül sonrası oluşan İslam paranoyasına odaklanan “New York’ta Beş Minare”de ise Haluk Bilginer, Ali Sürmeli, Engin Altan Düzyatan, Zafer Ergin, Suna Selen, Hüseyin Avni Danyal, Mustafa Sandal, Eşref Kolçak ile Danny Glower, Gina Gershon, Robert Patrick gibi Hollywood’un tanıdık simaları rol alıyor. 140 kişilik müzisyenden oluşan “The City Of Prague Film Harmonic-Prag Senfoni Orkestrası” ve “Prague Opera Korosu” ile çalışılması, filmin neredeyse yarısının İngilizce olması bütçesi 11 milyon doları bulan bu aksiyon filminin ilk göze çarpan özellikleri.
Kırmızıgül’ün basın gösterimi düzenlememesine sinema eleştirmenlerinin tepkisi de sert oldu elbette. Pek çoğu galaya katılmazken galada bulunan bazı eleştirmen ve sanat dünyasından isimlerin tepkileri ve film eleştirileri ise türlü çeşitti. SİYAD Onursal Başkanı Atilla Dorsay, “Meslektaşlarımdan yana değilim, ben Mahsun’un daha önceki filmlerini beğenmiştim. Mahsun en azından üretiyor, bizler eleştiri bile üretemiyoruz” derken bir diğer eleştirmen Uğur Vardan Radikal’deki köşesinde, “Sanatçı dediğin adamın bir derdi olur ve bu derdi doğrultusunda sinema, tiyatro, resim vs. yapar ya da yazı çizi işiyle uğraşır. Gerisi lafügüzaftır. Mahsun Kırmızıgül, sanatçı gibi değil, kişilik problemleri olan büyümemiş bir ergen gibi davranıyor” sözlerine yer verdi.
Gazetemiz sinema yazarı Alper Turgut, Kırmızıgül’ün sinemaya yatırım yapılmadığı bir dönemde peş peşe 3 film çekme cesaretini takdirle karşılasa da bu filmlerin sinemaya herhangi bir getirisinden bahsetmenin mümkün olmadığını ve salt gişe odaklı filmler olduğunu belirtti. Sinema yazarı Banu Bozdemir gazetport.com’daki yazısında ise bu protestoyu şu sözlerle değerlendirdi: “Biz geçen yıllarda basın gösteriminde Mahsun Kırmızıgül’ü görürdük, etrafımızda olurdu, yakınımızda... Bu sene bırakın Kırmızıgül’ü, filmini de göremedik… Kırmızıgül bizi ciddiye almama gerekçelerini sıralayınca, biz de karşı taktik yapıyoruz ve ‘hani hepimiz kardeştik’ Mahsun Kırmızıgül diyoruz!”