Halkın yüzde 78,9’u AB üyeliği destekliyor ama yüzde 68,8’i Türkiye’nin üye olacağına inanmıyor
İktisadi Kalkınma Vakfı’nın (İKV) yaptırdığı kamuoyu araştırması sonuçlarına göre; halkın yüzde 78,9’u Türkiye’nin AB üyeliği hedefini destekliyor. Türkiye’nin AB’ye üye olacağına inanıp inanmadıkları sorulduğunda ise yüzde 31,2 üye olacağına inandığını belirtirken, yüzde 68,8 inanmadığını ifade etti.
cumhuriyet.com.trHalkın yüzde 78,9’u AB üyeliği hedefini desteklemeye devam ediyor
Katılımcılara, Türkiye’nin AB üyeliğinin desteklenip desteklenmediği sorusu üzerine; tüm zorluk ve engellere rağmen, halkın büyük çoğunluğunun, tam olarak yüzde 78,9’unun AB üyeliği hedefini desteklemeye devam ettiğini ortaya koyarken yüzde 21,1 karşı çıktı. Destek oranı 2015’te yüzde 61,8’ken 2016’da ise bu oran yüzde 13,7 puan artarak, yüzde 75,5 oldu.
Halkın yüzde 68,8’i Türkiye’nin AB’ye üye olacağına inanmıyor
Aynı katılımcılara yakın gelecekte Türkiye’nin AB’ye üye olacağına inanıp inanmadıkları sorulduğunda ise yüzde 31,2 üye olacağına inandığını belirtirken, yüzde 68,8 inanmadığını beyan etti. Üyeliğin gerçekleşeceğine inananların oranı 2015’te yüzde 30,1 iken, 2016’da ise yüzde 35,6’ya çıktı. Bu sene ise yüzde 4,4 puanlık bir düşüş söz konusu oldu. Üye olunacağına dair inancın yüzde 56,2 ile Güneydoğu Anadolu’da en yüksek çıktığı görüldü. Ege Bölgesi’nde de üye olunacağına dair inanç yüzde 45,2 ile ortalamanın üzerindeyken, en düşük puanlar ise yüzde 25,5 ile Doğu Anadolu’da ve yüzde 26,1 ile İç Anadolu’da elde edildi.
AB üyeliğine destek nedenleri; refah ve ekonomik gelişmişlik, demokrasi ve insan hakları, Avrupa’da dolaşım, yerleşme ve eğitim imkanı
AB üyeliğine destek nedenleri arasında ilk üç sırada, yüzde 48,3 ile refah ve ekonomik gelişmişlik düzeyinin artması, yüzde 38,1 ile demokrasi ve insan haklarının gelişmesi ve yüzde 34,5 ile Avrupa’da dolaşım, yerleşme ve eğitim imkanı olması yönündeki beklentiler olarak gerçekleşti. Katılımcılara AB üyeliğini desteklememe nedenleri sorulduğunda ise buna verilen cevaplar arasında yüzde 25,2 ile üyeliğin kültür ve kimliğe zarar verme endişesi, yüzde 24,6 ile AB’nin geleceği olmadığı yargısı ve yüzde 23,5 ile AB’nin Türkiye’ye çifte standart uyguladığı algısı gelmekte. AB üyeliğinin ulusal egemenlik ve bağımsızlığı zedeleyeceği algısı ise yüzde 17,2 ile dördüncü sırada belirtilen seçenek oldu.
“AB sizin için ne ifade ediyor” sorusuna karşılık, katılımcıların yüzde 41,4’ü yüksek refah düzeyi ve ekonomik gelişmeyi tercih ederken, yüzde 30,8 demokrasi ve özgürlük, yüzde 26,5 serbest dolaşım ve sınırların kalkması, yüzde 26,2 kültür ve uygarlık seçeneklerini tercih etti. AB algısına ek olarak, katılımcılara Türkiye’nin diğer ülke ve ülke grupları ile olan ilişkisine dair düşünceleri de soruldu. Buna göre, Türkiye’nin en önemli ekonomik ortakları sorulduğunda ilk sırada yüzde 27,8 ile AB yer alırken, bunu yüzde 19,3 ile Rusya ve Orta Asya Cumhuriyetleri, yüzde 18,9 ile Çin ve Hindistan gibi gelişmekte olan ülkeler ve yüzde 18,6 ile Ortadoğu ülkeleri takip etti.
“Türkiye’nin siyasi olarak en önemli ortakları kimdir?” sorusunda Rusya ve Orta Asya Cumhuriyetleri en önemli siyasi partnerler olarak nitelendirildi
Türkiye’nin siyasi olarak en önemli ortakları sorulduğunda ise yüzde 24,1 ile AB ikinci sırada yer almaktadır. Az bir farkla Rusya ve Orta Asya Cumhuriyetleri yüzde 24,9 oranında en önemli siyasi partner olarak nitelendirildi. Üçüncü sırada ise yüzde 23,6 ile Ortadoğu ülkeleri yer aldı. Son olarak, Türkiye ve AB ilişkilerinde sizin için en önemli konular nedir sorusuna karşılık olarak, yüzde 32,8 ile vize serbestliği, yüzde 31,3 ile gümrük birliği, yüzde 27,9 ile mülteci krizi önde gelmekte.
“Araştırmadan yüzde 78,9’luk bir destek çıkması son derece önemlidir”
‘Kamuoyunda AB Desteği ve AB Algısı Kamuoyu Araştırması’ ile ilgili açıklamalarda bulunan İKV Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, “2017’de AB ile yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen, araştırmadan yüzde 78,9’luk bir destek çıkması son derece önemlidir. Bu yüksek destek düzeyi, hükümetimize de bir mesaj niteliğindedir. AB sürecinde gerekli reform adımlarının atılması ve AB ile yeniden yakınlaşma yönünde halkın iradesinin var olduğunu ortaya koymaktadır. Aynı zamanda, AB için de bir uyarı niteliğindedir. Türkiye’yi gözden çıkarmak ya da AB’den dışlamak yönündeki politikaların vizyonsuz ve sağduyusuz olması yanında, AB üyeliğini çoğunlukla destekleyen 80 milyonluk bir ülkeyi dışarıda bırakmanın ahlaki ve stratejik açıdan da son derece yanlış olacağını ortaya koymaktadır” dedi.