Hakimden Ahmet Şık'ın avukatına 'İkarus' uyarısı

Cumhuriyet gazetesi davasının 2. duruşmasında Ahmet Şık'ın avukatı Fikret İlkiz, Ahmet Şık'ın her dönemin sanığı olduğunu ve Yunan mitolojisindeki Sisifos gibi cezalandırıldığını söyledi. İlkiz'in Sisifos benzetmesine mahkeme başkanı Orkun Dağ ise yine Yunan mitolojisinden 'İkarus' ile yanıt verdi.

cumhuriyet.com.tr

Cumhuriyet Davası’nın Silivri’deki ikinci duruşmasında, çöken iddianameye, tanıkların ifadelerine rağmen mahkeme 5 gazetecinin de  tutukluluğunun devamına karar verdi. Duruşma sırsaında Ahmet Şık'ın avukatı Fikret İlkiz, Ahmet Şık'ın her dönemin sanığı olduğunu ve Yunan mitolojisindeki Sisifos gibi cezalandırıldığını söyledi. İlkiz'in Sisifos benzetmesine mahkeme başkan Orkun Dağ ise yine Yunan mitolojisinden 'İkarus' ile yanıt verdi.

İşte Ahmet Şık'ın avukatı Fikret İlkiz'in savunmasından başlıklar;

"Hiçbir basın savcısı teörö örgütü üzerine iddianame yazamaz"

"Bu iddianamenin dili yoktur ama dil çok önemlidir. Bir iddianamenin dili yoksa anlaşma olanağı da tartışma olanağı da yoktur. Örgüte üye olmamakla birlikte gazete, manşet ve yazılarıyla örgüt adına suç işlenebilir mi? Üye olmamakla birlikte yardım edilebilir mi? İddianame bunu sorduyor. Bize göre olamaz ama Türkiye'de oluyor. Manşete kim karar verir, sizi kim işe aldı" gibi sorular soruyorsunuz. Doğru bu iddianame bunu sorduruyor. Hiçbir basın savcısı terör örgütü üzerine iddianame yazamaz, yazmamalıdır. Basın özgürlüğünü koruyan uluslararası anlaşmalar vardır ve biz de tarafız. Bu ilkeleri yok sayıyorsunuz. Ama biz var sayıyoruz."

"Ahmet ŞıK'ı sevmiyor olabilirsiniz ama AİHM kararı var"

"Bazı uluslararası kararları sevmiyor olabilirsiniz. AİHM'in Ahmet Şık kararı vardır. Şık'ı sevmiyor olabilirsiniz ama böyle bir karar vardır. Devletin yargıladığı kişi aslında devletin demokratik meşruiyetini ve hatta devletin var olup olmadığını yargılarsa, verilecek en iyi yanıt: Venedik Komisyonu 15 Mart 2016'da "örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" maddesinin kaldırılmasını tavsiye etmiştir."

"Gerçekler tevkif edilmiş, yalanlar serbest bırakılmıştır"

"Ahali bir dirhem hakiki havadis, bir satır doğru makaleden mahrum bırakılmıştır. Bütün makaleler amacından saptırılmış gerçekler tevkif edilmiş, yalanlar serbest bırakılmıştır. Bütün bu şeraitten daha elim ve vahim olmak üzere; gazete, mecmua, radyo ve televizyonlarda iktidara sahip olanlar gaflet ve dalalet ve hatta o güzel mesleklerine ihanete başlamışlardır. Şaşırmayan meslek erbabı gazetecilerin işten atılması ise matbuat sahiplerinin çıkarlarıyla siyasetçilerin al gülüm ver gülüm hesaplarına ters düşen yazılarından dolayıdır. Ağır aksak çalışan demokratik-siyasal-sosyal-ekonomik nizam yine bozulmuş; millet fakr-ü zarûret içinde bir kere daha harap ve bitap düşmüştür. İşte bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, meslek ahlakını korumak ve mesleğin onurunu kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, kaleminin ucunda, bilgisayarının tuşlarında ve demokrasi inancında mevcuttur."

"Gazeteciler mahkemelerin değil olayların tanığıdır"

"Bizim için Ahmet Şık olayların tanığıdır. Gazetecidir. O nedenle biz onun da ifade ettiği gibi medyada mahkeme kurmayız. Ama her duruşmadan önce bu belgeleri gönderenler hakkında yapılacak ne var bilmiyoruz.Gazeteciler mahkemelerin değil olayların tanığıdır. Gazeteciler başka gazetecilerin tanığı olmamalıdırlar. Ama bugün oldular. Ahmet Şık her dönemin sanığıdır, her dönemin tutuklusudur, her dönem tutuklanandır. Gülen'in gerçek yüzünü ortaya çıkardığında tutuklandı. Ahmet Şık kimi kızdırdı? Kimi öfkelendirdi? Hangi sırları ortaya döktü acaba diye sorabiliriz."

Ahmet Şık'ı Sisifos'a benzetti

Fikret İlkiz savunmasında Ahmet Şık için her dönemin sanığı ifadesini kullanarak Sisifos gibi cezalandırıldığını söyledi.

İlkiz'in Sisifos banzetmesine hakimden İkarus uyarısı: İkarus'u da unutmamak lazım

Ahmet Şık'In avukatı Fikret İlkiz'in sert savunmasına mahkeme başkanı Orkun Dağ "İkarus'u da unutmamak lazım" yanıtını verdi. Başkan Dağ, duruşmaya verilen aranın ardından da ara kararını açıkladı: Ara kararların bir kısmı bir önceki ara kararlarımızla aynı. Emre İper ile ilgili kısıtlılık kaldırıldı.İncelenmemiş dijital bilgiler için bilirkişi incelemesine karar verildi. Can Dündar ve İlhan Tanır'ın yakalamalarının infazı bekleniyor. Bir kişiye yönelik bir arkadaşımızın muhalefet şerhi var Kadri Gürsel için. Sanıkların tutuklulukların devamına karar verildi. Diğer üç tanık dinlendikten sonra tutuklulukla ilgili daha sağlıklı karar vereceğiz.

Fikret İlkiz'in Ahmet Şık'ın durumunu benzettiği Sisifos efsanesi nedir?

'Sisifos'' miti temel olarak yunan mitolojisinden gelmektedir. Anlatıya göre Sisifos,denizcilik ve ticaretin gelişimine katkıda bulunmuş, fakat konukseverlik kurallarını ihlal ederek yolcuları ve konukları öldürecek kadar açgözlü ve hilekar bir kraldır. Homeros'un aktarmasına göre, Sisifos en hünerli insan olarak nam salmıştı. Kuzenini baştan çıkarmış, erkek kardeşinin tahtını ele geçirmiş ve Zeus'un sırlarına -özellikle Zeus'un nehir tanrısı Asopus'un kızı Aegina'ya tecavüz ettiği sırrına- ihanet etmiştir. Bunun üzerine Zeus, Hades'ten Sisifos'un cehennemde zincire vurulmasını istemiştir. Ancak hilekarlığının cezası olarak Sisifos, daha büyük ve daha büyük bir cezayla karşı karşıya kalmıştır : Her seferinde tekrar aşağıya yuvarlanacağını bildiği halde büyük bir kayayı dik bir tepenin doruğuna yuvarlamak.

Mahkeme Başkanı Orkun Dağ'ın hatırlattığı İkarus efsanesi nedir?

Atinalı mimar ve mucit Daidalus (Daedalus) ve oğlu İkarus, Kral Minos'un emriyle bir kuleye kapatılır. Daidalus ve oğlu İkarus, Theseus'un Labyrinthos'da (labirent) yolunu nasıl bulabileceğini Ariadne'ye anlatarak Minotaurus'un öldürülmesine yardım ettikleri için kral tarafından cezalandırılmak istenmiştir. Daidalus kendisi ve oğlu için bu kulenin penceresinden kaçmaya yarayacak balmumu ve kuleye ziyaretlerine gelen kuşların tüyleriyle bir çift kanat yapar. Babası; Ikarus'a uçarken zevkten kaçınması gerektiği ve uçmanın coşkusuyla güneşe yaklaşmamasını aynı zamanda da denize yakın uçup kanatların nemlenmesini engellemesi gerektiğini söyler. İkarus uçabilme özgürlüğü ile babasını dinlemez ve güneşe fazla yaklaşınca balmumu erir ve Ege Denizi'ne düşerek hayatını kaybeder.