Hakan Şükür'den Fenerbahçe'ye övgü

Şükür, "Fenerbahçe'nin şampiyon olması, Galatasaray'ın ligi ikinci bitirmesi, milli futbolcu Arda'nın Atletico Madrid'deki başarısı" ile ilgili AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Futbolda yaşanan başarısızlıktaki en büyük etkenin, vizyonel yönetici olmamasından kaynaklandığını vurgulayan Şükür, "Yöneticiler kulüpleri biraz reklam, görüntü verme yeri gibi görüyorlar. Onların arasında mutlaka güzel şeyler yapmak isteyen oluyor ama etkin karakterler; önceki futbol kariyerleri, kulüp yöneticilikleri başarısızlıklarla dolu, ekonomiyi iyi yönetemeyen kişiler ve bu kişiler oralarda görev alıyor. Oyuncunun ve medyanın onlara bakış açısı da böyle kötü olunca, ister istemez bir karmaşa çıkıyor. Bu istikrarsızlık da bana göre bundan kaynaklanıyor" diye konuştu.

Şükür, "Fenerbahçe 4 hafta öncesinden şampiyonluğunu ilan etti. Galatasaray ise Fatih Terim'in ardından Mancini göreve geldi" sözleri üzerine, "Fatih Terim'in döneminde de düşüş başlamıştı zaten. İki sene şampiyon olmuş bir takım var. Gelen oyuncular oldu, belki hocanın istemediği oyunculardı onlar. Orada bir anlaşmazlık olduğu gün gibi aşikardı. İki sene şampiyon olmuş bir takımın bu sene ikinci bitirmesinden sonra, takımı şampiyon yapan hoca aranır. Hocanın gitmesi hata mıydı? Evet hataydı ama bazı anlaşmazlıklar vardı. Yönetim böyle bir karar aldı, hoca da milli takım gibi önemli bir yeri istedi. Bence işin doğasında bu var. İki sene şampiyon olmuş bir takımdan ayrılmak sadece hocanın kendi inisiyatifinde değildir, mutlaka bazı sorunlar vardır" dedi.

-Üç büyüklerin performansı

Hakan Şükür, şöyle konuştu:

"Ben Mancini'ye çok başarısız diyemiyorum. Nihayetinde bir doyum olduğu zaman, bu futbolcu için de hoca için de aynıdır. Herkes profesyonelce görevini yapar; hoca taktiğini verir, çalışma düzeni bellidir. Ama bizim ülkemizde bazı şartlar vardır ki gelen çok değerli oyuncuların... Geçmişte bir çok yıldız oyuncu, şampiyonluk yaşamış oyuncular, o yükü çekmiş ve üzerine almış oyuncular bazı rahatsızlıklar yaşadılar, transfer ücretlerinde. Bunu da çevrelerinde dile getirdiler. Böyle şeyleri düşünmeye başladığınız anlarda performans düşmeye başlar. 'O oynasın o zaman, o yapsın o zaman, o daha fazla kazanıyor' gibi sözler söylenir. Bu bir takımı zorluğa götüren sebeplerdir. Galatasaray bunları yaşadı. Tabi bunların arasından çıkmak zaman aldı, sonra toparladı gene zirvede kaldı ama ikinci bitirdi. Türkiye Kupası'nı aldı. Şampiyonlar Ligi'nde gruptan çıktı. Aslına bakarsanız bunları başarı olarak belirtmemiz lazım. Açıkçısı Galatasaray'a çok da başarısız diyemiyorum.

Fenerbahçe çok başarılı, doğru. Çok zor günler yaşadılar ve hala yaşıyorlar. Ben kendisiyle geçmişte sorun yaşamış olabilirim ama Ersun Yanal çok değer verdiğim, çok başarılı bir antrenör. Bu kadar dezavantajlara rağmen Fenerbahçe'nin avantajları da vardı. Avrupa'da yoktu, kupada erken elendiler. Tamamen lige ağırlık vermeleri, böylesine kaliteli oyunculardan kurulu bir kadroya sahip olmaları, bir de Galatasaray'ın bir şampiyon daha olursa bir yıldızı daha takacak olması, bunun psikolojik motivasyonu vardı. Fenerbahçe'nin kaliteli ve karakterli yabancı oyuncuları da var. Kuyt'un profesyonel ahlakını, çok fazla göz boyamak isteyen değil, sadece takıma oynayan bir oyuncu olduğunu görüyorum ve başarılı buluyorum. Muhteşem bir seyirci desteğini söylemeye gerek yok. Bu açıdan başarılı oldular."

Beşiktaş'ın yabancı sirkülasyonundan en büyük zararı gören kulüp olduğunu ifade eden Şükür, "Bu nedenle yerli oyuncu transfer etmeye başladı. En büyük dezavantajları da stadları yoktu. Trabzonspor'un da buralara doğru gelmesi lazım. Çok değişkenlik gösteriyor, çok transferler oluyor, zor denemelerle kimse bir şey başaramamıştır, istikrarlı bir kadro oluşturması lazım" dedi.

- "Arda, Atletico Madrid'te takım oyununa adapte oldu"

Hakan Şükür, "Arda'nın takımı Atletico Madrid İspanya'da şampiyon oldu. Siz de İtalya'da futbol oynadınız. Arda'nın bu başarısını nasıl görüyorsunuz?" sorusuna şu yanıtı verdi:

"Geçmişte Arda ile ilgili farklı şeyler söyleyenler oldu, bugün özür dileyenler, 'biz de yanılmışız' diyenler var. Arda nasıl bir takıma gitti? Arda, o takıma çok şey kattı ama Arda orada bir takım oyununa, sisteme adapte oldu. Arda çok sevimli, kaliteli, yetenekli ve karakterli bir oyuncu. Atletico Madrid'in önünde iki tane çok önemli, Real Madrid ve Barcelona gibi takımlar var. Onlarla yarışabiliyor olmanın önemli bir avantajını yakaladılar. Müthiş bir seyircileri var. Arda, - kötü bir kelimedir ama - benim elimde büyüdü. Beraber kaldık, beraber yaşadık hala çok sık görüşürüz. Değer verdiğim bir kardeşim, ben başarısıyla gurur duymaktan başka bir şey söylemem. Her maçtan sonra ararım, konuşuruz, o beni arar. Türkiye'ye geldiğinde konuşuruz."

Şükür, A Milli Futbol Takımı'nın Soma faciasının ardından bu ilçeye gitmesi ile ilgili soru üzerine, "Futbol dünyada olduğu gibi ülkemizde de çok seviliyor. Milli takımın oraya gitmesi takdire şayan bir durum. Bu tip şeylere çok daha fazla zaman ayırmamız lazım. Biz de futbol oynarken bazen gözükerek, bazen gözükmeyerek, topluma örnek olması açısından bunları zaman zaman yapardık. Fatih Terim de bu duyguyu iyi bilen bir antrenör" şeklinde konuştu.

"Soma'ya gidiş çok duygu dolu gidiş" diyen Şükür, Soma'ya giden milli takımı hem tebrik ettiğini hem de teşekkür ettiğini kaydetti. Hakan Şükür, "Ama bu kadarla kalmaması gerekiyor. Oradaki kardeşlerimize, ben bireysel olarak ve bir çok arkadaşımız desteğimizi esirgemeyeceğiz. Yardım yapmak için böyle olayların olmasını beklemeye de gerek yok. Hakikaten zor şartlar altında yaşayan insanlar var. Bunlar gözümüzün önüne bir şekilde getiriliyor. Meclis çatısı altında bu tip facialar, çok daha farklı şekilde değerlendirilir, unutulmaz ve unutturulmaz" ifadelerini kullandı.