Hakan Şükür fikir belirtmek istemedi

Meclis kulisinde gazetecilerle sohbet eden Şükür, yasayla ilgili görüşlerinin sorulması üzerine, ''Fikrime ket vurmak durumundayım. Ben her şeyden önce tarafım. İçeride arkadaşlarım var, aynı odayı paylaştığım...Taraf olduğum için bir şey söylemem çok uygun düşmez'' karşılığını verdi.

Şike konusunda Avrupa'daki standartların ne olduğu sorusuna karşılık Şükür, şöyle konuştu:
''Bu haliyle onu getirmeye çalışıyorlar. Bir gerçek de var ki şu anda bu yasanın mağdurları, yasa yapılırken okey vermiş insanlar. Bu ikilem içinde, spordan gelen biri olarak bir şey söylemek çok zor. Ben de o dönem Komisyona geldim. Yaptı diye söylemiyorum, yapmadıklarına inanıyorum, aksi ispatlanıncaya kadar herkes suçsuzdur. Ama o zaman herkes '30 yıl, 20 yıl olsun hiç farketmez' diye konuşuyordu, o tarafı hiç konuşulmuyordu. Şimdi konuşuyoruz. Bence cezanın süresi önemli değil, bir saat bile olsa eğer o iş yapılmış ise o benim için büyük cezadır. Hassas dengeler gözetilecektir, kamu vicdanına uygun hareket edilecektir.
Ben yasadaki sürelerle ilgili bir şey söylemedim. O gün kimse süreye bakmıyordu. Çünkü, kimse yapılmayacağını düşünerek konuşuyordu. Futbolculukta bir tabir vardır; öyle bir an oldu mu herkes delikanlıdır. Ama ihtiraslar, hırslar farklı şeyleri beraberinde getirebilir. Bu konuda biraz ortada kalmak lazım. Yüce Meclis burası. İnşallah herkesin memnun olacağı bir yasa ve sonra da yeni anayasa ile milletimizi memnun edecek güzel şeylere imza atarız. 24. Dönem çok önemli bir dönem. Çok şeyi içinde barındıran... Ben de içinde olduğum için heyecanlıyım, gururluyum.''

Şükür, ''Partide farklı sesler konusunda ne düşünüyorsunuz?'' sorusuna, ''Parti içinde fikirlerini farklı şekilde söyleyenler olabilir, ben onlara 'haklısınız' veya 'haklı değilsiniz' diyemem. Herkes bir başka şeyle kıyaslayarak düşünebilir. Ama onunla ilgili sorun olup olmadığı konusunda fikrim yok'' karşılığını verdi.

Taraf olduğu için bir şey söylemekte zorlandığını, söylediği takdirde insanların bunu farklı anlayabileceklerini belirten Şükür, ''Düzenlemeye destekliyorsunuz anlamına mı geliyor?'' sorusuna, ''Fikir vermek istemiyorum, 'destekliyorum' ya da 'desteklemiyorum' demiyorum. Dışarda farklı görüşler alıyorum, nereye gittiysem bu yasanın geçmemesini isteyen geniş kesimlerle karşılaşıyorum. İnsanlar farklı düşünebilir. Bu tartışmayı doğal karşılıyorum. Aklıselimle en doğrusu bulunacaktır'' diye konuştu.

''Tarihe not düşüyorum''

AKP Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar, yasayla ilgili tavrı nedeniyle partiden herhangi bir yöneticinin kendisini arayıp aramadığı sorusuna, kimsenin kendisini aramadığını belirterek, ''Cumhurbaşkanına mektup yazdığım zamanlarda Gençlik ve Spor Bakanımız aradı, niye böyle bir düzenlemeye ihtiyaç olduğunu, ben de niye karşı olduğumu anlattım'' dedi.

Yasanın görüşüleceği Adalet Komisyonuna gidip gitmeyeceği sorusuna Tayyar, ''Komisyona gelmem, 'Genel Kurula niye gelip ret oyu vermiyor' diye soruyorlar. Bu şık olmaz. Benim gelip burada (Genel Kurul) kendi partimle çatışıyormuşum gibi... Benim ret oyu vererek değiştireceğim bir şey yok. Ben sadece kamuoyunu bilgilendirme görevi yapıyorum. Tarihe not düşüyorum. İnşallah haksız çıkarım. Haksız çıkmayı çok istiyorum. O zaman da kamuoyundan özür dilerim. Bu kanunun aynen geçmesi halinde bu ülkenin göreceği çok zarar var. İnşallah yanılıyorumdur. Ama öyle olmayacak gibi görünüyor'' yanıtını verdi.

Teklifin görüşmelerinde de oylamaya katılmadığını, yasanın Pazar günü yapılacak görüşmelerine de katılmayacağını belirten Tayyar, ''Başbakan aradı mı?'' sorusuna, ''Hayır. Partiden kimse aramadı, beni kendi halime bıraktılar'' dedi.

Tayyar, ''Parti disiplinine aykırı hareket ettiğinizi söyleyenler var'' sözlerine, ''AK Parti başından beri çok sesliliği savunan bir parti. Ayrıca benim açıklamalarımda parti disiplinine aykırı bir şey yok ki. Grup kararı yok ki'' karşılığını verdi.

Bir gazetecinin ''Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, 'Teklifteki imza aslında Başbakan'ın imzasıdır' diyor'' demesi üzerine Tayyar, ''Keşke o zamanlar söyleselerdi bunu. Biz de bu imzanın kime ait olmuş olduğunu bilirdik. Başbakan Yardımcısı, Enerji Bakanı konuştu, Devlet Bakanı konuştu. Bugüne kadar o imzanın kime ait olduğunu niye söylemediler?'' diye konuştu.

''Cumhurbaşkanı seçimiyle alakalı olduğu söyleniyor'' ifadesi üzerine de Tayyar, ''Hiçbir alakası yok. Şu ana kadar konuşan hiç kimseyle temasım olmadı. Sayın Arınç, Enerji Bakanı ya da diğerleriyle. Tümüyle vicdani rahatsızlık bu. Yok Köşk hesabı, yok cemaat mesafeli... Bunların hepsi hikaye. AK Parti'de tek bir realite var, o da Recep Tayyip Erdoğan. Ötesinde ne hizip, ne klip olur, ne başka şey olur, hiçbir şey olmaz. Bu yasayla ilgili kişisel vicdani rahatsızlık, yoksa burada bir otorite sorgulaması yok. Kimse buna cesaret de edemez. Kaldı ki Tayyip Bey'e karşı parti içinde böyle bir şey asla olmaz. Kişisel olarak benim hiç olmaz. Ben Tayyip Bey'i Allah için seviyorum, başkaları koltuk için seviyordur, onu bilemem'' dedi.