Hacıosmanoğlu'na büyük tepki

Eski Trabzonspor Kulübü Başkanı Sadri Şener hakkında "güveni kötüye kullanma" ve "özel belgede sahtecilik" suçlarından iddianame hazırlanmasının yankıları sürüyor.

cumhuriyet.com.tr

Şener ile görev yapan aralarında eski kulüp başkanı Nevzat Şakar, eski kulüp genel sekreteri Hasan Yener, bordo-mavililerinin pilot takımı Eski 1461 Trabzon'un Başkanı Suat Şen'in de bulunduğu 18 yönetici, Trabzon Gazeteciler Cemiyetinde basın toplantısı düzenleyerek, eski başkanlarına destek verirken, İbrahim Hacıosmanoğlu başkanlığındaki mevcut yönetimi eleştirdiler.

Yöneticiler adına basın açıklamasını okuyan eski kulüp genel sekreteri Hasan Yener, Sadri Şener'in İbrahim Hacıosmanoğlu başkanlığındaki yönetim kurulu tarafından haksız, mesnetsiz ve yersiz suçlamalarla itibarsızlaştırılmaya çalışıldığını savunarak, "Trabzonspor Kulübü'nde en uzun süre yöneticilik yapan isimlerin başında gelen, geçmişten bu yana yaptığı fedakarlıklarla bilinen böyle bir şahsiyeti, değersiz gösterme gayreti, İbrahim Hacıosmanoğlu ve arkadaşlarının ne haddi ne de görevidir" dedi.

Sadri Şener'in kulüpte son derece önemli icraatlara damgasını vurduğunu, kulübe Hüseyin Avni Aker Stadı tesislerin yenilenmesi, 1461 Trabzon kulübünün kurulması, A takımın oyuncularının değerinin arttırılması, borsada şirketlerin birleştirilmesi, HES projesi gibi birçok fayda sağlandığını dile getiren Yener, şöyle devam etti:

"Sportif açıdan değerlendirildiğinde ise Sadri Şener yönetimleri, Ziraat Türkiye Kupası, Süper Kupa, 2010-2011 sezonu lig şampiyonluğunu tertemiz 82 puanla kazandırmış, UEFA Avrupa Ligi'ne katılınmasını sağlamış, Trabzonspor tarihinde ilk kez Şampiyonlar Ligi'nde başarıyla mücadele etmiştir. 1461 Trabzon takımının yaşadığı şampiyonluklar takımın marka değerini arttırmış, Trabzonspor sevgisini ülke genelinde doruğa çıkarmıştır."

Hacıosmanoğlu yönetiminin hiçbir vaadini yerine getirmediğini ileri süren Yener, şunları savundu:

"Tolunay Kafkas sorgusuz sualsiz gönderilmiş, Fatih Tekke ve Hüseyin Çimşir ismi açıklanmış olmasına rağmen göreve tam anlamıyla başlayamamış, Ömer Eyüboğlu Altyapı Koordinatörlüğü'nde bir gün duramamış, Sportif Direktörlüğe Ünal Karaman getirilerek sonra ayrılmış, Alper Boğuşlu istifa etmiş, Mustafa Akçay da benzer şekilde kulüple bağlarını kopartmıştır. Halen görevde olup olmadığı netlik kazanmayan Hami Mandıralı'ya zoraki sorumluluk verilmiş, bu ismin elde ettiği başarıya rağmen türlü senaryolarla takımdan ayrılmasına özel gayret sarf edilmiştir. Bu süreçte, Özkan Sümer gibi kulübün bir değeri değersiz gibi gösterilerek görevden uzaklaştırılmıştır."

-Şike sürecine desteği

Yener, Şike sürecinde Hacıosmanoğlu'nun desteği konusuna değinerek, "Trabzonspor'un verdiği mücadele ortadayken, İbrahim Hacıosmanoğlu bu mücadelenin neresinde olmuştur? Kulüp için neler yapmıştır? İstanbul'da 2011 Temmuz ayında şike sürecinde başta Başkanımız Sayın Sadri Şener olmak üzere, Nevzat Şakar, Hasan Yener, Temel Kazancıoğlu ve Recep Denizeri polis gözetiminde ifade verip, kulübümüzü bu süreçte aklarken, tekerlekli sandalyesiyle eski asbaşkanlardan Kenan İskender oradayken, İbrahim Hacıosmanoğlu ile bugünkü yöneticiler neredeydiler?'' diye konuştu.

-"En büyük felakettir"

Hacıosmanoğlu'nun Trabzonspor'un seçilmiş başkanı olduğunu söyleyen Yener, "Ama maalesef seçim öncesi söylemleriyle seçildikten sonraki eylemleri örtüşmemiş" dedi.

Hacıosmanoğlu'nun birlikte yola çıktığı ekip arkadaşlarını daha ikinci günden devre dışı bıraktığını öne süren Yener, "Yıllara dayanan dostlukları silip atan, verdiği sözleri unutan bir iradenin geldiği noktayı göstermesi açısından bu son hamle artık denizin bittiğini göstermektedir. Yargı kararını hiçe sayarak, Trabzonspor'un 2013 Aralık ayı sonrasındaki yönetim sürecini tartışmalı ve şaibeli bir konuma taşıyan İbrahim Hacıosmanoğlu, eğer söylediği gibi kulübü çok seviyorsa, bir an önce işgal ettiği koltuğu terk etmeli, görevi yeni seçilecek ehil kişilere devretmelidir" diye konuştu.

-"Trabzonspor Kulübü'nden ayrılmaları en iyi icraatlarıdır olacaktır"

Trabzonspor Kulübü Derneği'nin ekonomik yapısıyla, şeffaf, anlaşılabilir bir muhasebe sistemiyle yönetildiğini belirten Yener, şunları söyledi:

"Şike davası ve büyük bir hukuksal mücadelenin söz konusu olduğu ortamda göstermelik sözleşmelerin varlığından bahsetmek en basit tabiriyle cehalettir. Aksine, o dönemde yapılan uygulamalar, ekonomik sistemin gerektiği gibi yürütülmesi adına gerçekleştirilmiştir. Bahsedilen olayda daha önce söz konusu avukatlara imza karşılığı ödenen sözleşme bedelleri, maliye müfettişlerinin uyarısı sonucu düzeltilerek faturalandırılmış, iki defa ödeme yapılmaması için de fatura tutarları gönderilerek KDV'si düşüldükten sonra iadesi alınmıştır. Kulübe geçmiş dönemlerde 61 milyon lira hibe eden Sayın Sadri Şener'in bahsedilen rakamlara tenezzül edebileceğini konuşmak bile abesle iştigaldir."

Olayın yargıya intikal ettiğini dile getiren Yener, şunları kaydetti:

"Bütün gerçekler tüm çıplaklığıyla yargılama safhasında gözler önüne serilecektir fakat bahsedilen sorumluluktan daha vahim olanı şu anda kulübe bağış mı yoksa borç mu verildiği anlaşılamayan paraların Başkan hesabında alacak olarak durmasıdır. Kendini kulüpten daha güvenilir gösterme gayreti içerisinde olan İbrahim Hacıosmanoğlu için sorgulanması gereken, bu para trafiğinin perde arkasıdır. Mevcut başkanın geçmişindeki hangi özelliklerinin, bugün Trabzonspor'dan daha güvenilir olmasını sağladığını bu kulübe gönül veren milyonlar merak etmektedir. Başkanı ve tutarsız asbaşkanını, yönetimini kınıyor, bir an önce Trabzonspor Kulübü'nden ayrılarak en iyi icraatlarını yapmalarını bekliyoruz."

Yener, ayrıca başkan İbrahim Hacıosmanoğlu'ndan kulübe gelirken bildirdiği ve şu anda olan malvarlığını açıklamasını istediklerini de sözlerine ekledi.

Kulüp asbaşkanı Nevzat Şakar da "Yapılan olay tamamen şikecilerin değirmenine su taşımaktır. Biz kupa mücadelesi verirken 82 puan topladık. Bu arkadaşlarımız o dönem neredeydi. Biz nezaretlerde ifade verirken bu arkadaşların birini görmedim. Bunlar neredeydi ne zaman Trabzonsporlu oldular. Aylarca mahkemelere gittik geldik ve şehirden çok destek görmedik. Aylarca bizi bu işlere niye bulaştırdılar diye ağladık. Allah'a şükür bu süreçten alnımızın akıyla çıktık" ifadelerini kullandı.