Hacı robottan dua ile büyüyen çiçeğe TÜBİTAK

Türkiye'de bilimsel araştırma alanındaki en önemli kurum olan TÜBİTAK'ta son yıllarda yapılan çalışmalar, “bilim bunun neresinde” diye sordurtuyor.

cumhuriyet.com.tr

Türkiye'nin bilim alanındaki en önemli kurumu olan TÜBİTAK, son yıllarda desteklediği projeler ile soru işaretleri yarattı. İktidarın siyasi ağırlığının hissedildiği kurumlardan biri olan Tübitak'ta yakın dönemde yapılan çalışmalar ve bu çalışmaların bilim dünyasında tartışma konusu olan geçerliliğini Eğitimci-Yazar Şahin Aybek değerlendirdi;

Dünyayı isteyen bilime ahireti isteyen bilime, hem dünyayı hem ahireti isteyen yine bilime sarılsın; ilimle geçen bir gece ibadetle geçen bin geceden hayırlıdır, diyen bir kültürden geliyoruz. Biruni, matematiksel coğrafyayı bağımsız bir disiplin haline getiren ilk bilgindir. Işığın hızının sonlu olduğu fikri ilk kez İbni Heysem tarafından ortaya konmuştur. İbni Sina, Razi’den sonra klasik tıp anlayışını yıkan ikinci büyük İslam bilginidir. Sühreverdi, Aristocu evren modelini alaşağı ederek, ayaltı ve ayüstü evren ayrımını kaldırıp, her iki alemin de aynı fizik kurallarına göre yönetildiğini iddia etmiştir. Biz buralardan beslenen bir kültürüz.Ama pratikte bu kültüre uygun yaşamayı pek beceremiyoruz.

Ülkemizin bilim kurumlarının ve eğitimcilerinin çocuklarımızı daha fazla bilime ve bilimsel çalışmaya yönlendirmesi gerekirken komik şeyler yaşıyoruz. Geçen sene çocuklarımız bilim diye garip garip projeler geliştirmişlerdi. Ama yaşamımızın her alanında olduğu gibi bilim alanında da ilginç bir siyasallaşma ve dinselleşme yaşıyoruz. İnsanlar tabi ki de dini inançları doğrultusunda yaşayabilmelidir. Fakat bilim ve din ilişkisini dengeleyemezsek böyle farklı örnekler çıkıyor, bilim diye. Oysaki bilimdeki ilerlemeler ve ülkelerin gelişmesi doğru orantılıdır. İleri düzey toplumlarda sosyal ekonomik siyasi, askeri  bağlamda bütün güç faktörleri hep bilimle, bilimin doğal sonucu teknolojiyle içiçedir.

Bu Ülke Eğitim ve Çocuklar Hepimizin. Türkiye Hepimizin Eğitim Hepimizin. Ne Oluyor Bize?

TÜBİTAK doğrudan yapmasa da TÜBİTAK’ın verdiği proje destekleriyle geçen sene öğrencilerimiz ilginç projelere imza attılar. Tabi ki olumlu işler de yapılıyor ve oluyor bu ülkede. Ama öyle genel bir iklim var ki yaşamın her alanını etkiliyor. Önceden büyüyünce ne olacaksın sorusuna, bilim insanı yanıtını verebilen çocuklarımız travmatik bir şekilde büyüyünce “cumhurbaşkanı olup, idamı geri getireceğim” diyor. Bu ülke eğitim ve çocuklar hepimizin. Türkiye Hepimizin Eğitim Hepimizin. Ne oluyor bize? Bu kadar şiddet, ötekileştirme çocuklarımızın hayallerini ölümün ve öldürmenin süslemesi. Bu konuda özellikle bilim kurullarının da üzerine düşeni yapması gerekiyor.
Hacı Robottan Dua İle Büyüyen Çiçeğe, Papaz Eriğini İmam Eriğine Çeviren Makineden İdam İsteyen

Öğrenciye Bilimden İdama TÜBİTAK Ne İş Yapar?

TÜBİTAK destekli olarak öğrencilerimiz okullarda neler mi yaptı? Örneğin ihram giyip tavaf eden “Hacı Robot” TÜBİTAK 4006 Bilim Fuarları kapsamında geliştirildi. “Tatlı Kelam” adlı projede dua edilerek yetiştirilen fasulye diğerlerine göre 3 katı daha hızlı büyüdü. Sadaka Taşı, Tillo Evliyalarının Kerametleri vb.de diğer bazı bilimsel projelerdi. Hele hele bir proje vardı ki akıllara zarardı. Papaz eriğini imam eriğine çevirme projesi. İslam dini aklı ve düşünmeyi ön plana alan bir dindir. Bu tip çalışmalar emin olun en az bilim kadar dine de zarar veriyor. En son haber de Antalya’dan geldi. Projesi TÜBİTAK Tarafından Reddedilen Antalyalı Öğrenciler Dünya Birincisi Oldu. Atık yengeç ve karides kabuklarından iyileştirmeyi hızlandıran bir nanolif yapmayı ön gören iki öğrencinin TÜBİTAK tarafından reddedilen projesi ABD’de 54 ülke, 2450 proje arasında dünya 1.oldu.
Dünyada Her Şey İçin, Medeniyet İçin, Hayat İçin, Başarı İçin En Gerçek Yol Gösterici İlimdir, Fendir!
İnsanlar kendi ameliyatları için şucu bucu doktor aramak yerine en iyi UZMAN doktoru ararlar. Ama hayvanat bahçesi müdürünü gözleri kapalı TÜBİTAK’a müdür yapabiliyorlar. Liyakate dayalı olmayan bu tehlike maalesef yaşamımızın her alanında artık. Örneğin biyoloji biliminde binlerce kuram yoktur. Temel ana kuramlar vardır. Bunların en önemlilerinden biri olan evrim kuramı öğretim programlarından çıkarılırken TÜBİTAK’tan hiçbir ses çıkmadı. Daha önceden de  UNESCO Darwin yılı ile ilgili olarak hazırlanan TÜBİTAK Bilim ve Teknik dergisi Mart sayısının kurum üst yönetimi tarafından sansür edilmişti. TÜBİTAK’ın evrimsiz nasıl bilim yapacağını çok merak ediyorum. Evrime katılmayabilirsiniz ama öğretim programlarında yer vermek zorundasınız. Bu rakamsız matematik problemi çözmeye çalışmak gibi bir şey. Evrimi öğrenmeden tıp fakültesine giden öğrencilerden nasıl doktor yetişecek? Siz dünya dönmüyor deseniz de dünya dönüyor bilimsel bir gerçeklik olarak.

TÜBİTAK Nedir? Ne İşe Yarar?

İşin bilimsel ve prosedürel yanı bir yana dünyada 1.olan çocuklarımızdan anlıyoruz ki bu ülkede bilim üretebilecek genç insan potansiyeli var. O zaman eğitimciler özel kurumların deneme sınavlarını devlet okullarında yaptırmakla uğraşacaklarına TÜBİTAK’la beraber hep birlikte öğrencilerimizi bilime yönlendirmelidir, teşvik etmelidir.

Öncelikle TÜBİTAK nedir, nasıl bir tarihe sahiptir onları ele alalım. TÜBİTAK 1964 yılındaki 278 sayılı kanunla Erdal İnönü, Cahit Arf, Feza Gürsey gibi önemli bilim insanları tarafından kurulmuştur. Dünyada tüm kurumlar incelendikten sonra Türkiye’ye özgü mali ve idari özerk bir bilim kurumu olarak planlanmıştır. Tüm gelişmiş ülkelerde bilimsel ve teknolojik gelişme, bir devlet politikası olarak önem taşımaktadır, ilkesinden hareketle kurulmuştur. Bilim kurumları siyasal etki ve karışmalardan uzak olduğu müddetçe görevini başarıyla yapar. TÜBİTAK  ülkemizdeki yakın geçmişte bilim ve teknolojide gerçekleştirilen  ilerlemelerin pek çoğunun planlayıcısı ve hareket ettiricisidir.Aletlerin En Hayırlısı Kalemdir, Bir Şişe Mürekkep Bir Külçe Altından Hayırlıdır.

Ülkemizde ve başka ülkelerdeki üniversitelerde en ileri düzeyde araştırma ve öğretim yapan  bilim insanlarının   pek  çoğu  yetişmeleri sırasında TÜBİTAK’tan burs almışlardır. TÜBİTAK’ın popüler bilim kitapları ve popüler bilim dergisi yıllardır en çok satan yayınlar arasındaki yerlerini korumaktadır. Türkiye’de yazılan araştırma makalelerinin dünya sıralamasındaki yerinin yıllar içinde yükselmesinde üniversitelerle birlikte TÜBİTAK’ın önemli payı vardır. TÜBİTAK’ın ülkemiz kalkınması ve bilim üretimimiz adına yapmış olduğu bunlar gibi pek çok şey vardır. Bu nedenlerle bizim gibi aletlerin en hayırlısı kalemdir, bir şişe mürekkep bir külçe altından hayırlıdır, diyen bir kültürün TÜBİTAK’ın özerkliğinden, başkan ve üye seçimine pek çok konuyu ivedilikle ele alması gerekmektedir. Milli Eğitim Bakanlığımızın da bilimin yaygınlaşması ve bilimsel düşüncenin ilerlemesi ve yeni dünya birincilerimizin çıkması adına gerekli katkıları vermesi gerekmektedir. Kurumları siyasileştirmenin ve bilimden uzaklaştırmanın tarih boyunca yansıması çatışmalar, gerileme ve savaş olmuştur. TÜBİTAK ve MEB, yeni AZİZ SANCARLAR çıkarabilmemiz adına bilimi özellikle gençlere sevdirmek; bilimin temel kavramlarını, başvurduğu yöntemleri ve bulgularını her yaştan gence öğretmek, onların bilimle, bilimsel düşünceyle tanışıklıklarını sağlamak için her türlü çalışmayı yapmalıdır.

Eğitimci Yazar
Şahin Aybek