Gürsel Tekin'den Şişli açıklaması: İhraç da gündemde

CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin, partideki Şişli krizi hakkında konuştu. Tekin, ihraç dahil pek çok konunun MYK'de tartışılacağını söyledi.

cumhuriyet.com.tr

Şişli'de yaşanan, önce Ankara daha sonra ise adliye koridorlarına taşınan Sarıgül-İnönü  tartışmasına CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin de katıldı. Habertürk'ten Balçiçek İlter'e konuştan Tekin, 'İhraçı mı gündeme?' sorusuna "MYK’da bütün bunlar konuşulacak emin olun. Konu partime zarar veriyor çünkü" diye cevap verdi. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu Sarıgül konusunda defalarca uyardığını dile getiren Tekin şunları söyledi:

GENEL BAŞKANIMIZI ÇOK UYARDIM

Sarıgül konusunda çok uyardım Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'nu. Öncelikle şunu söyleyeyim. Benim Sarıgül ile hiçbir kişisel husumetim yok. Sadece annemin cenazesinde “Merhaba” laştık, onun dışında görüşmüşlüğüm dahi yok. Ne dostluk var ortada ne de başka bir şey. Siyasal mücadelemiz de yok geçmişten kalan. Ama maalesef ben hem genel merkezi hem de partilileri uyardım. O siyaset tarzı bize olmaz. Ve ilk kez genel başkanımın izni olmadan aday adaylığımı açıkladım. Sırf Sarıgül’ün adaylığını engellemek için kendimi ortaya koydum.

BASKILAR KILIÇDAROĞLU'NU ETKİLEDİ

Güzel bir söz vardır. “Bütün ortaklıklar bozulur, suç ortaklığını bozmak çok zordur. Medya ve iş dünyası da dahil oldu sürece. Suç ortaklığı bu işte. Dün de böyleydi, bugün de, yarın da öyle olacak. Baskı, korku bugün var ama dün de vardı. Kılıçdaroğlu’na baskı uygulandı. Aynı gün müthiş bir kampanya vardı. Medyada da “Sarıgül son çare’’ durumu.. “Aman bu Sarıgül olmaz’’ diyecek siyasetçi bulmak çok zor oldu. “Çare Sarıgül” deyince... Başkan ne yapsın? Bu kadar baskıya... Ben derdimi bir türlü anlatamadım, “Kazanamaz” dedim, sesimi duyuramadım. Herkes benim gibi bakmıyor ki, meseleyi bilmek zorunda değil ki... Herkes etkilendi o abartılı rüzgârdan. Yandaş gazeteler dahil olmak üzere herkes ancak onunla kazanılacağını haber yaptı. Kazanılacak bir seçimi riske atmamak için genel merkez bu kararı verdi.

SEÇİMİN SONUCU BENİ ŞAŞIRTMADI

Seçimin sonucuna ben şaşırmadım. Ben daha önce müthiş bir kampanya yürüttüm. Biliyordum olacakları. Bunu söylemek istemiyorum ama 2014 yılında eğer beni aday yapsalardı sadece kazanmakla kalmazdım, AKP’ye fark atardım. O kadar emindim. 2009’un ötesinde bir kampanya olurdu ve şuna emin olun sırtında 17-25 Aralık küfesi olan bir siyasi parti sokağa çıkamazdı. Olmadı, ikna edemedim.

ŞİŞLİ KRİZİ

Seçilmiş bir belediye başkanı “Canım tehlikede’’ diyor Yargıya gitmiş, ben ne diyeyim şimdi. Bizim dışımızda gelişen bir şey zaten. İnönü ile Sarıgül yeni tanışmıyorlar ki... Dün tanışmadılar. Uzun süredir beraber çalışıyorlar. İnönü, Sarıgül’ün belediye meclis üyesi. Bizim vesilemizle tanışmış değiller ki... Yaşananlar partiye zarar veriyor. Bu konuda genel başkan iki ismi de uyardı birkaç kez. Belli ki bu uyarılar çok ciddiye alınmadı. Çünkü bu partinin kurumsal kimliğinden çok iki aile arasındaki ailevi sorunlar bunlar. Ama bu tartışmanın partinin kurumsal kimliğine zarar vermesine tahammül edemeyiz. Şu anda sorun ortada, düzelmiş değil. Eğer düzelmezse CHP bu konuda tavır alır.

'Yani? İhraç mı?'

MYK’da bütün bunlar konuşulacak emin olun. Konu partime zarar veriyor çünkü. Yaşananlara şaşırdım, çünkü İnönü ile Sarıgül’ün çok iyi ilişkileri vardı. İnönü’yü aday olarak öneren isim de Sarıgül. Ne oldu da bozuldu acaba?

CHP DİZAYN EDİLDİ

Baykal’ın kasetle gidişi Kılıçdaroğlu’nun gelişi bir dizayndı. Baykal’a “Gitmeyin, bırakmayın” dedim. Ama Baykal o kirli kampanyanın partiye daha çok zarar vereceği konusunda ısrarlıydı. İstifa etmek zorunda kaldı. Ama dizayn zordur CHP’de, çünkü derin CHP diye bir şey var. Ben derin CHP’nin adamıyım.