Günay'dan Ortadoğu yorumu

Kuşadası Kongre Merkezi'nde (KOMER) incelemelerde bulunan Günay, merkezin 29 Ekim'de açılışa hazır hale getirilmesi için ilgililere talimat verdi. Daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Günay, Türkiye'nin ve bölgenin en büyük kongre merkezi olarak adlandırılan Kuşadası Kongre Merkezi'nin teknik özelliklerine dikkati çekti.

Bölgenin kongre turizm potansiyelini etkileyecek ciddi bir yatırım olarak nitelendirdiği KOMER'in aralarında Aydın Özel İdaresi, Bakanlık ve Kuşadası Belediyesinin bulunduğu ortakların biraz daha katkı yapması gerektiğini kaydeden Günay, şunları ifade etti:
''Bu yaz herkes biraz elini cebine atacak, eş zamanlı olarak KOMER'i bitirmeye çalışacağız. Sayın Başbakanımızın da yakından takip ettiği projedir bu; biraz gecikmesinden yakınıyor. 29 Ekim 2011'de Ege Bölgesinde böyle büyük kongre ve kültür merkezini açtığımız takdirde büyük bir sevinç vesilesi olacak. Tabi kongre turizmi, Türk turizminin içinde önemli bir yer tutuyor. Kongre turizmi için gelenler varlıklı ve kanaat önderleri dediğimiz kültürlü kesim. Bu nedenle kongre turizmi için gelenler son derece önemli. Kongre yapımız İstanbul'da iyice güçlendi, Anadolu'ya yaymak istiyoruz.
Buraya yaptığımız kongre merkezi Avrupa'nın en büyük kongre merkezi. Bölgeye çok büyük katkısı olacağına inanıyorum. Kuşadası'ndaki kentsel dönüşüm çalışmaları, nitelikli yatak sayısının çoğalması sadece Kuşadası için İzmir'den Ayvalığa uzanıncaya kadarki bölgede yüksek kültür düzeyli turistin gelmesini sağlayacak.''
 

İkincil konutların turizme kazandırılması

Kongre merkezinin yanında beş yıldızlı otel yapımı planlanan 200 dönümlük araziye bir yatırımcı arandığını vurgulayan Günay, kendisiyle birlikte ziyaretlerde bulunan Martı oteller zinciri sahiplerinden Oya Narin'i çağırarak ''Bu araziyi size verelim bir tesis yapın, gelin el sıkışalım'' diyerek söz almaya çalıştı.

Günay, yazlıkların turizme kazandırılması yönünde bakanlığın bir çalışması olup olmadığı yönündeki bir soruya şöyle yanıtladı:
''Geçen yıl ikincil konutların turizme kazandırılması konusunda Dedeman Otellerinin yaptığı bir çalışma vardı. O raporlar da bizim elimizde ve bu konuda da çalışma yapıyoruz. Türkiye'de bu bilinç çok gelişmiş bir durumda değil. Türkiye'de bir dönem turizm, ikinci konut sahibi olmak gibi algılanıyordu. Şimdi ikinci konut sahibinin turizme bir engel oluşturduğunu acı bir deney olduğunu hep birlikte yaşamaya başladık. Bunu söyleyen herkesin, ben dahil ikinci bir konutu var ne yazık ki.
Türkiye'de turizm tesislerinden yararlanmak her yıl başka bir bölgede tatil yapmak hem çok ekonomik hem çok doğru bir proje. Sadece ege bölgesi ve Mersin'deki ikincil konutlar için değil, bütünü için çalışmalarımız devam ediyor fakat şu an için tatmin edici bir sonuç alınmış değil. Bölgede yeni nitelikli yatak kapasitesi oluşturma yönünde Pamucak bölgesinde planlamalarımız var. Kongre merkezi ile de eş zamanlı olarak planladığımız otel arazimiz vardı, şu anda orayı da yeniden değerlendirmeye hazır vaziyetteyiz.''

Türkiye'nin dünyada önemli turizm merkezlerinden birisi haline geldiğini, 2009 yılında dünyada ekonomik kriz varken, dünyada gelen ziyaretçi sayısı azalmayan üç ülkeden birisi olduğunu ve 2010 yılında yine artış yaşandığına işaret eden Bakan Günay, ''Bu yıl daha yüksek bir sonuca ulaşacağımızı tahmin ediyorum. Mesela 2011 yılı ocak ayı ülke geneli ortalaması yüzde 20 oranında artış olduğunu gösteriyor. İstanbul'da bu artış yüzde 27 civarında. Türkiye son birkaç yıldır sadece deniz kıyıları ile değil, doğasını kültürünü, gastronomisini, golf, termal, spor, kongre imkanlarını turizm içine soktu. Termal turizmi, turizm planlamasının içine soktuk. Bu yönde ciddi çalışmalarımız var. Çeşitli bölgelerde yeni destinasyonlar yaratmaya çalışıyoruz. Bunların bereketini topluyoruz'' diye konuştu.
 

İç karışıklıklar

Libya, Mısır, Tunus ve diğer ülkelerdeki iç karışıklıkların Türkiye'ye olumlu bir etki yapıp yapmayacağı yönündeki bir soruya cevap veren Günay, şunları kaydetti:
''Kuzey Afrika'daki olayların Türkiye'deki yansımaları mutlaka olur, şu anda olmuş gibi de görünüyor ama biz umudumuzu tamamen buna bağlamıyoruz. Bir an öncede Tunus, Mısır, Libya'nın esenliğe, huzura ve iç güvenliğe kavuşmasını umuyoruz. Çünkü turizm barış içinde gelişen bir sektördür. Barışın hem bölgeye hem de dünyaya olumlu etkileri olur. Şu anda bir kıyaslama için yapmak istiyorum. Mısır Kuzey Afrika'nın en önde gelen turizm ülkesi. Mısır'a bir yılda gelen turist sayısı 10 milyon civarında. Bizde sadece 2010 yılında sadece Antalya'ya o kadar turist geldi. Biz artık başka ülkelerin iç sarsıntılarından değil, tamamen kendi ülkemizin marka değerini yükseltmekten, yolumuzun ileriye gideceğini düşünüyoruz. İyi bir yıldayız iyi bir başlangıç yaptık. Şu anda dünyanın ilk 10'un içindeyiz, inşallah ilk beşin içine gireceğiz. Bunu sürekli kılmaya çalışacağız.''