'Gulyabani' ilçeyi karıştırdı, 'gördüm' diyen bile var
Köydeki bazı vatandaşların iddiasına göre, gulyabaniye benzeyen, geceleri ortaya çıkan; uzun boylu, beyaz kıyafetli, beyaz sakallı bir kişi; evlerin kapılarını zorluyor, pencerelerini taşlıyor, bahçelerinde dolaşıyor. Esrarengiz kişiye “Beyaz Adam” lakabı takan köylüler gece nöbet tutuyor.
cumhuriyet.com.tr
HabertürK'ten Serkan Akkoç'un haberine göre, Ramazan ayının bir hafta öncesinde geceleri ortaya çıkan; beyaz sakallı, beyaz kıyafetli ve uzun boylu bir adam kapıları zorlamaya, pencereleri taşlamaya, evlerin bahçesinde gezinmeye başladı. Özellikle köyün üst bölgesindeki evlerin etrafında sıklıkla görüldüğü iddia edilen kişi, köylülerin tüm yakalama girişimlerini zifiri karanlıkta izini kaybettirerek boşa çıkardı.
Esrarengiz kişiyi görenler her geçen gün artınca köyün gençleri, “Beyaz Adam” diye bahsettikleri kişiyi yakalamak için geceleri av tüfekleriyle nöbet tutmaya, pusuya yatmaya başladı. Ancak gençlerin silahla ateş ederek kovaladıklarını, bir tarlada sıkıştırdıklarını iddia ettikleri şahıs her seferinde ortadan kaybolmayı başardı. Tüm girişimlerin boşa çıkması üzerine endişeleri artan köylüler, durumu Akyazı Kaymakamlığı’na ve jandarmaya bildirdi.
Akyazı Kaymakamı’nın talimatı doğrultusunda bölgede geniş çaplı arama çalışması yürüten, geceleri devriye görevi yapan jandarma ekipleri de bahsedilen şahsın izine ulaşamadı. Köyde, “Beyaz Adam”ı gördüğünü iddia edenler dışında olaya inanmayanlar olsa da herkesin huzuru kaçmış durumda.
Evde eşlerini, çocuklarını bırakıp; tarlalara, fındık bahçelerine giden erkekler tedirginliklerini dile getiriyor. Esrarengiz kişinin kim olduğu aydınlığa kavuşmadıkça da bu tedirginlik yok olacakmış gibi görünmüyor. Görüldüğü iddia edilen şahısla ilgili; Suriyeli mültecilerden olabileceğinden, ermiş olma ihtimaline kadar birçok yorum yapılıyor.
JANDARMA ‘GÖNÜL MESELESİ’ DEDİ AMA...
Jandarma yetkilileri ise konuyu başta gönül meselesi olarak değerlendirdiklerini, kız arkadaşıyla görüşmek isteyen bir genç olabileceğini ancak sonrasında başka evlerin civarında da görüldüğünün iddia edilmesi üzerine bu düşünceden vazgeçtiklerini belirtiyor. İşte biz de sizin için Habertürk olarak gulyabani korkusunu yerinde inceledik. Yeniköy’ün huzurunu kaçıran, geceleri uyku uyutmayan “Beyaz Adam”la ilgili köylüler çok dertli.
"Kapıyı zorladı"
Yaşar Balcı (42, esrarengiz kişiyi ilk görenlerden): Kapıyı zorladı, karnı aç olabilir diye yemek bıraktık
Evde ailecek sahur yaptık. Sonrasında yattık. Annem bulaşıkları yıkadıktan sonra dış kapı bir anda kırılacak gibi vurulmaya başlamış. Biz de gürültüye uyandık. Pencereden baktım, evin önündeki fındık harmanında dolaşan bir adam vardı. Dışarı çıkmak isterken mısır tarlasına dalarak karanlıkta kayboldu. İşin garibi, ertesi gün tarlaya baktığımızda o koşturmacaya rağmen tarlada bir mısır başağı bile kırılmamıştı. Karnı aç olabilir diye evin önüne yemekler bıraktık onları da alan olmadı. Köyde huzur kalmadı
Oktay Bektaş (18, gece nöbeti tutanlardan): 20 kişi sıkıştırdık yer yarıldı içine girdi
Bayrama 2 gün kala köyün etrafında gruplar halinde pusuya yatıp beklemeye başladık. 23.00 sıralarıydı. Adam, Arka Mahalle’de ortaya çıktı. “Dur” diye seslendik, kaçmaya başladı. 15-20 kişi mısır tarlasının içinde sıkıştırdık. Ama adamı bulamadık. Sanki yer yarıldı içine girdi.
Sebahattin Kaplan: Manevi bir varlık
Ben başta inanmadım. “Kız meselesi olabilir” dedim. Ama sonra başka başka insanlar da görünce inanıyorum. Bir şey var ama ne olduğu belli değil. Silahla kovalanan biri bir daha bu köye gelir mi? Kapımızı bile kilitlemeyiz. Ben manevi bir varlık olduğunu düşünüyorum. Ama in midir, cin midir, ermiş midir bilemiyoruz.
FİLMDEN TANIDIĞIMIZ GULYABANİ NEDİR?
“KARANLIK ve ıssız yerlerde, insanın gördüğünü sandığı hayalet” anlamına gelen gulyabani, aynı zamanda Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın boş inançlarla dalga geçtiği eğlenceli bir romanın da adı. Gulyabani romanı, yönetmen Ertem Eğilmez tarafından “Süt Kardeşler” filmiyle de 1976’da sinemaya uyarlandı.
Adile Naşit, Şener Şen, Ayşen Gruda ve Şener Şen’in oynadığı sinema filminde, kocaman başı, iri yarı boyu ve korkunç yürüyüşüyle canavarı andıran gulyabani kılığına giren kişi, konakta yaşayanları geceleri korkutuyordu. Ayrıca gulyabani, anlatılan masallarda da bir dudağı yerde bir dudağı gökte bir yaratık olarak tasvir edilir.