Gül'ün gezisi Alman basınında
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Almanya'nın yabancılar politikasına yönelik eleştirileri, Alman basınında "çok sert" bulundu.
cumhuriyet.com.trCumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Almanya ziyareti, Alman gazetelerinin ağırlıklı konulardan birini oluşturuyor. Alman yayın kuruluşu Deutsche Welle tarafından yansıtılan haber ve yorumlarda Gül'ün Almanya'nın yabancılar politikasına yönelik eleştirileri, Alman basınında "çok sert", "uygun olmayan" bulundu. "Böylesine güvensizlik verici ve alışılmışın aksine kulağa agresif gelen açıklamaların Ankara'ya uzun vadede yararı olmaz" yorumları yapılırken "Eğer Türk-Alman ilişkilerinin iyileşmesini görmek istiyorsa, o zaman gelecekte sözlerini özenle tartıp biçmeli" gibi ifadelere yer verildi.
Abdullah Gül'ün ziyareti bağlamında Türkiye-Almanya ilişkilerini mercek altına alan Neue Osnabrücker Zeitung, "Türkiye nereye gidiyor? Ağırlıklı olarak Batılı yanlarının ağır bastığı, AB'ye tam üyeliğe doğru mu? Yoksa ekonomik yükselişe geçen bir ülke olarak, devrimlerin yaşandığı Arap dünyasında bölgenin öncü ulusu olmaya doğru mu? Yoksa Ankara her ikisini birden mi istiyor? Batı ile Doğu arasında bir köprü olmayı mı" diye yazdı.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Almanya ziyaretinin belki de Başbakan Erdoğan'ın izlediği güçlü dış politikasının hedefleri hakkında bir fikir verebileceğini belirten gazete, şu yorumu yaptı:
"Kıbrıs ya da Ortadoğu sorunu konusunda Ankara sözlerinin dozunu giderek artırıyor. Erdoğan Kıbrıs Rum tarafının 2012 yılında AB Dönem Başkanlığı'nı üstlenmesi halinde, AB'yi boykot etmekle tehdit ediyor. İsrail'le olan gerginlik de giderek tırmanıyor. Tartışmalı ve hassas bir konu olan Filistin söz konusu olduğunda, savaş ilan edilmesinin başlangıcı sayılabilecek ifadeler çınlamaya başlıyor."
"Gül'ün açıklamaları çok sert"
Cumhurbaşkanı Gül'ün resmî ziyaretinin başlangıcında, Almanya'nın yabancılar politikasının hukuka aykırı olduğu yönünde yaptığı çıkışın, Türk-Alman ilişkileri konusunda bazı yanılgılara yol açabileceğini öne süren gazete, şu görüşleri de öne sürdü:
"Gül'ün açıklamaları gerçekten de çok sert ve tıpkı Erdoğan'ın daha önce Almanya'da yaptığı, 'asimilasyon insanlığa karşı işlenen bir suçtur' şeklindeki açıklaması gibi, pek de yerinde ve uygun bir açıklama değil. Böylesine güvensizlik verici ve alışılmışın aksine kulağa agresif gelen açıklamaların Ankara'ya uzun vadede yararı olmaz. Türk-Alman dostluğu her halükarda gerçek hayatta birçok noktada, politik düzeyde olduğundan daha gelişmiş görünüyor."
Die Tageszeitung ise Abdullah Gül'ün Almanya'ya yönelttiği eleştirinin "Türk hükümetinin şu sıralar dolup taştığı, kendinden emin tavrı ortaya çıkartığı"nı savundu. Gül'ün konuşmasının, Başbakan Erdoğan'ın üç yıl önce Köln'de yaptığı, buradaki göçmenlerin uyumu konusunda konuşurken, "asimilasyon insanlığa karşı işlenen bir suçtur" dediği "maksadını aşan konuşmayı" hatırlattığını öne süren gazete, şu savları da dile getirdi:
"Türkiye Başbakanı o dönem, Türklerden Alman vatandaşlığına geçmelerini ya da Almancayı öğrenmelerini istediği, çok mantıklı açıklamalar da yapmıştı. Ancak bu açıklamalar, Erdoğan'ın asimilasyonla ilgili yersiz cümlesi nedeniyle arada kaynayıp gitmişti. Türkiye Cumhurbaşkanı ahlâki üstünlük taslama tavrı takınmak gibi, kötü bir nasihat almış. Eğer Türk-Alman ilişkilerinin iyileşmesini görmek istiyorsa, o zaman gelecekte sözlerini özenle tartıp biçmeli."
Münih merkezli Süddeutsche Zeitung ise bugünkü sayısında, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün eski Özel Kalem Müdürü Hüseyin Avni Karslıoğlu'nun, Türkiye'nin Berlin Büyükelçiliği'ne atanmasını ele alıyor. Gazeteye göre Gül, Karslıoğlu'nu bu göreve getirerek, Türk-Alman ilişkilerine verdiği önemi göstermiş oldu:
"Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül bir karar vermek zorundaydı. Bir tarafta güçlü bir diplomatı Büyükelçi olarak Berlin'e göndermek, diğer yanda ise yakın danışmanı Hüseyin Avni Karslıoğlu'nu kaybetmemek istiyordu. Bu karar Cumhurbaşkanı için hiç de kolay olmasa gerek ama sonuç olarak Karslıoğlu'nun görev yerinin değişmesi anlamına geldi. 1960'lı yıllarda çocukluğunu Almanya'da geçiren Karslıoğlu Almanca konuşan tek diplomat değil, ancak onun bu göreve getirilmesi, bir jest anlamına geliyor. Gül'ün özel kalem müdürünü Dışişleri Bakanlığı'nın hizmetine sunması, Almanya'nın Türkiye için sahip olduğu önemin altını çiziyor."