'Grup Abdal' kavgasında söz Haluk Tolga İlhan'da: Her türlü hukuki hakkımı kullanacağım
Grup Abdal ile 2011 yılında grup ile yollarını ayıran grubun solisti Haluk Tolga İlhan arasındaki isim kavgasına ilişkin bu sefer de İlhan açıklama ir açıklama yaptı..
cumhuriyet.com.trHaluk Tolga İlhan'In açıklaması şöyle;
"Kamuoyuna Duyurumdur
Son günlerde yapılan birtakım açıklamalara ve yayınlanan haberlere ilişkin öncelikle belirtmem gerekir ki; yapılan haberler hiçbir şekilde gerçeği yansıtmamaktadır.
İlk olarak, Ali Ekber Kayış’ın menajerliğini üstlenen Erhan Taş’ın son iki yıldır etkinliklerimi, konserlerimi engellemek için her yere telefon açarak hakkımda hakaretler ettiğini, küçültücü, aşağılayıcı ve karalayıcı ifadeler kullandığını, tehditler ile yıldırma politikası benimsediğini belirtmeliyim. Kendisi ve Ali Ekber Kayış tüm konser düzenleyenleri beni engellemek üzere aradığı için, tüm organizatörler bu duruma şahittir. Uzun yıllardır devam eden, Erhan Taş ve Ali Ekber Kayış’ın sistematik saldırıları bugünkü tablonun sebebidir. Beni İzmir Cumhuriyet Bayramı konserim öncesi mağdur ettikleri gibi, bir de mağdur olan taraf gibi demeçler vermektedirler. Zira konserden birkaç gün önce organizasyonu düzenleyenleri arayıp Erhan Taş’ın yine hakkımda hakaretler ettiğini öğrendim.
'Grup Abdal' kavgası mahkemede bitti... Grubun ismini kendi ismi yaptı
Erhan Taş’ı İzmir’de Cumhuriyet konserim öncesi otelde görünce, diyalog kurmak ve neden yıllardır bana bu şekilde davrandığını sormak, bir sorun var ise karşılıklı konuşmak için kendisinin yanına gittim. Her seferinde yanıt vermeyince, otelin dışına çıktığında ben de çıkarak, “telefon görüşmenin bitmesini bekliyorum” dedim, telefonu kapatınca, neden hakkımda hakaret ve küfürler ettiğini sordum; o da bu soruma karşılık ağza alınmayacak hakaretler ve küfürlerle yanıt verip, bana saldırmaya çalışınca ben de kendimi savundum. Kendisine arkasından yanaşıp, kalleşçe saldırmışım ve daha önce beni görmediği, küfür etmediği gibi ifadeler tamamen yalandır, çevre ve otel kameralarında benim son derece barışçıl yaklaşımım, diyalog kurmak için defalarca yanına gidip gösterdiğim çaba görülecektir. Taş, olay sonrası ağza alınmayacak küfürlerini sıralamaya devam etti, buna da orada bulunan tüm müzisyenler, taksi durağı ve kafe çalışanları şahittir. Kendi terbiyesizliği ve küfürlerini inkar ederek, masum bir insana saldırmışım görüntüsünün yaratılmaya çalışılması tamamen Ali Ekber Kayış’ın demecinde de duyurduğu yeni albümünün reklam çalışması ve benim sanatsal ve siyasal kişiliğimi küçültmek için yaratılan sistemli bir saldırı ve itibarsızlaştırma projesidir.
Olay sonrası bir kafeye sığındığım iddiası tamamen yaşadığı psikolojik ve fiziksel travmanın sonucu diye düşünüyorum. Zira kendisi o kadar çirkin küfürler etmiştir ki taksi durağı ve kafe çalışanları dahi yaşam alanlarında sarf edilen bu hakaretlere dayanamayarak kendisi ve yanındakileri uzaklaştırmıştır. Beni öldürmekle, yaşatmamakla tehdit etmiştir. Ben ise tartışma sonrası otelin önünde dakikalarca bekledim, belirttiği gibi herhangi bir yere sığınmadım, o süreçte de kendisi otelde saklanmaktaydı. Kamera kayıtlarında görülecektir.
Abdal ismi üzerinden bir dava süreci devam etmektedir. Henüz yargıtaya dahi intikal etmemiş ve kesinleşmemiş bir karar üzerinden beni engellemeye dönük çabalar hukuk dışıdır. Kendilerine ait tüm sosyal medya kanalları yayındadır, bilakis Kayış tarafından benim sosyal medya kanallarım kapatılmıştır. Dava süreci başladıktan sonra adımı değiştirdiğim ve farklı bir grup ismi önerdiğim Ali Ekber Kayış’ın hayal dünyasının bir yanılsaması ve iftirasıdır. Zira Abdal’ın ilk albümünün yayınlanmasının ardından, popüler hale gelen ve büyük ilgi gören eserlerden sonra dinleyiciler bana bu şekilde hitap etmeye başladı, ben de ismimin önüne bu ismi eklettim ve bu gerçekleştiğinde dava gibi bir süreç yoktu. Kendi adımı kullanmak için de Ali Ekber Kayış’tan izin almayacağım gibi, “Abdal” adı Ali Ekber Kayış’ın zimmetli bir eşyasıdır da haberimiz mi yoktur?
Geldiğimiz noktada, tüm konser verdiğim kurumların, organizatörlerin de bildiği üzere hiçbir zaman “Grup Abdal” ismi ile konsere çıkmadım, Ali Ekber Kayış ile benim kurduğum grup ikiye ayrılınca isim davasının başlaması için marka başvurusu zorunlu bir süreçti, nitekim kendisi de grup üyeleri diye göstermeye çalıştığı kişilerle ortak değil, yalnızca kendi adına markaya başvurmuştur.
Son olarak, iyi bir okuyucu ve dinleyici görecektir ki Ali Ekber Kayış, haber kanalları ve gazetelerde yalnızca benim hakkımdaki iftira ve şikayetleri ile yer alabilmiştir. Kendisine aynı benim gibi, albümleri, çalışmaları, siyasal duruşu ve kimliği ile ön plana çıkarak, topluma bir faydası olabilecek ve sanatsal faaliyetlerinin haber değeri taşıyacağı bir yaşam felsefesini öneriyorum.
Bugüne kadar Ali Ekber Kayış tüm çağrılarıma rağmen hiçbir zaman karşıma çıkamamıştır, benden neredeyse 20 yaş küçük olan, menajerim diye yönlendirdiği Erhan isimli genç bir insanı bu olayların içine sürüklemiştir. Gençlik heyecanı ile kendisinden kaç yaş büyük bir sanatçıya hakaret ve küfür etmenin ne kadar kötü sonuçlar doğuracağını umarım kendisi de öğrenmiştir.
Ali Ekber Kayış ve Erhan Taş’a karşı, çalışma koşullarımı engelledikleri, tehditleri, hakaretleri için her türlü hukuki hakkımı kullanacağımı belirtmek isterim."