'Gladyo'yla benzerlik yok'
CIA'nın kurdurduğu kontgerilla örgütü gladyoyu ortaya çıkaran İtalyan savcı Felice Casson, Ergenekon'da farklı siyasi görüş ve ideoloji ile değişik kültürden kişilerin sorgulandığını belirterek "Böylesi başka hiçbir gladyo örgütlenmesinde göze çarpmadı. İtalya'daki gladyo ile karşılaştırıldığında farklı bir görünüm söz konusu." dedi.
cumhuriyet.com.trFelice Casson, gladyonun içinde yer alanların sağ ve aşırı sağ görüşlü kişiler olduğunu anlattı. Ergenekon operasyonundaki “çarpıklıklara” dikkat çeken Felice Casson, Ergenekon soruşturmasının bağımsız yargı tarafından yürütülmesi gerektiğini, “gücünü siyasi iktidardan alan polisin görev üstlenmesinin anlamlı olmadığını” belirtti.
‘Polis değil, yargı yürütmeli’
İtalyan savcı, “Türkiye’deki Ergenekon soruşturmasında farklı siyasi görüş ve ideoloji ile değişik kültürden kişiler sorgulanıyor. Böylesi bir durum başka hiçbir gladyo örgütlenmesinde göze çarpmadı” dedi. İtalya’daki gladyo örgütlenmesinin Amerikan gizli servisiyle iletişim içinde olduğunu ve içinde yer alanların da sağ ve aşırı sağ görüşlü kişiler olduğuna dikkat çeken Casson, “İtalya’daki gladyonun iç yapısında sol kesimden kişiler kesinlikle yoktu” diye konuştu.
İtalya’da 1990’larda CIA’nın kurdurduğu kontgerilla örgütü gladyoyu ortaya çıkaran savcı Felice Casson, Ergenekon operasyonundaki “çarpıklıklara” dikkat çekerek “Türkiye’deki Ergenekon soruşturmasında farklı siyasi görüş ve ideoloji ile değişik kültürden kişiler sorgulanıyor. Böylesi bir durum başka hiçbir gladyo örgütlenmesinde göze çarpmadı. İtalya’daki gladyo ile karşılaştırıldığında farklı bir görünüm söz konusu. Bu çok önemli” dedi. İtalya’daki gladyo örgütlenmesinin Amerikan gizli servisiyle iletişim içinde olduğunu ve içinde yer alanların da sağ ve aşırı sağ görüşlü kişiler olduğunu anlatan Casson, Ergenekon soruşturmasının bağımsız yargı tarafından yürütülmesi gerektiğini, “gücünü siyasi iktidardan alan polisin görev üstlenmesinin anlamlı olmadığını” belirtti.
2005’te savcılık görevini bırakan Casson, İtalyan parlamentosundaki senatörlük görevi yanında Venedik Belediyesi’nde danışmanlık görevini yürütüyor, Venedik IUAV Üniversitesi’nde çevre hukuku dersi veriyor. Casson’un, Ergenekon soruşturması, İtalya’daki gladyo örgütlenmesi, CIA’nın örgütün kuruluşundaki rolü üzerine Cumhuriyet’in sorularına verdiği yanıtlar şöyle:
- 1990’ların başında İtalya’da gladyo örgütlenmesini ortaya çıkardınız. Gladyo Avrupa’da hangi ülkelerde örgütlendi geçmişte ve hedefi neydi?
- Sözcük anlamı “stay-behind/arkada durmak” olan gladyo, savaş sonrası dönemde, 1945-1948’in ardından öncelikle Batı Avrupa’da, İngiltere, Belçika, Almanya ve Fransa’da kuruldu. Daha sonra o dönemde henüz NATO üyesi olmayan İspanya, Portekiz gibi ülkelere yayıldı.
Bu örgütün kuruluş amacı olası bir SSCB işgaline karşı Batı Avrupa’da gerekli savunma önlemlerini almaktı. Ancak birkaç yıl sonra gladyo her devletin kendi iç yapısında hükümete muhalefet eden güçleri kontrol altında tutmak gibi farklı hedefler gözeten bir örgüte dönüştü. Özellikle İtalya ve Fransa’da sosyalist ve komünist hareket ile radikal Katolik oluşumlarla mücadele etmeyi hedef edinen bir işlev kazandı.
‘Farklı bir görünüm var’
- Türkiye’de Ergenekon ile İtalya’daki gladyo arasında ortak noktalar olduğu öne sürülüyor. Araştırmalarınız ışığında bir benzerlik söz konusu mu sizce?
- Her iki örnekte de siyasi ve askeri dünyadan ve gizli servislerden kişilerin soruşturmaya dahil edildiği gözleniyor. Ancak Türkiye’deki Ergenekon soruşturmasında bildiğim ve okuduğum kadarıyla farklı siyasi görüş ve ideoloji ile değişik kültürden kişiler bu dava kapsamında sorgulanıyor. Böylesi bir durum başka hiçbir gladyo örgütlenmesinde göze çarpmadı. İtalya’daki gladyo ile karşılaştırıldığında farklı bir görünüm söz konusu. Bu çok önemli! İtalyan ve Avrupa gladyosu doğrudan Amerikan gizli servislerine, özellikle de CIA’ya bağlıydı. Öte yandan gizli servisler arasında bir anlaşma hüküm sürüyordu. Çoğu kez ne parlamentonun ne de başbakanın haberi vardı olan bitenden. Gladyonun varlığından sınırlı sayıda politikacı haberdar ediliyordu. Bu siyasetçilere karar veren, gladyo konusunda hangi politikacıyı bilgilendireceğini seçen gizli servislerdi, özellikle de Amerikan gizli servisi CIA’ydı.
CIA’nın isteğiyle kuruldu
- Gladyo İtalya’da ve Avrupa’da bütünüyle temizlendi mi sizce? Şu anda başka hedefler gözeten farklı ve yeni bir örgütlenme olabilir mi?
- İtalya’da 1989-90 döneminde ortaya çıkardığımız tarihi gladyo örgütlenmesi artık mevcut değil. Gizli haber alma teşkilatlarının içinde gladyoya benzer başka örgütler var olabilir. Bence bu örgütlerin özellikle parlamento tarafından demokratik bir yöntemle kontrol altında tutulabilmesi çok önemli.
- Türkiye’deki Ergenekon’un arkasında ABD’nin rolü olduğu iddia ediliyor. İtalya’daki gladyonun ardında da ABD var mıydı?
- Türkiye’deki gladyo örgütlenmesi ve Ergenekon soruşturmasının Amerikan gizli servisleriyle bağlantısı konusunda bir şey söylemem mümkün değil ama şunu kesinlikle söyleyebilirim, İtalya’daki gladyo örgütlenmesi ve Amerikan gizli servisleri arasında ilişkiler bir yana, İtalyan gladyosu doğrudan CIA’nın isteği ve bilgisi doğrultusunda kuruldu. Yürüttüğümüz araştırmalarda bu gerçek belgelerle ortaya çıktı.
- Ergenekon’da milliyetçilerden sol görüşlü kişilere, emekli üst düzey askerlerden laik gazetecilere, mafya üyelerinden akademisyenlere farklı çizgide, doğal koşullarda bir araya gelmeleri mümkün olmayan kişiler yargılanıyor. İtalya’daki gladyo örgütlenmesinde de böyle farklı figürlerden oluşan bir yapı var mıydı?
- Kesinlikle hayır! Bu Ergenekon ile İtalyan gladyosu arasındaki en önemli fark. İtalya’da gladyo örgütünde rol alanlar ya da gladyoya yakın duran kesim sağ ya da aşırı sağ görüşlü kişilerdi. Bu kişiler en çok İtalyan ve Amerikan gizli servisleri ile bir iletişim içindeydi. Onlardan beklenen mevcut hükümet ve iktidarın nasılsa öyle kalmasını garanti etmesiydi. İtalya’daki gladyonun iç yapısında hükümete muhalefet eden ya da sol kesimden kişiler kesinlikle yoktu.
‘Yorumlama hatası’
- 14 Ocak 2009 tarihli Star gazetesi sizin bir açıklamanızdan alıntı yaparak Ergenekon soruşturmasında farklı kimliklerde kişilerin bir araya getirilmesinin bu tür davalarda doğal olduğu yorumunu yaptı. Sizin bu konuda bir açıklamanız oldu mu? Star’ın yorumu düşüncelerinizi yansıtıyor mu?
- Az önce belirttiğim gibi böyle bir şey söylemem mümkün değil. Aksine bu durum Ergenekon ile İtalya’daki gladyo arasındaki en farklı nokta. Çünkü İtalya’daki gladyo içinde rol üstlenecek kişilerin belirli bir siyasi kültürü temsil eden, bu yönde sağcı kişiler olmasına özen gösteriliyordu. Bütünüyle yorumlama hatası.
- Gladio ya da benzeri örgütlenmelerin doğmasını engellemek için ne yapılabilir?
Her şeyden önce gizli servislerin demokrat bir kimliğe sahip olması gerekir. Gizli servislerin gerekliliği söz konusu ise bu oluşumların faaliyetlerini izleyip kontrol edecek bir parlamento ve yargı sistemine ihtiyaç var.
Dünyada tüm ülkelerde gizli ser-vislerin faaliyetlerini takip eden organizmalar mevcut. İtalya’da bu görevi yargı ve gizli servislerin faaliyetlerini parlamentoda kontrol eden bir komite yürütmekte. Gizli bir nokta olabilir, ama her sırrın belli bir aşamada kimler tarafından ve nasıl yönetildiğini bilmekte yarar var.
‘Yargının gücü önemli’
- YARSAV Ergenekon soruşturmasının Mussolini ve Hitler dönemlerinde yürütülen davaları hatırlattığına dikkat çekti. Sizin bu karmaşık soruşturma konusunda yorumunuz nedir?
- Demokrasiyle yönetilen bir devlette parlamento, hükümet ve yargının görev bölüşümü temeldir. Soruşturmanın cinayet, suç, katliam, organize suç gibi hassas konular dikkate alındığında bir tek bağımsız yargı sistemince yürütülmesi gerektiğine inanıyorum. Demokrasi bunu gerektiriyor. Gücünü siyasi iktidardan alan polisin bu tür araştırmalarda görev üstlenmesi anlamlı değil. Araştırmayı yürüten bağımsız bir yargının gücü önemli. Her türden demokraside “özgür basın” bir başka temel kontrol sistemini temsil ediyor. Özgür basın ile özerk ve bağımsız bir yargı sisteminin modern bir demokrasinin iki temel direği olduğuna inanıyorum.