"Gizli bir operasyonla OLEYİS yönetimi gaspedilmeye çalışılıyor"
DİSK, konfederasyon üyesi Türkiye Otel Lokanta ve Eğlence Yerleri İşçileri Sendikası (OLEYİS) içinde tüm kamuoyundan gizlenmeye çalışılan bir operasyon düzenlendiğini iddia ederek, yasalar, tüzük hükümleri yok sayılarak, OLEYİS'in yönetici kisvesi altındaki kimi kişilerce gasp edilme girişimiyle karşı karşıya kaldığını savundu.
cumhuriyet.com.trDİSK, Cumartesi günü "hukuksuz" biçimde toplanılmaya çalışılan genel kurulun ardında yatan asıl nedenin konuşmalarda belirtilen 5 milyon TL olduğunu ve bahse konu konfederasyonun bu parayı ödeyeceğini taahhüt etmesi gerektiğni öne sürdü.
DİSK'ten yapılan yazılı açıklamada, OLEYİS'in, 1976 yılından beri DİSK üyesi olduğu vurgulanarak, OLEYİS'in Genel Başkanı Kamer Aktaş'ın 2009 yılında vefatından sonra yönetim içindeki anlaşmazlıklar büyüyerek belirsizlik, karmaşa ve kargaşa ortamının oluştuğu belirtildi. DİSK'in temel ilkelerinden biri olan sendika iç demokrasisinin tümüyle ihlal edilerek, oluşturulan iki başlı yönetimin OLEYİS'i işlemez hale getirdiği öne sürüldü. Açıklamada, şöyle devam etti:
"Sendikamızı kamuoyu ve üyelerimiz önünde tartışmalı hale getiren son gelişme ise yine yasalar, tüzük hükümleri yok sayılarak, sendikamızın yönetici kisvesi altındaki kimi kişilerce gasp edilmesi girişimidir. Kimi yöneticilerce sendika içinde hukuk işletilmemiş, DİSK ilkeleri dikkate alınmamış, kişisel çıkar için her yol mubah sayılmıştır."
"Olağan genel kurul bilinçli olarak geciktirildi"
Ayrıca açıklamada, sendikanın olağan genel kurul süresinin bilinçli olarak geciktirildiği, uyarılara rağmen tüzüğe göre 3 yılda bir yapılması gereken Genel Kurul'un, üzerinden bir yıla aşkın bir süre de geçmesine rağmen yapılmadığı ifade edildi. Açıklamada 4 yıl sonra, gizlice yapılmak istenen genel kurulun başlı başına bir hukuksuzluk örneği haline geldiği savunuldu. 31 Temmuz 2010 Cumartesi günü yapılacağı öğrenilen Genel Kurul'un yasa ve tüzük hükümlerine aykırı olduğu belirtilen açıklamada, "Yasa ve Sendika tüzüğü, genel kurulun en az 200 delege ile toplanacağını emretmekteyken, 176 delege sayısıyla genel kurul yapılmak istenmektedir" denildi. Açıklamada, tüzüğe göre şube ve merkez genel kurulları arasındaki sürelerin de göz ardı edildiğine işaret edilerek, tüzüğe göre, şube kongrelerinin merkez genel kurulundan en az 3 ay önce tamamlanması gerekmekteyken, bu sürelere uyulmadığı vurgulandı.
"Merkez şube genel kurulunda İzmir bölgesinden delege yoktu"
Yapılmayan şube ve delege seçimlerinin yapılmış gibi gösterildiği, Merkez genel kurulunun, adeta "yangından mal kaçırırcasına", bir "oldubitti" ile toplanmaya çalışıldığı ifade edilen açıklama, şöyle devam etti:
"Meşru şube kongreleri yok sayılmış, merkezden atanan şube yönetimlerine hukuksuz kongreler yaptırılmış veya bu şekilde gösterilmiş, üyeliği sona ermiş, başka işkolunda çalışan, sendikaya üye bile olmayan kişilerle delege listeleri oluşturulmuştur. Bu konudaki pervasızlığın en açık kanıtı ise sendikanın en fazla üyeye sahip İzmir bölgesinden bir tek delege bulunmamasıdır. Şube yönetimleri, delegelerin bir kısmının sahte olduğunu tespit ederek, bunlarla ilgili davalar açmışlardır. Bu davalar halen sürmektedir. Açılan davalara rağmen genel kurul sürecinin devam etmesi, bu kişilerin hukuku bile umursamadıklarını, diğer taraftan hukukun tarafsızlığını ve işlerliğini yitirme noktasına geldiğini göstermektedir."
"İşverenden ayrı ayrı aidat talebinde bulundular"
Bununla birlikte açıklamada, "hiç kimsenin arkasına iktidar gücünü almadan bu kadar rahat biçimde yasayı, tüzük hükümlerini çiğneyebilme gücünü" bulamayacağı ileri sürülerek, olayın bir de mali boyutu olduğu ifade edildi. Açıklamada, iki başlı hale gelen OLEYİS yönetiminin, işverenlerden ayrı ayrı aidat talebinde bulunduğu iddia edilerek, bu yöneticilerin, birbirleri aleyhine açtıkları davalarla sendikanın banka hesaplarının dondurulmasına neden olduğu belirtildi. Gelinen noktada hem merkezin hem de şubelerin işleyemez hale getirildiğine işaret edilerek, sendikanın, büyük boyutlarda borç yükü altına sokulduğu belirtildi. Açıklamada şöyle denildi:
"Şubelerin kira, elektrik, su, ücret, vergi gibi genel giderlerinin ödenebilmesi konusundaki taleplerinin karşılanması için Konfederasyon gerekli girişimleri yapmıştır. Sendikanın Konfederasyonumuza olan birikmiş aidat borçları nedeniyle icra işlemi yapılmış, bu yolla bloke edilen hesaplardan 45 bin 500 TL tahsil edilmiştir. Tahsil edilen bu aidat alacağının 22 bin 200 TL'lik kısmı hızla acil ihtiyaçları için OLEYİS'e aktarılmıştır. OLEYİS'in işler kılınması, sendikal faaliyetlerini sürdürmeleri için yaptığımız bu iyi niyetli girişim, kimilerince kamuoyunu ve üyelerimizi yanıltmak amacıyla kullanılmıştır.İşçi sınıfını, DİSK'i, OLEYİS'i umursamayan, sendikayı geçim kapısı olarak gören kimilerinin "DİSK, sendikamızı icraya verdi" diye yaymaya çalıştığı karalamanın ardındaki gerçek budur. Cumartesi yapılacak genel kurulla ilgili hukuki süreç başlatılmıştır. İlk aşamada, bu girişimi yapan kimi OLEYİS yöneticileri 22 Temmuz 2010 tarihi itibariyle DİSK Disiplin Kuruluna sevk edilmiştir."
"Borçtan kurtulmak için başka konfederasyona geçmek gerekir söylentisi çıkarıldı"
İleri sürülen gerekçelerin hiçbirinin doğru olmadığını ifade eden DİSK, "DİSK'ten ayrılalım diye ortalıkta dolaşanlar, OLEYİS'in çok borcu olduğunu, bu borçları kapatmak karşılığında bir başka konfederasyona geçmek gerektiğini anlatarak, yaptıklarını gerekçelendirmeye çalışmaktadır" dedi.