Gezi’ye de selam
Çatı adayı İhsanoğlu şov yapmadı; sevgi, barış, adalet, özgürlük tohumları ekme sözü verdi.
Özlem Güvemli / CumhuriyetCHP ve MHP’nin çatı adayı Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu dün İstanbul’da cumhurbaşkanlığı seçim bildirgesini açıkladı. İhsanoğlu konuşmasında 28 Şubat sürecinde “sıkmabaş” diye hakarete uğrayan kız çocuklarına da Gezi eylemlerine katılan gençlere de sahip çıktı. “Ben gençlerimize ‘sıkmabaş’, ‘çapulcu’diye hakaret ettirmem” diyen İhsanoğlu ölümünün birinci yıldönümü olan Ali İsmail Korkmaz’ı da andı. İhsanoğlu, bazı kanallarda “Ekmel Bey’i aciz gösterin” diye talimat gönderildiğini de belirterek seçimin sürecinin eşit koşullarda yürütülmediğini vurguladı. İhsanoğlu, cumhurbaşkanı adayı olan BaşbakanRecep Tayyip Erdoğan ile mükemmel bir dostlukları olduğunu dile getirerek AKP’lilerin de kendisine oy vereceğini söyledi.
Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, seçim çalışmalarında kullanacağı slogan ve logo ile seçim bildirgesini Çırağan Sarayı’nda düzenledeği toplantı ile açıkladı. Eşi ve çocukları ile birlikte salona gelen İhsanoğlu, yazılı, görsel ve internet medyasında gazeteci, yazar ve genel yayın yönetmelerine hitap etti. Konuşmasına “Cumhuriyetimizin en kritik dönemlerinden birinde, cumhurbaşkanının ilk kez vatandaşların oylarıyla belirleneceği bu dönemde, Türkiye’nin 12. cumhurbaşkanı adayı olarak huzurunuzdayım” sözleri ile başlayan İhsanoğlu dua okuyarak devam etti.
Ey azizler
İhsanoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisine Fransızcada “azizim” anlamına gelen “monşer” diye hitap etmesine atıfta bulunarak salondaki dinleyicilere “Sizlere ‘ey azizler’ diye hitap etmek istiyorum” diye seslendi. İhsanoğlu, Erzurumlu İbrahim Hakkı’nın dostlarına “Ey aziz, ey azizler” diye seslendiğini belirterek “Size Frenkçeden tercüme yapmıyorum, kültürümüzde var. 18. yüzyıldan gelen bu güzel tabirle hitap etmek istiyorum” dedi.
MHP, CHP dahil, AKP, HDP, BBP seçmenlerinin, tüm Türkiye’nin cumhurbaşkanı adayı olduğunu ifade eden İhsanoğlu, hiçbir partiye diğerinden daha yakın ya da uzak olmadığını kaydetti.
Sıkmabaş ve çapulcu
28 Şubat süreçinde gencecik kız çocuklarımıza “sıkmabaş” diye bağıran ceberrut bir devlet olduğunu dile getiren İhsanoğlu “Ben öğrencilerime sıkmabaş diye hakaret ettirmem. Buna karşı dokuz çocuğun yanında durdum, kurduğum bölüm kapandı. Gün geçti, yeni bebekler doğdu. Ülkeleri için sokağa çıktılar. Dün nasıl yanındaydım, bugün de yanındayım. Ben talebelerime, gözlerinden sevgi fışkıran gençlerime ‘çapulcu’ dedirtmem” değerlendirmesinde bulundu. İhsanoğlu “Bütün evlatlarımız çok kıymetli. Geçen yıl bugün kaybettiğimiz Ali İsmail Korkmaz da onlardan biriydi. Bu acılar bir daha yaşanmasın” dedi.
Bağımsız yargının önemine işaret eden İhsanoğlu şöyle devam etti:
“Maalesef ülkemizde yargısız infazları görüyoruz. Herkesin herkesle ilgili peşin bir hükmü var. Düşünceler kamplaşıyor. Cumhurbaşkanı seçilirsem derin yaralar almış, hatta neredeyse kangren haline dönüşmüş bu ilişkileri saygı çerçevesinde iyileştirmek için çalışacağım.”
Yol yapmaz yol gösterir
Cumhurbaşkanlığının icra makamı olmadığını ama icra ile el ele vererek yetkisini ve pozisyonunu kullanarak yol gösterebileceğini ifade eden İhsanoğlu “Cumhurbaşkanları yol yapmaz ama yol gösterir” dedi.
Nobel eleştirisi
İhsanoğlu bilim ve teknolojiye yeteri kadar önem verilmediğine dikkat çekerek “Biz şimdiye kadar tek bir Nobel kazandık, o da Orhan Pamuk sayesinde. Bilimde, tıpta, fizikte, kimyada Nobel kazanmadık. Bizimle yarışa, bizden sonra kalkan ülkeler bunu başardı” diye konuştu.
Ortak sevinçlerimizi kaybettik
Türkiye’nin yıllardır ortak acılarını birlikte yaşadığını ama zamanla ortak sevinçlerini kaybettiğini vurgulayan İhsanoğlu şöyle devam etti:
“Suriye’de yaşanan insanlık trajedilerine, Soma’da aç gözlü bir kapitalist anlayışın vahim faturasına, patlayan bombalara, rehin alınan vatandaşlarımıza, ölen her bir cana ortak olarak üzülüyoruz. Ama çok uzun zamandır hep birlikte sevinemiyoruz. Barajlarımız, tüp geçitlerimiz, yollarımız hepimizin vergisiyle yapılıyor; hepimizin alın teriyle, mühendislerimizin bilgi birikimiyle yapılıyor. Ama bunun için bile ortak bir sevinç yaşayamıyoruz. Bu konuda bile bir ikilik, bir yarış, 70 sene önceki hükümetlerle anlamsız kıyaslamalar arasında kayboluyoruz.”
Atatürk yaşasaydı...
Türkiye’nin dış politikasını eleştirirken Atatürk’ün “Yurtta sulh, cihanda sulh” sözünü anımsatan İhsanoğlu “Bu sözü uygulamada ne kadar başarılı oluyoruz? Atatürk şu anda yaşasaydı ne yapardı? Atatürk en akılcı çözümleri üreten bir liderdir. Şu anda yaşasaydı, Ortadoğu, Kafkaslar, Balkanlar’da barış ve refahın temelini atmıştı” dedi.
Aciz gösterin talimatı
Cumhurbaşkanlığı seçim sürecindeki adaylar arasındaki eşitsizliğe de değinen İhsanoğlu “Bizim elimizde bu masraflı seçimi finanse edecek imkânlar yok. Bir rakibimiz hem iktidar olmanın getirdiği avantajla, hem de başbakanlığın imkanlarıyla bolluk içerisinde bir kampanya yapabilecek. Bazı kanallarda ‘Aman Ekmel Bey’i aciz gösterin, dili sürçer ise bunu abartın, iyi bir söz söylerse görmezden gelin’ gibi kararlar dolaşıyor” diye konuştu. Türkiye’deki istikrarı sarsacak hiçbir şey yapmayacağının altını çizen İhsanoğlu aksine, istikrarın devamı için AKP dahil bütün partilerle el ele çalışacağını kaydetti.
Soruları yanıtladı
İhsanoğlu konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Irak ve Filistin’deki olaylarda Türkiye’nin taraf olmaması gerektiği yönündeki açıklamasına yönelik eleştirileri “Türkiye’nin taraf tutmaması meselesi Filistin’le ilgili değil. Arap ülkeleri kavgalarıyla, Arap liderleri arasındaki kavgalarla ilgili söyledim. Bu konuda taraf tutmanın, bölgeye ve Türkiye’ye neler getirdiğini izah etmeye ihtiyaç var. Filistin ile ilgili olarak benim böyle bir sözüm yok” diyerek yanıtladı. İhsanoğlu, İslam Konferansı Örgütü genel sekreteri olarak 2006 Aralık ayında, Hamas ile El Fetih arasındaki ilk ateşkesi kendisinin sağladığını, Gazze’ye defalarca giderek yardım ettiğini anlattı.
Yalnızlığımız artacak
Türkiye’nin dış politika ile ilgili soru üzerine İhsanoğlu “Bugün pilotlarınız, diplomatlarınız rehin alınıyorsa ve içeride dışarda hedef oluyorsanız komşularınızla herhalde bir sıkıntı vardır. Birkaç ülkede büyükelçiniz yoksa ve eski ticaret yollarınız kapatılmışsa, herhalde burada bir sıkıntı var. Gerçekten bunu gidermenin zamanının geldiğine inanıyorum. Aksi takdirde bizim dünyadaki yalnızlığımız daha da artacaktır” yorumunu yaptı.
Kürt sorunu
İhsanoğlu, Kürt sorunun çözümü ile ilgili soru üzerine de barışla bu sorunu çözmek gerektiğini söyleyerek Kürtlerin ana dilinin yasaklanmasını Türkiye’nin hatası olarak değerlendirdi.
Erdoğan ile dostuz
Seçilmesi halinde AKP hükümetinin ilişkilerinin nasıl olacağına ilişkin soruya “Türkiye 90 senelik bir devlet. Biz bu işleri ilk defa yapacak değiliz. Bunu düşünmek biraz, bizim didişme kültürümüzden doğan bir şeydir. Benim sayın Başbakan’la çok mükemmel bir dostluğum vardır belediye reisliğinden itibaren. Ben zaten AKP’lilerden oy alacağımı biliyorum. AKP’nin kurucuları arasında bulunan arkadaşlarıma adaylığımla ilgili danıştığımda ‘Lütfen kabul ediniz’ dediler. Ben buna güveniyorum. Ben AKP’nin aleyhinde değilim ki, böyle bir şey yok” dedi.
Sarkozy örneği
İhsanoğlu, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın bağımsız yargı ile ilgili açıklamalarına destek verdi. 17-24 Aralık yolsuzluk operasyonu ile ilgili de “Adli vakaların siyasileştirilmemesi lazım. Memleketi ikiye bölüp savunanlar ve suçlayanlar, toz duman içinde gerçeklerin gözden kaçmasını sağlamak bence iyi bir şey değildir” dedi. Geçen hafta Sarkozy’in gözaltına alınması örnek gösteren İhsanoğlu “Fransız adaleti sessiz derin soruşturma yapmış ve bu halka açıklandı ve adalet mecrasına yöneldi. Biz Avrupa normları diyorsak önümüzde güzel bir örnek var” dedi.
1915 yılında Ermeni olaylarına ilişkin tutumunu da İhsanoğlu “Olan hadiseler bizi her zaman üzmüştür. Meselenin ilk safhasını biliyorum, diplomatlarımız öldürüldü. Rahmetli Turgut Özal zamanında yanlış itibarlar giderilmeye çalışıldı. Hükümetin başsağlığı mesajı doğrudur, yerindedir” diye konuştu.
Falaka dönemi geçti
İhsanoğlu, Gezi eylemlerini ilk gününde parka gelen gençlerin çok vatanperver insanlar olduğunu belirterek o gençlere sopa gaz yerine diyalogla yaklaşılsaydı bugün birçok acının yaşanmamış olacağını söyledi. İhsanoğlu “Gençlerle diyalog kurmak lazım, ötekileştirme olmaması gerekir. Ailenin reisidir cumhurbaşkanı. Ama aile reisi eli sopalı herkesin kafasına sopa vuran kişi değildir. Artık falaka dönemi geçti” yorumunda bulundu.
Merkez sağa oy verenlerden büyük destek aldığını belirten İhsanoğlu, adaylığına yönelik CHP içindeki tartışmanın da bittiğini Alevilerden de büyük destek aldığını ifade etti.
Ekmek için Ekmeleddin
İhsanoğlu, kampanyasında slogan olarak “Ekmek İçin Ekmeleddin”, logo olarak da buğday tarlası şeklindeki Türkiye haritasını kullanacak. Kampanya boyunca kullanılacak sloganlar arasında “Sevgiyi ekmek için” “Bolluğu ekmek için” , “Dirliği ekmek için”, “Birliği ekmek için”, “Saygıyı ekmek için” sloganları üzerinde durulacak.
Seçim çalışmalarında kullanılacak broşürlerde HDP, MHP, CHP ve AKP seçmen profillerini gösteren aile fotoğraflarının üzerine “Biz hep partimize oy verdik. Şimdi Oyumuz Ekmel Hoca’ya” yazılı ifadeler yer alıyor.