Gezi’nin Mirasına Sahip Çıkmak Birleşik Bir Muhalefet ve Emek Hareketinin Yaratılmasıdır
Haziran direnişi, doğrudan sonuçları ile birlikte işaret ettiği yeni değerler ve kültürle yeni bir tarihsel dönemi başlattı. Onlarca yıldır baskı ve dini tevekkülle halkın direnme-değiştirme iradesi bastırıldı.
Alper Taş ÖDP EşbaşkanıHaziran isyanı bu tahakkümü kırdı. Haziran’da ve sonrasında gelişen eylemler, mahalle Meclisleri, Forumlar, Halk Dayanışmaları gibi direnme ve dayanışma mücadeleleri Gezi’nin mirasıdır.
Direniş bunun ötesinde, ülkenin köklü bir değişiminin de mümkün olduğunu gösterdi. Bu mirasın en önemli çağrısı ve sonucu budur. Çünkü büyük bir öfke birikimi ve direnme eğilimi olmasına karşın hareketin dağınık ve parçalı durumu nedeniyle yeterince etkili bir güç ortaya çıkamıyor. Tüm direnme eğilimlerini, muhalefet dinamiklerini birleşik bir muhalefet ve dayanışma hareketi içerisinde ortaklık zeminlerinin inşa edilmesi bu mirasa sahip çıkmanın yoludur.
Bugün ülkenin geleceğini elindeki sopayla teslim almaya çalışan, yüzlerce insanını kaybetmiş acılı insanlara saldırabilen çıldırmış diktatörden kurtarmak için bugün yaptıklarımızdan daha fazlasını yapmalıyız. Soma katliamı aynı zamanda Gezi içerisinde yan yana gelen emeğin değişik parçalarının, emeğin bu sömürüden kurtulması için yan yana gelmesinin gerekliliğini bir kez daha ortaya koymuştur. Parçalanmış, güvencesiz bırakılmış emeğin tüm mücadele yapılarının birleşik bir emek hareketinin oluşturulması için daha etkin bir çaba içerisinde olmak Gezi’nin mirasına sahip çıkmaktır.
Birleşik zeminlerimizi çoğaltmalı, ortak umudumuzu ortak ve sürekli hale gelmiş bir hareket içinde büyütmeliyiz. Ancak bu şekilde her yeri mezarlığa dönüştürülmüş bu ülkenin karanlık kaderini değiştirebilir, yüzlerce işçi kardeşimizin katledenlerden hesap sorabiliriz.