'Geriye dönüş söz konusu değil'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan AKP İl başkanlarına seslenerek "Milli birlik süreci olarak ele aldığımız demokratik açılım süreci kararlı bir şekilde devam ediyor. Buradan geriye dönüş söz konusu değil" dedi.

cumhuriyet.com.tr

AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da partisinin genişletilmiş il başkanları toplantısında konuşuyor. İşte konuşmasından satır başları:

- Milli birlik süreci olarak ele aldığımız demokratik açılım süreci kararlı bir şekilde devam ediyor. Buradan geriye dönüş söz konusu değil.

- Güneydoğu'da bir biz bir de asker var

- Biz inandığımız yolda devam edeceğiz. Belli bölgelere sıkışıp kalan CHP, MHP, DTP bu tabloyu okuyamaz. Biz Türkiye'nin her tarafında varız. Sorsam 'Şemdinli neresi' diye bana Ankara'nın bir bölgesini gösterir. Ankara'dan dışarı çıkmamış ki. Türkiye, sadece Ankara değil. Şemdinli'ye gittim oranın suyu yoktu. Ben gittim su geldi. Terör örgütü yol yapan müteahhitin makinesini yakıyor sonra da ben Kürtlerin haklarını savunuyorum diyor. Bu nasıl hak savunma.

- Herkes görmedim duymadım diyebilir ama Ak Parti kör sağır dilsiz rolü yapamaz. Annelerin feryadı sağır duvarlara ulaşmayabilir, ama biz annelerin çığlığını yüreğimizde duyuyoruz.

- Polatlı’da şehit evine gittik. Şehidimiz Abdullah Ermen’in evine gittik. Ne mütevekkil anne baba ve kardeşler. Şahadetinden iki gün önce şehidimiz annesine “Anneciğim Başbakan’ımız bu işi çözecek” diyor.

- Biz bu işi hafife alamayız. Bazıları diyor ki neden acele ediyorsunuz? Ne demek niye acele ediyorsunuz?

- 2005 Diyarbakır konuşmamda bunu ortaya koyduk. Biz devamlı bunun hassasiyeti içinde olduk. Babaların kaygısını kimse umursamayabilir ama biz vicdanımızda hissediyoruz.

- Biz kutlu bir yola, zorlu bir yolculuğa çıktık. Onun için yeter artık daha fazla kan akmasın dedik. İşte onun için ülkemin her bir vilayeti, köyü eş zamanlı olarak ilerlesin dedik. Güven huzur ve istikrar içinde büyüsün dedik. Biz bu duygularla yola çıktık. Türkiye’nin anneleri ağlamasın, evlatlar toprağa düşmesin, ay yıldızlı tabut içinde daha fazla şehit gelmesin diyerek yola çıktık.


- Bu işin kısa orta uzun vadeli bir takvimi var. Bunu böyle ha deyip bizden beklemeyin. Onun için kısa vade, bu yaptıklarımızın içinde. İki genelgelerle hemen ilk etaplarda acil yapabileceklerimiz. Havuzda hepsi toplanıyor. Bunların değerlendirmesini çalışma grubumuz yapacak.

- Orta vade bunlar daha çok kanunlarla yapabileceğimiz düzenlemeler. Önümüzdeki yıl içerisinde de bunların çalışmalarını başlatacağız.

- Uzun vadede kanun ve anayasa gerektiren sorunlar olacak. Onlar üzerinde de çalışmalarımızı sürdüreceğiz.

- Kim sizin önünüze çıkarsa çıksın, geri adım atmak yok. Niyet hayır akıbet hayır olaya biz böyle bakıyoruz.

- 1.5 aydır Türkiye bu meseleyi tartışıyor konuşuyor. Bizlere düşen görevler var. Biz onu yapmanın gayreti içerisindeyiz. Bu işin psikolojik siyasi diplomatik ekonomik boyutu var. Sadece bu iş içeride değil, dışarıdaki bağlantıları var. Komşuda var, Avrupa’da var daha ilerisinde var.

- Bu meselenin sağduyu içinde tartışılıp bir meseleye bağlanmasını isteyeceğiz. Tahrikler var ama bunlara aldanmayacağız. Her kesimden sanatçılardan medyadan kimi siyasetçilerden olumlu tepki alıyoruz. Bize gelip sakın bu çıktığınız yoldan geri dönmeyin diyen bir çok sanatçı var. Telefonla arayanlar, gelenler bir şeyi bir sıkıntının nerelere vardığını gösteriyor.

- Üniter yapı noktasında kimse bir tartışmaya fırsat vermesin. Çünkü bizim üniter yapı konusunda sağlam olmamız lazım ki rahatça açılımlarımızı yapar noktaya gelelim. Yere bir defa sağlam basacağız. Bunu yaptıktan sonra bir çok adımı atmak daha da kolay olabilir.

- Pazartesi günü ülkemizdeki tüm misyon şeflerine iftar yemeği verdik. Önceki gün Beşar Esad’ı muhteşem bir iftar sofrasında misafir ettik ve Türkiye’nin özeti ortaydı. Akademisyenlerinden tutun, siyasi temsilcisine sanatçısına, iş çevresine varıncaya kadar oradaydı.

- Gerekirse Erbil’de bir başkonsolosluğu da açacağız.