Gerçek aşkın sırrı öğrenildi

Gerçek aşkın özgüvene dayalı ilişkilerde yaşanabileceği bildirildi. Adana Numune Hastanesi'nden psikiyatr Dr. Sümer Öztanrıöver, "Özgüveni yüksek olan kişiler sevgiye ihtiyaç duymadan, koşulsuz sever. Yüksek özgüvenli birinin yanında kendiniz olabilirsiniz ve hata yapmaktan çekinmezsiniz" açıklamasında bulundu.

cumhuriyet.com.tr

Adana Numune Hastanesi'nde görevli ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanı psikiyatr Dr. Sümer Öztanrıöver, sağlıklı ilişkilerin belirli bir mesafe gerektirdiğini, bireysel farklılıkların korunmasının aşk ve sevgi açısından olumlu gelişmeler sağlayacağını söyledi. İstanbul'da çöp konteynerinde parçalanmış cesedi bulunan Münevver Karabulut (18) ve öldürdüğü iddia edilen sevgisi C.G'nin yaşadığı olayı değerlendiren Öztanrıöver, şöyle konuştu:

''Sadece özgüveni çok düşük kişiler bunu yapabilir. Özgüven ile kendine güven hep karıştırılır. Kendine güveni yüksek, karizmatik, başarılı bir kişinin özgüveni çok düşük olabilir. Kendine güven, dış kaynaklardan başarı, statü, ün, para ve güzellik ve bu tür şeylerden beslenir. Oysa özgüven kişinin kendini koşulsuz kabul etmesinden ve sevmesinden gücünü alır. Özgüveni yüksek olan kişiler sevgiye ihtiyaç duymadan, koşulsuz sever. Yüksek özgüvenli birinin yanında kendiniz olabilirsiniz ve hata yapmaktan çekinmezsiniz. Özgüveni düşük olan kişi ise sevgiye umutsuzca ihtiyaç duyar. Sevgiyi alamazsa zorla talep eder. Yine başarılı olamazsa 'ya benim olursun ya toprağın' saplantısıyla öldürebilir.''

Kendini sevmeyen bir kişinin başka birini gerçekten sevmesinin imkansız olduğunu ifade eden Öztanrıöver, ''Böyle biri, sevdiğini zannettiği kişiyle birlikte olduğunda onu bir nesneye dönüştürür yani kendine mal eder. Onun kimliğinin kendine özgü yanlarını, benzersizliğini kabul edemez, onu kendi istediği kişi olmaya zorlar'' dedi.

 

"İlişkinizde merak ve keşfetme olsun"

Öztanrıöver, gizemin kararında olmasının ilişkileri canlı tutabileceğini belirterek, ilişkide merak ve keşfetme olması gerektiğini söyledi. Her yapılan konusunda bilgi verme yaklaşımının temelinde ''hesap sorma''nın bulunduğuna dikkati çeken Öztanrıöver, şunları kaydetti:

''Bu durumda her şeyi birlikte yapmak gerektiği düşüncesi vardır. İlişkide duygusal şiddet hemen daima kuraldır. Yargılama, suçlama, aşağılama gibi yıkıcı eleştiri, değiştirme isteği ve zorlaması vardır. Onunla birlikte olmak için hep ödün vermeniz gerekir. Fiziksel şiddet de sık görülür.''

Günde onlarca kez görüşme ve mesajlaşmanın aşkın güçlü bir kanıtı değil ilişkiyi yıpratan bir bağımlılık olduğunu belirten Öztanrıöver, ''İlişkinin bitmesi olasılığına açık olun. 'Seni sonsuza kadar seveceğim' sözünü ne kendiniz verin ne de karşınızdakinden isteyin. Ne olursanız olun kendiniz olun. Sezen Aksu'nun şarkısında söylediğini yapmayın, yani 'sevdiğinizde tutuklu kalmayın'. Bırakın ilişkiniz sizi özgürleştirsin'' diye konuştu.