Genco Erkal: Ben yıllarca Nazım’ın sesi oldum

Nazım Hikmet’in şiirlerine sesiyle “Ne Güzel Şey Hatırlamak Seni” eserinde yeniden hayat veren tiyatro sanatçısı Genco Erkal, Kitap Çalıştayı’nda öğrenciler, öğretim üyeleri, çalışanlar ve mezunlarla buluştu.

DHA

Nazım Hikmet’in şiirlerine sesiyle “Ne Güzel Şey Hatırlamak Seni” eserinde yeniden hayat veren tiyatro sanatçısı Genco Erkal, Kadir Has Üniversitesi tarafından ilk kez düzenlenen Kitap Çalıştayı’nda öğrenciler, öğretim üyeleri, çalışanlar ve mezunlarla buluştu. Ünlü şairin şiirlerini teatral bir yorumla sahneye taşıyan Genco Erkal, gösterdiği performansla uzun süre ayakta alkışlandı. Ünlü şairin pek çok eserini tiyatroya taşıdığını söyleyen Erkal, “Ben yıllarca Nazım’ın sesi oldum, şimdi de onunla ortak bir eserde buluştuk” dedi.

Kadir Has Üniversitesi bu yıl ilk kez düzenlediği Kitap Çalıştayı kapsamında, Nazım Hikmet’in şiirlerini Genco Erkal’ın sesiyle buluşturan “Ne Güzel Şey Hatırlamak Seni” kitabını ve CD’leri öğrencilerine, akademisyenlerine, çalışanlarına ve mezunlarına hediye etti. İlk etapta 300 kitabın hediye edildiği katılımcılar kitabı okuyup şiirleri dinledikten sonra çalıştayda bir araya geldi. Etkinlikte, eserlere sesiyle hayat veren tiyatro sanatçısı Genco Erkal ile buluşan katılımcılar hem sanatçının performansını izledi hem de merak ettikleri soruları kendisine sorma fırsatı buldu.

“NAZIM BİR DÜNYA ŞAİRİYDİ”

Çalıştay boyunca Nazım Hikmet’in pek çok şiirini teatral bir yorumla seslendiren Erkal, sanatçının eserleriyle nasıl tanıştığını, hayatını nasıl etkilediğini de katılımcılarla paylaştı. İlk olarak ortaokulda Nazım Hikmet’in bir şiirini duyduğunu ancak eserin kime ait olduğunu bilmediğini söyleyen Erkal, “Seneler sonra o etkilendiğim şiirin Nazım Hikmet’in ‘Mavi Gözlü Dev’ eseri olduğunu öğrendim.

Kendisini bilerek okuduğum ilk şiiri ise ‘Kuvayı Milleye Destanı’dır, bu eser beni çok etkilemişti. Kitaplarını okumaya devam ettikçe onlarla ilgili duygularımı paylaşmaya karar verdim. 1975 yılında ilk kez ‘Kerem Gibi’ isimli şiiri oyunlaştırdım. Baştan sona şiir olan bu oyunda Nazım kendini anlatıyordu. Daha sonra ‘İnsanlarım’, ‘Sevdalı Bulut’ oyunlarını yaptım. ‘Sevdalı Bulut’u hem Türkiye hem Fransa’da oynadık. Nazım bir dünya şairiydi. Bunu yine Fransa’da oynadığımız bir oyunda anladık. Seyirciler burada nasıl tepkiler verdiyse orada da aynı duyguları gördük. Yazılanlar bize özgü olmasına rağmen duygu herkese geçiyordu” ifadelerinde bulundu. 

“HAYATIMIN HER ANINDA YOL GÖSTERİCİM OLDU”

Nazım Hikmet’in zor günler yaşamasına rağmen hiçbir zaman umutsuzluğa kapılmadığını söyleyen Erkal, “Onun bize bıraktığı en önemli şey umut oldu. Ben onu ilk tanıdığımda babamla aynı yaştaydı o yüzden kendisine baba gibi bakıyordum. Sonra kardeş olduk. O gittiğinde 60 yaşındaydı ben ise şimdi 80 yaşındayım ve onun abisi oldum. Ondan çok şey öğrendim. Hayatımın her anından yol göstericim oldu” diye konuştu.