Gelecek Seçimlerde Alternatif Var!
cumhuriyet.com.trCHP’nin, kendisine arka veren, destekçilerine Türkiye’nin, Cumhuriyetin geleceği adına kulak vereceğine inanıyoruz.
Evet alternatifimiz vardır, ama CHP de Türkiye’nin geleceğinden umutlu olanları yalnız bırakmamalı, iktidar olma azmini en yakın zamanda gerçekleştirecek engelleri kaldırmalı, önerilere kulak vermelidir.
Evet, gelecek seçimlerde alternatif var.\tSeçenek yerine, bu sözcüğü kullanmamın nedeni, genel ya da yerel seçimler söz konusu olduğunda, genelde hep “seçenek” yerine, “alternatif” sözcüğünün kullanılmasıdır.
Ama asıl üzücü olan bu sözcükten çok, onun yanında karamsar bir ifadenin dışavurumu olan “yok” sözcüğünün yerleşmiş olmasıdır, yani “alternatif yok” demek nedense kimi insanımızın adeta bilincine ve beynine ya kulaktan dolma alışkanlık ya da idefiks dediğimiz “saplantı” haline gelmiş bir ezbere kavram olarak yerleşmiş. Kimilerinin kolayına mı geliyor, yoksa buna içten, bilinçli bir şekilde inanmışlar mı, anlamak zor.
Ama gerçek olan şu ki, bugünlerde haklı eleştirilerin hedefi olan şimdiki hükümetin seçimle başa geçmesinde, ülke sorunlarının ayırdında olup, bunlarla yakından ilgilenenlerin dışındaki “alternatif yok” saplantısına takılıp kalan insanların önemli bir payı vardır.
Ülkenin şu anda içinde bulunduğu neredeyse kaos diyeceğimiz bir ortamda, artık ve lütfen kendine aydın diyen ve ülkesini, halkını, cumhuriyetini seven tek bir insanın bile “alternatif yok” deme lüksü ve hakkı yoktur. Geçen genel seçimde kimi küskünlükler, bazen de parti başkanlığına ve başkanına karşı duyulan olumsuz duygular nedeniyle ya da “Bir de bunu deneyelim” yanlış hesabıyla yedi yıl süreyle Türkiye’yi ciddi bir açmaza sürükleyen bir partiyi iktidar yapanlar, artık böyle bir hataya düşmemelidirler.
Evet gelecek seçimlerde alternatif vardır ve bu doğru seçeneği, Bedri Baykam geçen günlerde basına ve kamuoyuna yaptığı bir toplantıda açık ve anlaşılır bir ifadeyle ortaya koydu. CHP Genel Merkezi’ne bir öneri olarak sunmak üzere hazırladığı “Demokratik Devrim Tüzük” taslağı, bana göre yukarıda sözünü ettiğimiz düşüncenin sonucu olmalıdır.
Gerek bireysel, gerek partili bir seçmen, gerekse sivil toplum örgütlerinde ülke sorunlarıyla ve siyasetiyle yakından ilgilenen, bu alanda aralıksız çaba harcayan Bedri Baykam, “Bugün Türkiye’de demokrasi AKP iktidarı altında büyük tehdit yaşarken, tek çıkar yol CHP iktidarıdır” sözüyle, tüzük çalışmasının ana gönderisini özetliyor ve “CHP tüm zor koşullara karşın, zor günlerde çok iyi bir performans göstermiş, şimdi ise sıra iktidar olmaya gelmiştir” diyor. Ancak CHP’ye iktidar yolunun ise parti içi “Demokratik Devrim”in gerçekleşmesiyle açılacağını vurguluyor. “CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın tüm ideolojik karalamalara rağmen, doğru yolu izlediğini, ama CHP’yi iktidar yapmanın yolunun, kapıyı gençlere, kadınlara ve tüzük maddelerinde yapılacak değişimler ve yeniliklerle tüm parti içi demokrasiye açmaktan geçeceğini” söylüyor.
Baykam’ın, değerli hukukçu ve anayasa hukukçularıyla uzun soluklu bir çalışmanın sonucunda hazırlamış olduğu bu tüzüğün satır başlarına ve içeriğine burada değinmeyeceğim. Çünkü, öneri nasılsa genel merkeze ve ilçelere ulaşacak. Ancak önerilen tüzük değişikliğinin iki amaca yöneldiğini söylemekte yarar var: CHP’yi, halkın, gencin ve özellikle de kadının partiyle katılmaya can atacağı bir parti, örnek bir partileşme örgütlenmesiyle de çekici hale getirmek. İkincisi de, parti üyelerini bir arada tutacak, küsüp gitmesini engelleyecek, önleyecek değişiklikler getirmek.
Bu bağlamda Bedri Baykam açıkça sağlam bir CHP’li portre çizerek, hangi nedenle olursa olsun, partiye sırt çevirip saf değiştirenlerin davranışlarını etik bulmadığını açıklarken ayrıca yeni parti kurarak, sol cepheyi zayıflatmanın, bölmenin affedilir olmadığını da ekliyor, ki bu görüşe katılmamak mümkün değil. Baykam, CHP dışında diğer partilere gidecek tek bir oyun bile önemine işaret ediyor.
Dokunulmazlara dokunulmadığı, buna karşın Kemalist ve ulusalcı politikaların savunucularının yargılandığı, büyük sermayenin sahiplenip işçi, emekli ve yoksul hakkının “benim milletim, halkın iradesi” aldatmacasıyla göz göre göre yok sayıldığı, öğrencisiyle, işçisiyle, eczacısıyla, emekçisi ve emeklisiyle hemen hemen Türkiye’nin yarısının ayakta olduğu şu darboğaz günlerinde, artık işbirlikçilerin bile gerçekleri görür hale gelmesinden sonra, eylemi ve söylemiyle bütün bunların karşısında olan CHP’nin, kendisine arka veren, destekçilerine Türkiye’nin, Cumhuriyetin geleceği adına kulak vereceğine inanıyoruz.
Evet alternatifimiz vardır, ama CHP de Türkiye’nin geleceğinden umutlu olanları yalnız bırakmamalı, iktidar olma azmini en yakın zamanda gerçekleştirecek engelleri kaldırmalı, önerilere kulak vermelidir.