'Gediktepe'ye gitmek istiyorum'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Gediktepe'ye gitmek istediğini, konuyla ilgili görüşmelerin devam ettiğini bildirdi.

cumhuriyet.com.tr

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara Ayaş'ta düzenlenen Dut Festivali'ne katılmak üzere CHP Genel Merkezinden ayrılmadan önce gazetecilerin, bugün bir gazetede yer alan, sınır karakollarını ziyaret edeceğine ilişkin haberle ilgili sorularını yanıtladı.

Gediktepe'ye gitme niyetinde olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Daha önce Sayın Genelkurmay Başkanı ile bir cenaze töreninde yaptığımız kısa konuşmada, Sayın Genelkurmay Başkanımız bu konuda yardımcı olacağını ifade etti. Görüşmeler devam ediyor. Gediktepe'ye gitmek istiyorum'' diye konuştu.

''Yalnızca Gediktepe'ye mi gitmeyi düşünüyorsunuz?'' sorusu üzerine de Kılıçdaroğlu, Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un terör konusunda kendisine brifing de verebileceklerini ifade ettiğini belirterek, koşulların uygun olması halinde brifing alıp, daha sonra da Gediktepe'ye gitmek istediğini söyledi. Kılıçdaroğlu, başka bir soru üzerine de ziyarete ilişkin görüşmelerin devam ettiğini, takvimin ortak belirleneceğini kaydetti.

Türkiye'de toplumun tüm kesimlerinin ekonomik sıkıntı içinde olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, ''Çiftçi, köylü, sanayici, memur, emekli bu düzenden memnun değil. Alın terinin karşılığını alamıyor. Bu düzenden kim memnun? Recep Bey memnun. O yüzden bu düzeni değiştireceğiz, halktan yana bir düzen kuracağız. Alın teri döken, her yerde ve her zaman kazanmalı. Havadan para kazananlar üzülmeli'' diye konuştu.

Halktan yana bir düzen kurmanın yolunun ''temiz siyaset''ten geçtiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, meydandakilere ''Parlamentoda naylon faturacı, ihaleye fesat karıştıran, hayali ihracatçı, kalpazan ister misiniz?'' diye sordu. Meydandakilerin ''İstemiyoruz'' yanıtı vermesi üzerine Kılıçdaroğlu, ''O zaman 'temiz siyaseti getireceğini' söyleyen halktan yana politikalar üreten CHP'ye ihtiyaç var demektir'' dedi. Kul hakkı yiyenden hesap sormanın boyunlarının borcu olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, CHP'nin ''sadaka devleti değil sosyal devleti yeniden inşa edeceğini'' kaydetti. Kılıçdaroğlu, ''Bizim güzel bir atasözümüz vardır, 'balık baştan kokar' derler. Balığı biliyorsunuz, kokuyu da biliyorsunuz. O zaman bu balığı ve kokuyu yok etmek lazım. Ne zaman? Önümüze sandık geliyor, işte o zaman yapacağız. En büyük güç halktır. Biz halkla beraber yürüyeceğiz'' diye konuştu.

'Halkın iktidarı kurulacak'

Ülkede kardeşliği ve dostluğu egemen kılmak gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin her türlü zenginliğe sahip olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Güneşimiz, toprağımız, suyumuz, yedi bölgemiz, dört iklimimiz, güzel insanlarımız var ama helvayı yapacak adam yok. Bu ülkede helvayı yapacak adamı seçmek sizin elinizde. Sandığa gideceğiz. Mühür sizin elinizde. O mührü adaletten yana kullanmaya, yetim hakkı yiyenden hesap sormaya var mısınız? Varsanız o zaman hiç endişe etmeyin. Halkın iktidarı kurulacak, Recep Bey'in kimyası bozulacak. Kimyasının bozulmasıyla da kalmayacak, onların düzenini de değiştireceğiz. Halktan yana bir düzen kuracağız. Recep'i halkın oylarıyla yolcu edeceğiz. Bundan emin olmanızı isterim. Biz 'temiz siyaset' diyoruz ama öbür taraftan dut yemiş bülbül gibi hiçbir ses gelmiyor. Neden? Çünkü temiz değiller ki temiz siyasetten bahsetsinler.''

Siyasetin ''zenginleşme aracı'' değil ''halka hizmet etme sanatı'' olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, halkın iktidarını kurmak için herkese görev düştüğünü söyledi. Kılıçdaroğlu, ''Hepimiz çalışacağız, haramilerin iktidarını al aşağı edeceğiz. Üreteceğiz, istihdam yaratacağız ve hakça bölüşeceğiz'' dedi. Konuşmasının bir bölümünde boynuna Ayaşspor atkısı takan Kılıçdaroğlu, protokolde otururken kendisine ikram edilen dutlardan yedi. Konuşmasının ardından seymenlerin gösterisini izleyen Kılıçdaroğlu, festival alanındaki stantları da gezdi.


"2 Temmuz aydınlanma günü olacak"

Daha sonra geleneksel Divriğililer pilav gününe katılan Kılıçdaroğlu'na, Genel Başkan Yardımcısı Hakkı Süha Okay, CHP Genel Sekreteri Önder Sav, CHP İstanbul İl Başkanı Berhan Şimşek ile MYK üyeleri ve milletvekilleri eşlik etti.

Kılıçdaroğlu burada yaptığı konuşmada, 3 gündür gerçekleştirdiği gezilerde konuştuğunu ve bu yüzden sesinin kısık olduğunu belirterek, "Sanmayın ki bu sesi AKP kesti" dedi.
Önümüzdeki günlerde 2 Temmuz1993'te Madımak Oteli'nde 33 aydının öldürülmesi nedeniyle bir anma töreni gerçekleştirileceğini anımsatan Kılıçdaroğlu, "2 Temmuz bileğimizdeki ateştir. Bu 20. yüzyıl Türkiye'sinin kabul edemeyeceği bir insanlık dramıdır. O nedenle bu isimleri anarken, gönlümüzün ateşini topluma vereceğiz. Toplumu aydınlatacağız. O gün, bütün dünyanın 'aydınlanma günü' olsun" diye konuştu.

Sivas Milletvekili Malik Ejder Özdemir'in 2 Temmuz'un "aydınlanma günü" olması için yasa teklifi verdiğini; ancak bunun AKP'nin oyları ile reddedildiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, "CHP'nin iktidarında 2 Temmuz mutlaka 'aydınlanma günü' olacaktır" diye konuştu.
Divriği Külliyesi ile Darüşşifasının UNESCO tarafından dünya kültür mirası listesine konulduğunu; ancak bu külliyenin onarılamadığını, buna ilişkin yasanın da yine AKP tarafından reddedildiğini anlatan Kılıçdaroğlu, "Ama bizim iktidarımızda endişeniz olmasın. Orası için özel yasa çıkaracağız ve dünya kültür mirasına armağan edeceğiz" dedi.

Yurttaşların "Başbakan Kemal" sloganları atması üzerine Kılıçdaroğlu, "Ne derseniz deyin. Ama bu Kemal sizin Kemalinizdir. Bunu unutmayın. Çünkü ben insanımı seviyorum, zengin yoksul ayrımı yapmıyorum. İnanç ayrımı yapmıyorum, etnik kimlik ayrımı yapmıyorum" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, uzun süredir siyasette olmadığını 2002'den buya milletvekili olduğunu kaydederken, "Ama ilk kez siyasette gençlerin ve kadınların bu kadar coşkulu olduğunu görüyorum. Bu beni mutlu ediyor. Ve bu Türkiye'de demokrasinin kökleştiğini gösteriyor" şeklinde konuştu.

Buradakilere "Parlamentoda naylon faturacı, ihaleye fesat karıştıran, kalpazan milletvekili görmek istiyor musunuz?" diye soran Kılıçdaroğlu, "Hayır" yanıtını alınca buradakilerden sandığa gitmelerini ve CHP'ye oy vermelerini istedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan yine "Recep Bey" diye bahseden Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ın sözlerinin ve kimyasını bozulduğunu ileri sürerek "Şimdi sıra geldi Recep Beylerin düzenini değiştirmeye" dedi.

Nazım Hikmet'in "Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine" dizlerini anımsatan Kılıçdaroğlu, "Bu anlayışla doğuyu-batıyı, kuzeyi-güneyi birleştireceğiz. Terörü el birliği yok edeceğiz. İnsanın insana kulluğunu yok edeceğiz" dedi.

Sav: Yapılan değerlendirmelerin benimle ilgisi yok

Öte yandan, Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından önce gazetecilerin sorularını yanıtlayan CHP Genel Sekreteri Önder Sav, CHP Manisa Milletvekili Şahin Mengü'nün,

"Bu konu parti içinde çok dillenmeye başlamıştı. O kadar çok dillenmeye başlamıştı ki, bırakın halk tabanını, CHP milletvekilleri bile 'Bu iş nereye gidiyor' diye soruyordu. CHP Genel Sekreteri Önder Sav 3 yıl önce bana, 'Deniz ile bu iş gitmeyecek, çıkarı yok bu işin' demişti"

şeklindeki sözlerinin anımsatılması üzerine, şöyle konuştu:


"Deniz Baykal ile fevkalade uyumlu bir çalışma içinde, bir birlikteliği sürdürdük. Onun dışında yapılan değerlendirmelerin benimle ilgisi yoktur. Hangi ortamda benimle ilgili, nasıl değerlendirme yapıldığı ile ilgili bir bilgim yok"