Gazi Oğuz, suçlamaları reddetti

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki görülen Ergenekon davasının 64. duruşmasında tutuklu sanıklardan Hüseyin Gazi Oğuz'un savunmasını yaptı. Davaya tutuklu sanıklardan Ümit Sayın ve Sedat Peker dışındaki 36'sı katıldı.

cumhuriyet.com.tr

Ergenekon davasında bugün Kuvayı Milliye 1919 Derneği Pendik temsilcisi Hüseyin Gazi Oğuz’un savunma ve sorgusu alındı. Silahlı terör örgütü üyeliği ve ateşli silahlar yasasına muhalef suçlarıyla yargılanan Oğuz, “Gerçek suçlu yerine hedef kişiler soruşturma kapsamına alınıyor” diye konuştu. Mersin’de 2005 yılındaki Nevruz kutlamalarında bayrak yaktırma provokasyonunu yaptığı öne sürülen tutuklu sanık Ali Kutlu, “Bir Türk milliyetçisi olarak varlığımın nedeni Türk bayrağını kullandırtmam, yaktırtmam” diye konuştu.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafında Silivri Cezaevi Kampusu’ndaki duruşma salonunda görülen Ergenekon davasının 64. duruşması, terör örgütü olduğu iddia edilen Ergenekon’un yapılanması içinde Pendik sorumlusu olduğu iddia edilen Hüseyin Gazi Oğuz’un savunmasının alınmasıyla başladı. Suçlamaları reddeden Oğuz, aramalarda bulunan ruhsatsız silahı, kendisine haraç almak için saldıran ve tehdit eden şahıslara karşı güvenlik amacıyla bulundurduğun söyledi. Hüseyin Oğuz, tutuklu sanıklardan Murat Çağlar’ın 7 Ocak 2007’de gözaltına alması üzerine kendisinden yardım isteyen arkadaşı Muşida Vatankulu ile birlikte Pendik Asayiş Şube’ye gittiklerini, kimliklerinin kayıtlara geçtiğini böylece bu davada sanık olma sürecinin başladığını anlattı. Oğuz, “Sadece bir günlük dostluğa 14 aydır hapis yatıyorum. Herhangi bir terör çete değerlendirmesini kabul edemem. Kendim teröre maruz kaldım” diye konuştu. Tutuklu sanıklardan Muzaffer Tekin ile Palmiye Restoran’ın açılışına geldiğinde tanıştığını, Zekeriya Öztürk’ün de yanında olduğunu söyleyen Oğuz, Tekin’in daha sonra müşteri olarak restona geldiğini başka irtibatlarının olmadığını belirtti. Oğuz “Tekin ile bunun dışında birkaç kez de telefon görüşmemiz var. İddianamede 19 kez Tekin’in beni aradığı belirtilmiş. 8 görüşmem var. Mehmet Zekeriya Öztürk ile tanışıp görüştüğüm yönünde bir beyanım yok. Sadece bir ortamda bir defa görüştüğümü söyledim. Birkaç kez işyerime geldi. O dönemlerde ne Danıştay vardı, ne de dernek vardı. 31 Mayıs 2006 tarihinde de belediye ruhsat vermeyince burayı kapatmak zorunda kaldım’’ dedi.

Kuvayı Milliye Derneği 1919’un Pendik temsilciliğini Haziran 2007’de açılışını yaptıklarını belirten Oğuz “Hüseyin Görüm’ün açılışta yaptığı konuşma hoşuma gitmedi. Dernek açılışında yapılacak bir konuşma değildi. Gizli tanık 17’nin ifadesinde de dediği gibi ‘tarikat lideri gibi konuştun’ dedim. Antipati uyandıracak haraketler” diye konuştu. Oğuz, açılıştan hemen sonra temsilciliği kapatmak için uğraştığını, derneğin hiçbir üyesinin olmadığını, daireyi mobilyalı olarak kiraya vermek istediğini, olmayınca işyerine çevirdiğin anlattı.
 

"Vallahi billahi"

Daha sonra çapraz sorgusuna geçilen sanık Oğuz, Savcı Mehmet Ali Pekgüzel’in televizyonlarda yayımlanan Kuvayı Milliye yeminini sorması üzerine “Ben ‘vallahi billahi’ diye yemin ederim” dedi. Oğuz, yeminden dolayı Karadağ’ı eleştirmediğini, kendi düşüncesi olduğunu ancak farklı düşündüğünü söyledi. Cumhuriyet Savcısı Nihat Taşkın, “Kuvayi Milliye Derneği’nin önceki temsilcisi Zeynep adlı kişidir kimdir” sorusunu Oğuz’un “eşim” diye yanıtlaması üzerine “öyle mi” diye şaşırdı. Oğuz, açılışta dernek üyelerinin bordo ve siyah bere takmalarının ne anlama geldiğini bilmediğini, kendisinin de başının kelini güneşten korumak için taktığını anlattı.

 

Türk miliyetçisiyim

Daha sonra savunma sırası gelen tutuklu sanık Rasim Görüm duruşmaya katılmadığından Mersin’deki bayrak provokasyonundan suçlanan Kuvayi Milliye Derneği 1919 yönetim kurulu üyeliği ve çaycılığını yapan Ali Kutlu’nun savunması alındı. Kutlu, gizli tanık 17’nin Kuvayı Milliye Derneği’nden tanıdığı Niyazi Kıyak olduğunu iddia ederek “Aramızda husumet olduğunu, dernekteki diğer kişiler de biliyor. Türk bayrağını yakmakla suçlanmayı hazmedemiyorum. Ailem de mağdur oldu. Niyazi Kıyak keşke başka bir iftira atsaydı” diye konuştu.
 

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde görülen davanın bugünkü 64. duruşması tamamlandı. Mahkeme heyeti, yarın saat 09.30'da devam edilmek üzere duruşmayı erteledi.